CHP'nin adayı kim?

İmralı’ya gidecek BDP heyetini değerlendiren CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, çözüme ilişkin herkesin hem fikir olduğunu kaydederek, "Bu sürecin samimi olması gerekiyor. AKP hükümetinden önce de görüşmeler vardı. Ama bu görüşmeler kamuoyuna yansıtılmazdı. Rahmetli Ecevit ve Özal zamanında da bu görüşmeler yapılıyordu. Terörün bitmesini kim istemiyor? Bizim açtığımız kredi, bu ülkenin şehit analarına babalarınadır. Çözerken dört koşul öne sürdük. Samimi ve dürüst olun dedik. Kişisel bir ajandınız olmayacak dedik. Üçüncü koşulumuz, milletin kabul etmeyeceği angajmanların altına imza atmayacaksınız dedik. Hepimiz bazı noktalarda hassasız. Niye görüşüyorsunuz demiyoruz. Ne görüşüyorsunuz dedik" diye konuştu.

SORUMLU RECEP TAYYİP ERDOĞAN

Muhalefetin sürece ilişkin bilgilendirilmesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, "Bizim ülkemizde demokrasi sağlıklı değil. En hayati konuda, ben bildiğimi okurum. Buyur bildiğini oku diyoruz o zaman. Çözeceksen buyur çöz. Yarın bir şehit cenazesi gelirse, herhalde başka bir yerde sorumlu aramayacağız. Sorumlu olarak kimi arayacağız? Recep Tayyip Erdoğan doğrudan görüşmeyi yapan kişi kendisi. Bu işin sorumlusu sensin diyeceğiz. Bu kadar da net" dedi.


KILIÇDAROĞLU’NDAN BAŞBAKAN’A ÇAĞRI: "CUMHURİYET HALK PARTİ’SİNDEN ÖZÜR DİLEMESİ GEREKİYOR"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, SKY Türk’te yayınlanan Siyaset Meydanı’na konuk olarak Gazeteci Ali Kırca’nın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. BDP’nin Karadeniz turunun, yaşanan olaylar nedeniyle yarıda kalmasını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Bizim çok ağrımıza giden, Cumhuriyet Halk Partisi’nin çok acımasızca eleştirilmesi. Sinop Belediye Başkanımızın eleştirilmesi ve olayları Sinop Belediye Başkanı çıkardı diye, hem söylem, hem demeç, hem de haber yapılması. Neyse Sayın Önder özür diledi. Özür dilemesi büyük bir olgunluktu. Ama Sayın Başbakan ertesi gün, acımasızca bunları, Cumhuriyet Halk Partisi çıkardı diye suçladı bizi. Şimdi aynı olgunluğu bekliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi’nden ve Sinop Belediye Başkanımızdan özür dilemesi gerekiyor" diye konuştu.

İMRALI GÖRÜŞMELERİ

İmralı’ya gidecek BDP heyetini değerlendiren Kemal Kılıçdaroğlu, çözüme ilişkin herkesin hem fikir olduğunu kaydederek, "Bu sürecin samimi olması gerekiyor. AKP hükümetinden önce de görüşmeler vardı. Ama bu görüşmeler kamuoyuna yansıtılmazdı. Rahmetli Ecevit ve Özal zamanında da bu görüşmeler yapılıyordu. Terörün bitmesini kim istemiyor? Bizim açtığımız kredi, bu ülkenin şehit analarına babalarınadır. Çözerken dört koşul öne sürdük. Samimi ve dürüst olun dedik. Kişisel bir ajandınız olmayacak dedik. Üçüncü koşulumuz, milletin kabul etmeyeceği angajmanların altına imza atmayacaksınız dedik. Hepimiz bazı noktalarda hassasız. Niye görüşüyorsunuz demiyoruz. Ne görüşüyorsunuz dedik" diye konuştu.

"SORUMLU RECEP TAYYİP ERDOĞAN"

Muhalefetin sürece ilişkin bilgilendirilmesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, "Bizim ülkemizde demokrasi sağlıklı değil. En hayati konuda, ben bildiğimi okurum. Buyur bildiğini oku diyoruz o zaman. Çözeceksen buyur çöz. Yarın bir şehit cenazesi gelirse, herhalde başka bir yerde sorumlu aramayacağız. Sorumlu olarak kimi arayacağız? Recep Tayyip Erdoğan doğrudan görüşmeyi yapan kişi kendisi. Bu işin sorumlusu sensin diyeceğiz. Bu kadar da net" dedi.

"PKK NASIL SİLAH BIRAKIR?"

"PKK’nın silah bırakması için sizin çözüm öneriniz nedir?" şeklindeki bir soruya Kılıçdaroğlu, "Bizim şu anda şu olursa çözülür diye bir önerimiz yok. Önerilerimiz var. Ama şu aşamada dile getirebileceğimiz bir önerimiz yok. Yani dile getirmek istemiyoruz. Bekliyoruz süreci. İktidar niye dile getirmiyor? Niçin sen bu sorunu çözmedin? Sayın Başbakan işte bunlar, sınırın öte tarafına geçsinler diyor. Benim aklıma şu soru geliyor. Siz hangi ödünü verdiniz? Bunu merak ediyoruz" diye yanıtladı.

Çatışmanın olmadığı her gün olumlu bir gündür diyerek konuşmasına devam eden Kılıçdaroğlu, çözüme ilişkin şunları kaydetti:

"Bizim verebileceğimiz herhangi bir katkı yok. Biz sadece, bu sürecin önünde bir engel olmamayı görev edindik. Buyurun çözünüz. Biz çözecektik CHP bize engel oldu diye bir söylemi asla dile getiremezler. Ama yarın toplumun kabul edemeyeceği bir öneriyle Parlamentoya gelirlerse, biz o zaman düşüncelerimizi çok net bir şekilde ortaya koyarız."

CHP’NİN ÖZÜR BEKLENTİSİ

BDP’nin Karadeniz turunun, yaşanan olaylar nedeniyle yarıda kalmasını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Sinop’ta olan olaylardan hemen sonra Sinop Milletvekilimizi aradım. Olayın küçük bir grup tarafından çıkarıldığı söylendi. Bizim çok ağrımıza giden, Cumhuriyet Halk Partisi’nin çok acımasızca eleştirilmesi. Sinop Belediye Başkanımızın eleştirilmesi ve olayları Sinop Belediye Başkanı çıkardı diye, hem söylem, hem demeç, hem de haber yapılması. Belediye Başkanımız Samsun’da eşinin ciddi bir rahatsızlığı var. Neyse Sayın Önder özür diledi. Özür dilemesi büyük bir olgunluktu. Ama Sayın Başbakan ertesi gün, acımasızca bunları, Cumhuriyet Halk Partisi çıkardı diye suçladı bizi. Şimdi aynı olgunluğu bekliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi’nden ve Sinop Belediye Başkanımızdan özür dilemesi gerekiyor" diye konuştu.

"CHP MİLLİYETÇİ BİR PARTİ Mİ?"

"CHP Milliyetçi bir parti mi?" şeklindeki soruya Kılıçdaroğlu, şöyle yanıt verdi: "Milliyetçilik, Yurtseverlik, ülkemi seviyorum. Bizim halkımız kafatası olarak anlamadı. Milliyetçi misiniz? diye sorulduğunda, hiç kimse ben Milliyetçi değilim demez. Milliyetçiliği, Yurtseverlik olarak görür. Milliyetçiliği, kafatasçılığı olarak görmek sadece belli bir ırka endekslemek hiç kimsenin kabul edebileceği bir mesele değildir."

BDP’NİN BAYRAK AÇILIMI

Barış Ve Demokrasi Partisi’nin sürece ilişkin yaptıklarını değerlendiren Kılıçdaroğlu, "BDP’nin son aylarda yaptığı çok güzel bir hareket var. Bayrakla ilgili" dedi.

"CHP’NİN BELEDİYE BAŞKAN ADAYI KİM?"

Bağımsız Milletvekili Mustafa Sarıgül’ün CHP İstanbul Belediye Başkan adayı olup olmayacağını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, CHP’nin adaylarını anket ve eğilim yoklaması yaparak belirleyeceğini belirterek, "Sayın Sarıgül’ün İstanbul’a aday olması için öncelikle Cumhuriyet Halk Partili olması gerekir"dedi.

"TÜRKİYE SURİYE KONUSUNDA YALNIZ KALDI"

Suriye ile Türkiye ilişkilerini sert bir dille eleştiren Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Defalarca uyarmamıza rağmen, Suriye konusunda hükümet çok büyük bir yanlışın içine girdi. Dışarıdan getirdiği adamın cebine parayı koydu. Eline silahı verdi. ’Git Suriye’de kardeşini öldür’ dedi. Türkiye Cumhuriyeti’ne, tarihine bu yakışmaz. Türkiye, Suriye konusunda yalnız kaldı. Niye yalnız kaldı? Bu dışişleri politikası yanlıştı. Biz barışı götürecekken eline silah verdik."