CHP'de Kılıçdaroğlu "rakipsiz"
CHP 35. Kurultayı'nı düzenliyor. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeniden genel başkanlığa tek aday oldu. Kurultayda İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, adaylık için 92 imza toplayabildi ve aday olamadı. Bunun yanında kurultayda 3 maddelik bir tüzük değişikliği de yapılacak.
CHP Genel Başkanlığı için adaylıklarını açıklayan Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve eski milletvekili Umut Oran’ın adaylıktan çekilmesi ile mevcut Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu karşısında aday olacağını açıklanan tek isim milletvekili Mustafa Balbay kaldı. Balbay, genel başkanlık için delegelerin yüzde 10’unun imzasını almak zorunda. Ancak Balbay bu sayıya ulaşamadı.
Kılıçdaroğlu'na rakip olmaya hazırlanan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay kurultay günü şu açıklamayı yaptı: "Aday olamıyorum.CHP'nin seçim barajına takıldım'
Balbay genel başkanlığa adaylık için gerekli olan 128 imzayı toplayamadı. 92 imza toplayan Balbay aday olamadı.
KILIÇDAROĞLU SERT KONUŞTU
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle;
* 35. Kurultayımız umuyorum ve diliyorum, üzerimize çöken baskıcı atmosferi umuyorum bir parça aydınlatır. Bizim görevimiz Türkiye'ye özgürlüğü, kardeşliği, birinci sınıf demokrasiyi getirmektir. Bu kurultayın bir bayram havası içinde geçmesini isterdik.
* Oyunlar oynanmasını, türküler söylenmesini isterdik. Hapishanelerinde gazetecilerin olmadığı, hiçbir çocuğun yatağa aç girmemesini, hiçbir çocuğun teröre kurban gitmemesini, herkesin rahat bir nefes alabilsin isterdik. Ama bugün geldiğimiz noktada yönetilemeyen bir Türkiye gerçeği var. O kadar ki demokrasiden söz ediyoruz, özgürlük, birliktelik, beraberlikten söz ediyoruz ama oluşan atmosfer bunların tümünü gölgeliyor. Bugün karamsar bir hava varsa yönetimden kaynaklanıyor. Birlikte mücadele edersek, ayrışmazsak, bölünmezsek, bir olursak emin olun Türkiye'yi aydınlığa çıkarırız.
"TÜRKİYE'Yİ AYDINLIĞA ÇIKARIRIZ"
O kadar ki demokrasiden söz ediyoruz, özgürlük, birliktelik, beraberlikten söz ediyoruz ama oluşan atmosfer bunların tümünü gölgeliyor. Bugün karamsar bir hava varsa yönetimden kaynaklanıyor. Birlikte mücadele edersek, ayrışmazsak, bölünmezsek, bir olursak emin olun Türkiye'yi aydınlığa çıkarırız.
"TERÖRLE MÜCADELE KOLAY DEĞİLDİR"
Bugün can güvenliği her şeyin önüne geçti. İnsanlar açlığı, yoksulluğu, işsizliği düşünmüyor; ne olacak bu ülkenin hali diye düşünüyor, benim can güvenliğim var mı diye düşünüyor. Terörün yeniden azdığı her gün can kayıplarının olduğu bir Türkiye atmosferi yaşıyoruz.
Mısır'daki sağır sultan da duysun, biz CHP'liler olarak bu ülkeye hizmet etmeyi temel ülkü olarak benimseyen CHP'liler olarak terör nereden nasıl gelirse gelsin, teröre karşıyız. Teröristler asla affedilmemelidir, insanlık suçudur. İnsan hayatı kadar değerli bir şey yoktur. Masum insanların öldürülmesini asla kabul etmiyoruz. Terörü bu ülkeye musallat edenler, hiçkimse unutmasın terörden beslenen terör örgütleridir. Kandan beslenen terör örgütleridir. Terörle mücadele akılla, ilgiyle, bilimle, irfanla yapılır. Terörle mücadele kolay değildir. Bugün geldiğimiz nokta iç açıcı nokta değildir.
Anlattıklarımı iyi dinleyin. 31 yıldır PKK terör örgütüyle mücadele ediliyor. Bugün geldiğimiz nokta çok daha felaket bir noktayı ortaya koyuyor. Karanlıkla mücadeledir. Hiç kimsenin burnu kanamasın istiyoruz. Birlikteliği savunuyoruz.
"EN SAĞLIKLI MÜCADELEYİ ECEVİT YAPMIŞTIR"
En sağlıklı mücadeleyi rahmetli Bülent Ecevit yapmıştır. Sayın Hüsnü Mübarek'i çağırmıştır, Suriye'den terör örgütü çıksın demiştir. Genelkurmay 2. Başkanı'nı Suriye sınırına göndermiştir. Terör örgütü Bekaa Vadisi'nden çıkmış, Öcalan yakalanmıştır. Sıfır terörle AKP Türkiye'yi devralmıştır.
Bugün geldiğimiz noktaya bakın. Terör örgütü palazlandı, büyüdü. Biz barışı sağlayacağız dediler, buyrun dedik. Oturdular terör örgütüyle masaya. Terör örgütüyle masaya oturursanız, örgütü meşrulaştırırsınız dedik, bilmezsiniz dediler. Biz, benim başkanlığımda bir grup arkadaşımla dönemin başbakanını ziyaret ettik. Bu sorun böyle çözülmez dedik, 2012'de. Siyasi partileri değil, terör örgütünü muhatap aldılar.
"ASKER ALMA DAİRELERİ KURDULAR, SESLERİ ÇIKMADI"
Bugünkü fotoğraflara bakın. Suriye, Lübnan'daki fotoğraflardan ne farkı var. Kim getirdi Türkiye'yi bu hale? Masaya otururken, ciddi yanlışlar yaptılar. Önce silahları bırakın, yurtdışına çıkın dediler. İlk darbeyi yediler. Silah bırakmayan örgütle nasıl anlaşacaksın. Valilere talimat verildi, bunlara dokunmayın diye. 17 ilçe ve pek çok ilde terör örgütü silahları depoladı. Her eve silah soktu. Eğitimini yaptılar, Kandil'den gelenler çocuklara terör eğitimi verdi. AKP bunları seyretti ve kimse bunlara dokunmayacak dedi. Mahkemeler kurdular, vergi daireleri kurdular, asker alma daireleri kurdular, sesleri çıkmadı.
"YAŞANANLARIN TEK ÇAĞRISI AKP'DİR"
Acı bir gerçeği Erdoğan'ın dilinden sunacağım. Bir TV programında şunları dedi: "Çözüm sürecini güneydoğuda, kısmen doğuda silah stoklaşma süreci olarak değerlendirdiler." Kim söylüyor, Cumhurbaşkanı söylüyor. Demek ki silahların nereye stoklandığını biliyorlardı.
78 milyon yurttaşımın vicdanına sesleniyorum. Doğu, güneydoğu silah deposu haline getirilirken iktidarda kim vardı? Valilere, kaymakamlara sakın dokunmayın talimatını veren kimdi? Bunları kendi vicdanınızda sorgulayamazsınız bu hükümeti değerlendiremezsiniz. Bugün yaşananların tek sorumlusu AKP'dir, bunu herkes bilsin.
"ZAMANINDA NİYE SESİNİ ÇIKARMADI"
2002'de sıfır terörle ülkeyi aldılar. Bugün kan gölüne dönen bir Türkiye var. Bizim bunu sorgulamamız lazım. Sorgulayalım ki demokrasinin hakkını verelim, sorgulayalım ki bu sorunu nasıl çözeceğiz onu bilelim. Bu işin sorumlusu kim? Esnaf Adem mi, emekçi Mehmet usta mı? Bu işin sorumlusu ülkeyi yönetenlerdir. Şimdi mücadele ediyoruz diyorlar. Neyin bedelini ödüyor Türkiye? Zamanında niye sesini çıkarmadı?
"BİZLER HİÇBİR AYRIMI KABUL ETMİYORUZ"
Bizler, hiçbir ayrımı kabul etmiyoruz. Kimlik siyaseti yapmadık. Senin kimliğin senin şerefin, senin onurundur. Kürt kimliğinle onur, gurur duyabilirsin. Hiç kimse senin kimliğini sorgulamayacak. Senin en temiz duygularınla oynadılar. Barışı getiriyoruz dediler, bugün ülkeyi kan gölüne çevirdiler.
Sevgili kardeşim biz seninle Çanakkale'de, İnönü'de, Gaziantep'te, Kahramanmaraş'ta birlikteydik. Seninle birlikte özgürlükçü demokrasiyi getireceğiz. Biz seninle birlikte, hiç kimsenin kimliğinden ötürü hiç kimsenin ötekileştirilmemesini sağlayacağız. Bunun sözünü veriyoruz."'Delegeler karar verecek'
Parti üst yönetiminde önemli değişiklikler yapacağını daha önce dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu bu değişiklikleri örgütüne kabul ettirebilecek mi? Pazar günü CHP delegeleri öncelikle Parti Meclisi üye seçiminin şekline karar verecek. Seçimin blok liste mi, yoksa çarşaf liste ile mi yapılacağı oylanacak. CHP lideri bu konuda görüş belirtmedi “delege karar verecek” demekle yetindi. Bu oylamanın ardından yapılacak parti meclisi seçiminde genel başkanın sunduğu isimler delegelerin beğenisine sunulacak. Bu listede yer alan isimler Kemal Kılıçdaroğlu’nun partide yaratmayı tasarladığı dönüşümler hakkında fikir verecek.
TÜM GENEL BAŞKANLARIN PORTRESİ
Kurultay salonunda en görünen yerde Atatürk portresi, onun hemen karşısında mevcut Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun portresi yer aldı. Salonda CHP'nin bugüne kadar gelmiş eski genel başkanları da unutulmadı. Atatürk, İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Deniz Baykal, Altan Öymen posterleri de salonda yerini aldı.
Tüzük değişikliği
CHP’de Kurultay’ın ilk gün ayrıca bir Tüzük Değişikliği Komisyonu’da oluşturulacak. Bu komisyonun bazı tüzük değişikliklerini delegelerin onayına sunması bekleniyor. Yeni hazırlanacak tüzükte milletvekili adaylığı için bazı kısıtlama ve genel merkez kontenjan kısıtlaması getirilebileceği beklentisi hâkim. Eğer bu değişiklikler gerçekleşirse CHP’de yıllardır milletvekilliği yapan bazı isimlerin önümüzdeki dönemde aday olmaları mümkün olmayacak.
Kılıçdaroğlu'ndan Tweet
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, CHP 35. Olağan Kurultayı öncesi twitter hesabından şu açıklamayı yaptı: "CHP 35. Olağan Kurultayı’nı, demokrasiyi temele oturtan, değişime, gelişime hizmet edecek bir felsefeyle, kardeşçe yapacak. Ülkenin geleceği için var gücümüzle çalışmak en asli görevimizdir. Çünkü tek vücut olmuş bir CHP, Türkiye için tek çıkış yoludur."