Danıştay'dan başörtüsü kararı
Danıştay karara bağladı
Danıştay 8. Dairesi, avukatların 'başları açık' görev yapacaklarına ilişkin düzenlemenin yürütmesini durdurdu.
Avukat kimliğinin yenilenmesi istemiyle yaptığı başvuru, başörtülü fotoğraf verdiği gerekçesiyle Türkiye Barolar Birliği'nce reddedilen başörtülü bir avukat, Türkiye Barolar Birliği meslek kurallarının 20. maddesinin iptali istemiyle Danıştay'da dava açtı.
KADIN AVUKATLARA BAŞÖRTÜSÜ ÖZGÜRLÜĞÜ
Davayı görüşen Danıştay 8. Dairesi, 20. maddedeki 'Avukat ve avukat stajyerleri mesleğe yaraşır bir kılık ve kıyafetle başları açık olarak mahkemelerde görev yaparlar' düzenlemesindeki 'başları açık' ibaresinin yürütmesini oy çokluğu ile durdurdu.
Dairenin gerekçesinde, meslek kuralları içinde yer alan 20. maddede belirtilen mahkeme kavramından sadece mahkemelerin değil göreve bağlı işlerin yapıldığı mahkeme kalemi, icra müdürlükleri, cumhuriyet savcılıkları gibi tüm resmi kurum ve kuruluşlarının anlaşılması gerektiği belirtildi.
Gerekçede dava konusu madde ile avukatlık mesleğinin bir serbest meslek olduğu konusu değerlendirmeksizin, sadece yürütülen hizmetin kamu hizmeti olduğundan bahisle kamu görevlilerinin uymakla yükümlü olduğu yürürlükteki mevzuat hükümleriyle getirilen kurallara benzer nitelikte bir uygulama yapılarak bu kuralların serbest meslek icra eden avukatlar açısından da geçerli hale getirildiği kaydedildi.
Avukatlığın, sunulan hizmet açısından bir kamu hizmeti, mesleki faaliyet olarak ise serbest meslek olduğu ifade edilen gerekçede, 'Bu bakımdan mesleğin kendine özgü kuralları bulunduğundan avukatlık mesleği anayasada yapılan kamu görevlisi tanımı içinde de değerlendirilmemektedir. Aksine bir yaklaşımla sadece yürütülen hizmetin kamu hizmeti olmasından hareketle kamu görevlilerinin tabi olduğu kurallara tabi kılınması mesleğin niteliği ve gerekleriyle örtüşmeyecektir' denildi.
Barolar Birliği’nin, karara itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek.
-Karşı oy gerekçesi-
Karara katılmayan bir üye, karşı oy gerekçesinde, Türkiye Barolar Birliği
Meslek Kuralları’nın 20. maddesinde, ”Avukatlar ve Avukat Stajyerleri mesleğe
yaraşır bir kılık ve kıyafetle başları açık olarak mahkemelerde görev yaparlar.
Duruşmalara Türkiye Barolar Birliği’nce şekli saptanmış cübbe ile ve temiz bir
kıyafetle çıkarlar. Erkek Avukatlar iklim ve mevsim koşullarının elverdiği ölçüde
kravat takarlar” düzenlemesine yer verildiği, bu düzenlemenin avukatlık kimlik
kartı ile ilgili değil, avukatların görevlerini ifa ederken uymak durumunda
oldukları kıllık kıyafet uygulaması ile ilgili olduğunu belirtti.
Karara katılmayan üye, İstanbul Barosu’na bağlı avukatın kimliğinin
yenilenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddedilmesine ilişkin işlemin,
avukatlık kimlik kartlarının verilmesiyle ilgili yapılacak başvurularda aranacak
şartların Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 20. maddesi uyarınca
düzenlenmediği açık olduğundan hukuka aykırı olduğunu kaydetti.
Ancak iptali istenen Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 20.
maddesindeki düzenlemenin, avukatlık kimlik kartları ile ilgili değil,
avukatların görevlerini ifa ederken uymakla yükümlü olduğu bir meslek kuralı
olduğunu belirten üye karşı oy gerekçesinde, düzenlemenin dava konusu işlemin
dayanağı olarak değerlendirilemeyeceği, davacının bu kısma ilişkin isteminin
reddi gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmadığını bildirdi.