CHP liderinden ciddi iddia!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, kendisi hakkında hazırlanan fezlekeye ilişkin "olması gereken olmuştur" sözlerini eleştirerek, "Sayın Başbakan’ın ifadesi, fezlekenin düzenlenmesinden haberinin olduğunu gösterir" dedi
CHP lideri hakkındaki fezlekeye sert tepki yağdı. Kılıçdaroğlu, dokunulmazlığının kaldırılması için ilk imzayı kendisi atan Kılıçdaroğlu, “Önce Uludere ardından Genelkurmay Başkanı ardından fezleke... Hepsi 12 güne sığıyor, bu nasıl tezgahtır?” diye sordu.
ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hakkında “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” gerekçesiyle hazırladığı fezlekeyi değerlendirdirdi. Kürsüye “Vur vur inlesin AKP dinlesin” sloganları ile çıkan Kılıçdaroğlu, sözlerine “Hiç telaşlanmayın. Dinlemelerse de dinleteceğiz. Demokrasi isteme özgürlük isteme hakkı var onlara öğreteceğiz. Herkesin istediği gibi düşünme hakkı var“ diyerek başladı. Sert açıklamalar yapan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
- ÇOK İYİ BİLİRİZ: Dokunulmazlığımın kaldırılması için fezleke düzenlediler. Suçum adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek. Bunların adil yargısı basılmamış kitabı toplatan yargı. Bunların adil yargısı, “parasız eğitim istiyoruz” diyen üniversite öğrencilerini aylardır hapiste tutan adil yargı. Eski bir Genelkurmay Başkanı’nı “terörist” diye tutuklamayı akıl etmek yine ilk kez bu adil yargılamayı yapan arkadaşlara nasip olmuştur. Biz bunların adil yargılamalarının ne olduğunu çok iyi biliriz. Önümüzde Deniz Feneri davası varken.
- HESAPLAŞMAK MI?: Benim dokunulmazlığa ihtiyacım yok, dilekçem burada, grup toplantısından sonra vereceğim. Ben korkuyla siyaset yapanlardan değilim. Halkı için yola çıkanların kitabında korku yoktur. CHP Genel Başkanı ile hesaplaşmak mı istiyorsun, kaldırın dokunulmazlığımı. Ben yola çıkarken, dokunulmazlığa güvenerek yola çıkan birisi değilim.
- EGEMEN GÜÇLERİN TAŞERONU: Ben bu oyunun nerelerde kurgulandığını da çok iyi biliyorum. Egemen güçlere taşeronluk yapanların tehditlerine boyun eğmem. Ben sizin özel yetkili mahkemelerinizden korkmam. Beni özel yetkili mahkemelerinizle yıldıramazsınız, onların savcılarıyla yıldıramazsınız. Siz kim oluyorsunuz? Siz kime diz çöktürmek istiyorsunuz? Ben sizden çekinmem, ben sizin ağa babalarınızdan da çekinmem. Ben yalnızca kendi ulusumun emrindeyim, ben yalnızca kendi milletimin önünde eğilirim, beni hapset atmak değil, darağacına da çıkarsanız söyleyeceğim budur.
Foto galeri için tıklayın |
- HEPSİ 12 GÜN: Önce nereden geldiği açıklanamayan bir istihbarat üzerine Uludere’de 35 yurttaşımız öldürülüyor. Hemen arkasından emekli bir Genelkurmay Başkanı hakkında terörist suçlaması yapılıyor ve tutuklanıyor. Onun arkasından da ana muhalefet liderinin dokunulmazlığının kaldırılması isteniyor. Hepsi 12 güne sığdırılıyor. Yarın ne olacağını kimse kestiremiyor. Bu nasıl bir tezgahtır? Kim ne yapmak istiyor? Uludere olayı “yanlış istihbarat” diye geçiştirilecek bir olay değildir. Gülyazı Köyü’ndeki Alay Komutanını açığa alarak bu olayı örtemezsiniz.
- SIKIŞTI: Meselenin bir de başka yönü var, zamanlaması. AKP sıkışmış bir köşede, 35 yurttaşımızı göndermişsiniz uçakları bombalamışsınız, herkes ölmüş ki bunlardan biri gazi çocuğu. Sen kalkmışsın çekmeceden bir dosya çıkarıyorsun. Ertesi gün işleme koyuyorsun. Eski Genelkurmay Başkanı’nı terörist diye tutukluyorsun. Bu ilk olay değil. Ne zaman AKP sıkışsa çekmeceden dosya çıkıyor.
- AVUKAT DEĞİLİM: Ben bireysel olarak hiç kimsenin avukatı değilim. Kişileri savunmak benim meselem değil. Ben ilkelerle ilgiliyim. Ben demokrasinin avukatıyım. Öyle birileri talimatıyla al içeri, kaşının üstünde gözün var tutun bunu, bu kişi kim olursa olsun biz onun destekçisi olacağız.
O sözler
Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısında da okunan tüm milletvekilleri tarafından okunan Silivri’de söylediği sözler şöyle: “Burada önyargılı, siyasi otoritenin emrinde olan yargıçların, sadece oynadıkları bir tiyatro var. Bunun adına ‘Yargılama, demokrasi’ diyorlar. Bu, ne demokrasidir ne de adalet dağıtmadır. Bunların kaçma imkanları yok. Zaten kaçamazlar, ülkelerini seviyorlar. Bunlar, yeminlerini içerek, görevlerini yapmak istiyorlar. Ama bu görevler maalesef bazı yargıçlar tarafından engelleniyor. Onlara yargıç demeyi içime sindiremiyorum. Çünkü yargıç, ‘vicdanıyla hareket eden kişi’ demektir. Vicdanı ile hareket etmeyen bir yargıç, yargıç olabilir mi? Anayasanın 90. maddesi, T.C.’nin imzaladığı uluslararası sözleşmeler var. Bunları görmemezlikten gelip, ‘Ben bildiğimi okurum’ mantığıyla yola çıkarsanız, adalet dağıtamazsınız. Buradakilerin tek bir ortak paydası var: İktidara muhalif olmak. İktidara muhalif olmanın bedeli, 21. yüzyılın Türkiye’sinde Silivri’de toplama kampında olmaktır. Bu bir demokrasi ayıbıdır.”
CHP grubunda hareketli gün
CHP grubu tarihi günlerinden birisini yaşadı. Ankara, Çorum, İstanbul örgütünden yüzlerce partili, grup toplantı salonunu daha önce hiç olmadığı kadar kalabalık bir kitleyle doldurdu. Milletvekillerine, CHP’nin “Demokrasi Raporu” dağıtıldı. Kılıçdaroğlu salona girdiğinde kalabalık tarafından alkışlanırken, “Halkçı Kemal”, “Gençlik Seninle, Durma İlerle”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Halkın umudu Kılıçdaroğlu”, “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları atıldı. CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, CHP Grubunun kapalı bölümünde kaleme alınan bildiriyi okudu. Kılıçdaroğlu hakkında soruşturma açıldığını ifade ettiği sırada salonda “yuh” sesleri yükseldi ve sloganlar atıldı. Grubun kapalı bölümünde partililer eylem çağrısı yaptı.
‘Olması gereken olmuştur’
ANKARA - Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu hakkındaki fezlekeyle ilgili soruyu şöyle yanıtladı: “Fezlekelere yabancı mısınız? Burada bütün arkadaşlar için bu tür fezlekeler olabiliyor. Var. Yani Başbakan, Başbakan Yardımcıları, hepsi için bu tür fezlekeler var. Aynı şey, Sayın Kılıçdaroğlu için de hele hele o kullandığı ifadeler için hayda hayda olması gerekir. Olması gereken olmuştur. Çünkü Silivri Cezaevi için yapmış olduğu açıklama ve şu anda orada bir çadır kurulması vesaire tüm bunlarla ilgili yaptığı açıklama... Hele hele bugün yapmış olduğu açıklama..”
‘O kim ki?’
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması için fezleke hazırlanmasını değerlendirirken “Siyasetçinin eleştiri yapmasına evet ama cevap verme imkanı olmayan hakim-savcılara bu şekilde hakaret edilmesi olmaz” dedi. Ergin, birçok siyasetçiye fezleke düzenlendiğini belirtirken “Başkalarına uygulanan yasalar Kılıçdaroğlu kim ki ona uygulanmayacak?” dedi.
CHP’den Uludere raporu: İki bakan istifa etmeli
ANKARA - Çoğu çocuk yaşta 34 kişinin yaşamını yitirdiği bombardımanın ardından Şırnak’a bağlı Uludere’de incelemeler yapan CHP heyeti, olaya ilişkin hazırladığı raporunu açıkladı. Milletvekilleri Veli Ağbaba, Hasan Ören, Nurettin Demir, Hüseyin Aygün, Salih Fırat ve İdris Yıldız’ın hazırladığı raporda İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin ile Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz hakkında gensoru verilmesi gerektiği ifade edilerek 2 bakanın da istifa etmesi gerektiği kaydedildi. Ölenlerin kaçakçı olduğunun bilinebileceğine vurgu yapılan raporda, “Akşam geçiş noktalarının tümünün ilk defa askerler tarafından tutulduğu ve uyarılara rağmen açılmadığı tespit edilmiştir. Kaçakçıların 70 katır ile dönmesinin de gelenlerin terörist değil, kaçakçılar olduğunu bilinebilir hale getirdiği tartışmasızdır” denildi.