Danıştay: YSK kararını biz inceleyemeyiz...
CHP’nin ‘mühürsüz oyların geçerli sayılması’na ilişkin YSK kararına karşı başvurduğu Danıştay şu yanıtı verdi: “YSK kamu idaresi değil. Seçime ilişkin kararlar idari işlem değil. Danıştay’ın incelemesi mümkün değil”
Danıştay, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) “mühürsüz oyların geçerli sayılması”na ilişkin kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle CHP’nin yaptığı başvuruda kendisinin bir karar veremeyeceğini bildirdi.
Danıştay 10. Dairesi’nin, bire karşı dört üyenin oy çokluğuyla aldığı kararının gerekçesinde, mevzuata göre, YSK kararlarının kesin olduğu, bu kararlar aleyhine başka bir merciye başvurulamayacağına işaret edildi ve şöyle denildi: “Kaynağını ve oluşumunu Anayasa’nın 79. maddesinden alan ve anayasal bir kurum olan YSK’nın, seçim hukuku kapsamına giren kararları bakımından değerlendirilmesinde, bütün iş ve işlemlerinde idare hukuku ilke ve kurallarının uygulandığı bir kamu idaresi olmadığı, seçim hukuku kapsamında almış olduğu kararların idare işlevine ilişkin bulunmadığı, bu nedenle de seçime ilişkin kararlarının idari işlem niteliği taşımadığı açıktır.”
Daha önce de reddedildi
Kararda, 29 Mart 2009 tarihinde seçmen kütüğü güncelleştirme işlemiyle ilgili yapılan başvuruda da Danıştay’ın YSK kararının başka bir yargı organınca incelenemeyeceğini bildirdiği ve yine 13 Mart 2014’te de bu yönde kararı olduğu anlatıldı. Gerekçede, şu tespitlere yer verildi: “YSK’nın seçim hukukuna ilişkin kararlarına karşı, açık anayasa hükmü ile başka bir merciye başvurulması yolunun kapatılmış olması karşısında, YSK tarafından seçime ve seçim sürecine ilişkin olarak alınan 16 Nisan 2017 tarih ve 560 sayılı kararın iptali ile buna bağlı olarak halk oylaması sonuçlarının açıklanmasının yürütmesinin durdurulması isteminin yorum yapılmak suretiyle Danıştayca incelenmesi mümkün değildir. Bu durumda YSK’nın kararının, seçim hukuku kapsamında alınmış bir karar olduğu, seçim sürecine ilişkin bulunduğu, dolayısıyla bu kararın, idari işlem olarak nitelendirilmesine ve idari yargı denetimine tabi tutulmasına Anayasa’nın 79. maddesinin 2. fıkrası hükmü karşısında olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”
Bir üye karşı çıktı
Danıştay 10. Dairesinin kararına bir üye muhalif kaldı. Daire üyesinin karşı oy yazısında, YSK’nın mühürsüz oy pusulası ve zarfların geçersiz olacağı kararının aksinin uygulandığı ve bu nedenle ‘tam kanunsuzluk’ şartlarının oluştuğu anlatıldı. Karşı oy yazısının gerekçesinde, YSK kararlarına karşı başka mercilere başvuralamayacağı ancak bunun hiçbir istisnasının bulunmadığını kabul etmenin, hak arama özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü ilkesinin açıkça ihlali sonucunu doğuracağı kaydedildi.