Şampiy10
Magazin
Gündem

'Cem Garipoğlu ölmedi' iddiası! Başsavcılık'tan flaş karar, ilk kez açıkladı

Türkiye’nin gündemine oturan Münevver Karabulut cinayeti hakkında yeni bir gelişme yaşandı. Münevver Karabulut’un babası cezaevinde 8 yıl önce intihar eden kızının katili Cem Garipoğlu'nun, ölmediğini, kaçtı veya kaçırıldığını öne sürdü. Süreyya Karabulut Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu ve Başsavcılık bu şüpheye yanıt verdi. Karabulut ailesinin avukatı Dr. Rezan Epözdemir, CNN TÜRK yayınında kararı değerlendirdi. "Maddi gerçeğin ortaya çıkması için itiraz hakkımızı kullanacağız" dedi. İşte haberin detayları...

ABONE OL
Vatan Haber

Tüm Türkiye'yi derinden sarsan Münevver Karabulut cinayeti toplumda infiale yol açtı. Öldürüldüğünde henüz 18 yaşında olan genç kızın katledilişinin ardından cevapsız kalan sorular halkın kafasında yankılanmaya devam etti.

KAFASI KESİLMİŞ HALDE BULUNMUŞTU

Bir çöp konteynerindeki gitar kutusunda başı, gövdesinden ayrılmış halde ceset bulunması üzerine polis ekipleri, olayla ilgili inceleme başlattı. Ölümünün ardından üzerindeki kıyafetlerle çöpe atılan genç kadının üzerinde, kimlik bilgilerini taşıyan bir belgenin bulunmadığı öğrenildi. Otopsinin ardından kimliği belirlenen cesedin, 18 yaşındaki Münevver Karabulut'a ait olduğu belirlenince soruşturmanın kapsamı genişletildi. Bu kapsamda Karabulut cinayetinde baş şüpheli olarak belirlenen ve ünlü iş insanı Hayyam Garipoğlu'nun yeğeni olan Cem Garipoğlu'nun cinayeti işlediği belirlendi.

CEM GARİPOĞLU OLAY GÜNÜNÜ BÖYLE ANLATMIŞTI

Çöp konteynerinde başı gövdesinden ayrılmış halde, bir temizlik işçisi tarafından bulunan Karabulut cinayeti için baş şüpheli Cem Garipoğlu, mahkeme heyetine verdiği ifadede pişman olduğunu ve Münevver'i ölü gördükten sonra kendisini de öldürmek istediğini, ancak yapamadığını belirterek, "Olay tarihinde Münevver'in okuluna gittim. Birlikte karar alıp bize geldik. Bizde kimse yoktu. Arka bahçeden içeriye girdik. İki sevgili gibi öpüştük sarıldık. O sırada Münevver lavaboya gitti. Masanın üzerinde bulunan telefonunu karıştırdım, mesajlara baktım. Sevgilim, canım yazılı mesajları gördüm. Mesajların ne olduğunu sordum. Münevver de "Ben seni seviyorum. Bu mesajın önemi yok" dedi. Münevver'in bu umursamaz tavrı beni çok kızdırdı. Israrlarla mesajların kimden geldiğini sordum. 'Sen benim babam mısın soruyor sun' dedi. Tartışma çıktı. Münevver'i çok sevdiğim için deliye döndüm. Cinnet mi geçirdim hatırlamıyorum, kendime geldiğimde Münevver'i ölü buldum. Masanın üzerindeki bıçakla vücuduna vurduğumu tahmin ediyorum. Münevver'i cansız görünce kendimi de öldürmek istedim. Ancak yapamadım..

Yanımızda kimse yoktu. Babam bana ne olduğunu sordu, beni sıkıştırdı. Ben de , kız arkadaşım Münevver'in eve geldiği, içtiğimizi ve onu kazayla ittiğim sırada kafasının masaya çaptığını söyledim. Evdeki kanın bu şekilde oluştuğunu söyledim. Babam da bana 'Münevver'i ara durumunu sor' dedi. Babamdan gerçeği gizledim. Şirket çalışanları Mehmet Karakayalı ve Habip Kurt'un bulunduğu lojmana geldik. Babam beni burada bıraktı ve gitti. Mehmet Karakayalı, bana soru sormaya başladı. Ben de babamla tartıştığımı söyledim. Bir süre sonra lojmana çıktım. Babam sonra geri geldi. Bahçeşehir'de bulunan bir kafeye gitmek istediğimi söyledim. Babam beni kafede bıraktı. Bir süre kafede tek başıma oturdum. Sonra hatırlamadığım bir şahıs geldi yanıma, uzun boyluydu. Beni tanıdığını düşündüm ve arabaya bindim. Bu kişi İle birlikte bilmediğim bir yere gittik. 6 saat yolculuk yaptık. 7 ay boyunca tek başıma bir evde kaldım, tanımadığım bir kişi 10 günde bir gelip yiyecek bırakıyordu. Saklandığım sırada ailemden kimseyle görüşmedim. 7 ay sonunda bir kişi eve geldi ve beni teslim edeceğini söyledi. Olup bitenleri televizyondan izliyordum. Ben bu kişiye, teslim olacağımı söyledim. Bu kişiyle birlikte yolculuk yaptık. Daha sonra yol kenarında beni bıraktı ve birazdan gelecek araca bin dedi. O araca bindim. Araçta avukat Aytekin Kaya vardı. Avukat bana büfeden yiyecek aldı. Daha sonra gelip polisler beni aldı. Pişmanım, böyle bir suç işlemek istemezdim. Keşke onun yerine ben ölseydim. Keşke onu geri getirmek mümkün olsaydı. Ailesi için zor bir durum. Benim yüzünden kızları öldü. Kendi ailem için de üzgünüm. Oğulları katil oldu. Suçu tek başıma işledim. Pişmanım." ifadelerini kullandı

KARABULUT, GARİPOĞLU'NUN MEZARININ AÇILMASINI İSTİYOR

Türkiye'yi sarsan Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili en derin şüphesini dile getirerek, cezaevinde 8 yıl önce intihar eden kızının katili Cem Garipoğlu'nun, ölmediğini, kaçtı veya kaçırıldığını öne süren acılı baba Süreyya Karabulut Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

YOKSA BU KABUS BİTMEYECEK

Baba Süreyya Karabulut kadar kamuoyunda da dinmeyen bir şüpheye dönüşen Cem Garipoğlu'nun ölmediği hatta başka bir ülkede yaşamını sürdürdüğü şeklindeki komplo teorileri, cinayetin ardından 13 yıl, Cem Garipoğlu'nun cezaevinde intiharın ardından 8 yıl geçmesine rağmen hiç dinmedi. Acılı baba Süreyya Karabulut'un (56) "8 yıldır kâbusun içindeyim. O celladın cesedini görseydim belki ikna olurdum. Ama cesedini göstermediler. İntihar ettiğine inanmıyorum. Çünkü böyle bir celladın kendi canına kıyabileceğine inanmıyorum. Ya öldürüldü ya kaçırıldı. Mezarının açılmasını talep edeceğim. Yoksa bu kabus bitmeyecek"  ifadelerini kullandı. 

SUÇ DUYURUSU KAÇTI MI ŞÜPHESİ ÜZERİNDEN YAPILDI

Acılı baba Karabulut'un isteği üzerine avukatı tarafından Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. Suç duyurusu, 'Cem Garipoğlu'nun kaçmış ve kaçırılmış olması' ihtimali üzerinden yapıldı. Ancak, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, suç duyurusunu 'kovuşturmaya yer olmadığına kanaat getirerek, reddetti.

ÖLEN CEM GARİPOĞLU'DUR

Gerekçe olarak da şöyle dendi:

"Cem Garipoğlu'nun intihar olayı ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığımızın ....... sayılı soruşturma dosyasının yürütüldüğü ve soruşturma kapsamında 10 /10/2014 tarihinde Silivri 5 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda intihar eden hükümlünün bedeninden ve Cem Garipoğlu'nun anne ve babasından alınan DNA örnekleri arasında inceleme yapıldığı. Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi'nce yapılan incelemede ölen şahıstan alınan DNA profili ile Cem Garipoğlu'nun anne ve babasından alınan DNA örnekleri arasında yüzde 99.99 ihtimalle analık-babalık indeksinin hesaplandığı, dolayısıyla ölenin Cem Garipoğlu olduğu hususunun tespit edildiği. Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi'nin 12/11/2014 tarihli otopsi raporuna göre Cem Garipoğlu'nun ölüm nedeninin 'başa poşet geçirilmesine bağlı ağız burun kapanması ve boyuna bağ tatbikine bağlı mekanik asfiksi olarak tespit edildiği. Sonuç olarak şikâyete konu olaylarla ilgili, yukarı açıklanan hususların aksine, iddiayı destekler nitelikte maddi bir delilin mevcut olmaması nedeniyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına kara verilmiştir."

İÇİMDEKİ DERİN ŞÜPHE DİNMEDİ

Süreyya Karabulut "8 yıldır bu benim en korkunç kabusum. Hiç aklımdan kınalı kuzum çıkmadığı gibi bir de bu cellat gerçekten öldü mü kaçtı mı şüphesi. Uyuyamıyorum. Cesedini bize göstermediler. Fotoğraflarını eşim ve avukatımız görmüş. Fotoğraf bir şey ifade etmiyor. Gözümle cesedini görsem belki ikna olurdum" diye içindeki dinmeyen şüpheyi anlatmıştı.

Suç duyurusunun reddedilmesiyle ilgili de baba Karabulut "Avukatımız elinden geleni yaptı. Ama bu derin şüphe hala içimde. Cesedini görseydim ikna olurdum. Ama olay tarihinde sadece fotoğraflarını gösterdikleri için bu şüphem dinmiyor. Mücadelemizi verdik, vereceğiz" dedi.

Suç duyurusu, 'Cem Garipoğlu'nun kaçmış ve kaçırılmış olması' ihtimali üzerinden yapıldı. Ancak, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, suç duyurusunu 'kovuşturmaya yer olmadığına' kanaat getirerek, reddetti.

ÖLEN CEM GARİPOĞLU'DUR

Gerekçe olarak da şöyle dendi: "Cem Garipoğlu'nun intihar olayı ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılığımızın ....... sayılı soruşturma dosyasının yürütüldüğü ve soruşturma kapsamında 10 /10/2014 tarihinde Silivri 5 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda intihar eden hükümlünün bedeninden ve Cem Garipoğlu'nun anne ve babasından alınan DNA örnekleri arasında inceleme yapıldığı. Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi'nce yapılan incelemede ölen şahıstan alınan DNA profili ile Cem Garipoğlu'nun anne ve babasından alınan DNA örnekleri arasında yüzde 99.99 ihtimalle analık-babalık indeksinin hesaplandığı, dolayısıyla ölenin Cem Garipoğlu olduğu hususunun tespit edildiği. Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi'nin 12/11/2014 tarihli otopsi raporuna göre Cem Garipoğlu'nun ölüm nedeninin 'başa poşet geçirilmesine bağlı ağız burun kapanması ve boyuna bağ tatbikine bağlı mekanik asfiksi olarak tespit edildiği. Sonuç olarak şikayete konu olaylarla ilgili, yukarı açıklanan hususların aksine, iddiayı destekler nitelikte maddi bir delilin mevcut olmaması nedeniyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına kara verilmiştir."

Süreyya Karabulut "8 yıldır bu benim en korkunç kabusum. Hiç aklımdan kınalı kuzum çıkmadığı gibi bir de bu cellat gerçekten öldü mü kaçtı mı şüphesi. Uyuyamıyorum. Cesedini bize göstermediler. Fotoğraflarını eşim ve avukatımız görmüş. Fotoğraf bir şey ifade etmiyor. Gözümle cesedini görsem belki ikna olurdum" diye içindeki dinmeyen şüpheyi anlatmıştı.

Suç duyurusunun reddedilmesiyle ilgili de baba Karabulut "Avukatımız elinden geleni yaptı. Ama bu derin şüphe hala içimde. Cesedini görseydim ikna olurdum. Ama olay tarihinde sadece fotoğraflarını gösterdikleri için bu şüphem dinmiyor. Mücadelemizi verdik, vereceğiz" dedi.

AVUKATI İLK KEZ KONUŞTU

Öte yandan Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması talebi reddedildi. Karabulut ailesinin avukatı Dr. Rezan Epözdemir, CNN TÜRK yayınında karara itiraz edileceğini söyledi.

Başsavcılık, ölen şahıstan alınan DNA profili ile Cem Garipoğlu'nun anne ve babasından alınan DNA örnekleri arasında yüzde 99.99 uyum olduğunu belirterek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

Katil zanlısı Cem Garipoğlu, cinayetten 197 gün sonra teslim olmuştu. 17 Eylül 2009 günü avukatıyla birlikte teslim olan Garipoğlu, “çocuğa karşı, tasarlayarak, canavarca bir hisle ve eziyet ederek öldürmek” suçundan 24 yıl hapis cezasına çarptırılmış,10 Ekim 2014 tarihinde de Silivri'deki kapalı cezaevindeki koğuşunda ölü bulunmuştu.

Diğer Haberler

  1. İstanbullular dikkat! Bazı metro hatları ve istasyonlar kapatılacak
  2. 'Kalkan-31' operasyonunda bin 298 düzensiz göçmen yakalandı
  3. Diyarbakır’da mevsimin ilk karı düştü! Her yer beyaza büründü
  4. Mardin’de aşırı yağıştan müstakil ev çöktü! Yaralılar var
  5. Antalya Havalimanı'na uçağın motorunda yangın çıktı, 79 yolcu tahliye edildi
  6. AFAD açıkladı: 25 ile sarı uyarı ve 13 ile turuncu uyarı
  7. Tunceli Belediyesi Eş Başkanı Birsen Orhan hakkında karar verildi
  8. Saadet Partisi'nin yeni genel başkanı belli oldu
  9. İstanbul'un 3 ilçesinde korkunç cinayetler! 4 kişiyi öldürüp 3 kişiyi yaraladıktan sonra intihar etti
  10. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeni bir dönemin adımlarını atıyoruz

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.