‘Cemevleri ibadethanedir’
.
Yargıtay, elektrik faturalarını ödemeyen Cem Vakfı hakkındaki icrayı durdurdu ve vakıfta ibadethane olan bölümdeki giderlerin tespitini istedi.
BEDAŞ, 10 elektrik faturasını ödemeyen Cem Vakfı hakkında dava açtı. Davayı kabul eden Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesi, Vakıf ile ilgili icra takibinin devamına karar verdi. Cem Vakfı ise ‘cemevleri ibadethane kapsamında kaldığından elektrik faturalarının Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinden karşılanması gerektiği’ni savunarak kararı temyiz etti. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi de yerel mahkemenin kararını oy birliğiyle bozdu.
Kararda, Cem Vakfı’nın da faaliyette bulunduğu binada Alevi yurttaşların ibadetini yaptığı, cem salonu, morgu, yoksul insanlara yemek verilen aşevi, kütüphane, konferans salonu olduğu belirtilip şöyle denildi:
‘Bir gerçekliktir’
Tüm Alevi toplumunca kabul gören cemevleri, Alevi-İslam inancına sahip yurttaşların ibadet mekanıdır. Bu ibadet şekli Anadolu’da yüzyıllardan beri böyle süre gelmiştir. Öncelikle, bir mekanın ibadet yeri sayılıp sayılmamasının münhasıran o inanca tabi insanların taktirinde bulunmalıdır. Alevi inancına mensup insanlarının inanç ve ibadet merkezlerinin cemevleri olduğu, Alevilerle birlikte tüm toplum kesimleri tarafından kabul edilmiş bir olgu ve gerçekliktir.
‘Nitelendirmek önemli’
İbadethane nitelemesinin hukuk düzeni açısından pek çok önemli sonucu bulunmaktadır. Her şeyden önce ibadethaneler birçok vergi ve harçtan muaf tutulmaktadır. Buna ek olarak, elektrik faturaları Diyanet İşleri Başkanlığının ödeneği ile karşılanmaktadır. Nihayet imar planları yapılırken bazı yerler inşası birtakım koşullara tabi ibadethanelere tahsis edilmektedir.
İbadethane bölümü
Uluslararası sözleşme hükümleriyle normatif düzenlemeler kapsamında hukuki olgulara göre, cemevlerinin ibadethane kapsamında değerledirilmesi gerektiğine ilişkin AİHM’in Cem Vakfı kararı da dikkate alınarak, davalı vakıfta, alanında uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak, söz konusu vakfın ibadethane kapsamında değerlendirilecek bu bölüme ait aydınlatma giderleri tespit edilmeli ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekir. Bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın davanın kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.