Canlı bomba Özgür Ünsal'ın annesi konuştu
"Özgür çok yalnız ve içine kapanık bir çocuktu. O akşam onlarla gitmesini istemedim ama sinirlenip bir şey diyecek diye oğluma izin verdim"
Ankara Kızılay’daki terör saldırısında ikinci canlı bomba olduğu ileri sürülen Özgür Ünsal’ın annesi G.K., Habertürk’e konuştu.
Ankara’yı kana bulayan canlı bombayı ve organizatörü en son gören isim olan Özgür Ünsal’ın annesi G.K., oğlunun kendi halinde bir çocuk olduğunu ifade ederek, organizatör Vahit A. ile Keşan’dan tanıştıklarını söyledi. G.K., şöyle devam etti: “1998 yılında Tekirdağ’a, oradan da Ankara’ya taşındık. Yıllarca hiç görüşmedik. Sonra Vahit nasıl olduysa oğlum Özgür’e Facebook’tan mesaj atmış. Oğlumdan telefon numarası istemiş. Oğlum telefon kullanmadığı için benim numaramı Vahit’e verince beni aradı. Ben de eve davet ettim. Vahit de bana ‘Kız arkadaşım da var’ dedi. Ben de “Olsun, onu da al gel’ dedim. Sonra zaman zaman Vahit telefonla aramaya devam etti.”Canlı bomba Seher Çağla Demir’in kendisini “Burcu” diye tanıttığını anlatan G.K., Vahit A. ile Demir’in eve sürekli gözleri kızarmış halde geldiğini söyleyerek, “İkisinin de gözleri dikkatimi çekiyordu. ‘Vahit senin gözlerin niye böyle kırmızı? Ne aldın böyle?’ dedim. Gece uyumadığını söyledi” dedi.
‘AİLEMİZE SIZDILAR’
Patlamadan bir gün önce Özgür’ün koşarak eve gelip bilgisayardan bir şey bakıp çıktığını belirten anne G.K., “Vahit ve kızın bulunduğu BMW otomobil ise sokağın başında bekliyordu. Sonra saat 22.00 sıraları Özgür’le kız, sonra da Vahit geldi ve içeride bir şey konuştular. Emin değilim ama kızın ‘Annenin Allah belasını versin’ dediğini duydum. Öncesinde bana alyanslarını gösterip evleneceklerini ama ailelerinin kabul etmediğini anlatmışlardı. Özgür çok yalnız ve içine kapanık bir çocuktu. O akşam onlarla gitmesini istemedim ama sinirlenip bir şey diyecek diye oğluma izin verdim” diye konuştu. G.K., patlama gününü şöyle anlattı: “Mutlaka arardı. Akşam patlamayı duyunca ‘Acaba Özgür orada mıydı?’ diye düşündüm. Hemen hastanelere gittik ama bulamadık. Ertesi sabah polis eve geldi. Beni emniyete götürdü ve kan örnekleri alındı. Oğlumu araba kullanma sevdası yüzünden kandırdılar. Araba kullanmayı öğrettiler. Oğlum çok mutluydu. Ailemizin içine sızdılar. Zaten oğlumun bombacı olup olmadığı açıklanmadı. Kesinlikle bombacı değil. Saf ve temizliğinden kaybetti.” (Habertürk)