Can Dündar ve Erdem Gül tahliye oldu
Anayasa Mahkemesinin haklarında "ihlal" kararı verdiği ve İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce tahliyelerine hükmedilen Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, Silivri Ceza İnfaz Kurumu'nda tahliye oldu.
AJANSLAR
Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararı doğrultusunda tahliyelerine karar verilen Can Dündar ve Erdem Gül gece 03.15 sıralarında cezaevinden çıktı. Dündar yaptığı ilk açıklamada “Ankara’da yargıçlar varmış, tahliye olduk ama davamız devam edecek” derken Erdem Gül yaşadığımız durum “keşke olmasaydı hikayesi” dedi.
Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararı doğrultusunda tahliyelerine karar verilen Can Dündar ve Erdem Gül gece 03.15 sırlarında tutuklu bulundukları Silivri cezaevinden çıktı. Kendilerini bekleyen kalabalık tarafından coşkuyla karşılanan iki gazeteci eşleri ve çocuklarına sarılarak hasret giderdi.
“CEBİMDEKİ MENDİL ABDİ İPEKÇİNİN MENDİLİ”
Basın mensuplarına açıklamalarda bulundan Can Dündar “Tarihi bir karar olduğunu düşünüyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin bugünkü kararı basın özgürlüğünün ifade özgürlüğün önünü açmıştır. Bizim ödediğimiz bedel Türkiye’de gazetecilerin ödediği bedelin yanında hiçtir. 3 ay yattık bundan şikayet edecek değiliz.Cebimdeki mendil Abdi İpekçinin mendili, kızının gönderdiği mendil. Bu meslek basın özgürlüğü adına ölüm bedelleri ödedi. Bizimki onun yanında bir hiç” dedi.
“TAHLİYE OLDUK AMA DAVAMIZ DEVAM EDECEK”
Umut nöbetçilerine ve kendileriyle ilgilenen ceza infaz kurumu çalışanları ile jandarmaya teşekkür eden Can Dündar “Kin duymuyoruz, öfke duymuyoruz. Ama mücadele etmeye çok kararlıyız. Eskiden daha yüksek bir sesle kendimiz savunmaya devam edeceğiz. Tahliye olduk ama davamız devam edecek. 30’u aşkın meslektaşımız içeriden bu karar onlarında yolunu açacaktır. Arkamda gördüğünüz toplama kampı müze olana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.Biz çıkarken koridorda içerideki gazeteci arkadaşlarımızın seslerini duyduk bizi unutmayın dediler selamlarını ilettiler” şeklinde konuştu.
“KEŞKE OLMASAYDI HİKAYESİ BU”
Dündar’ın ardından açıklama yapan Cumhuriyet Gazetesinin Ankara Temsilci Erdem Gül ise "Bizim açımızdan Ahmet Kaya hatırlatması yapacağım; ‘Keşke olmasaydı’ hikayesi bu. Anayasa Mahkemesi’ne sadece Can’la ikimiz için değil Türkiye’deki demokrasi özgürlükler, her türlü özgürlüğün önündeki engellerin aşılması için attığı hukuki adım için Türkiye için teşekkür etmek lazım. Keşke bunu mahkeme yapsaydı, bu tutuklamayı yapmasaydı, Mevcut mahkeme yapsaydı AYM'ye bırakmasaydı. İçeride arkadaşlarımız var, mücadelemiz devam etmeli. Asolan her türlü özgürlüğü ve barışı isteyen insanların birlikteğidir" dedi.
“ANKARA’DA YARGIÇLAR VARMIŞ”
Bir süre yakınları ile hasret gideren Dündar daha sonra “Ankara’da yargıçlar varmış. Bundan haberdar olduk ve sevindik. Dilerim Türkiye’de yargıçların bu kararında diğer yargıçlarda paylarını alırlar ve bugüne kadar verdiği haksız karalardan dolayı utanç duyarlar. Bu iyi bir başlangıç olacak. Çok umutluyuz. Doğruyu yaptığımıza inanıyoruz” diye konuştu.
Bir süre yakınları ile hasret gideren Dündar ve Gül daha sonra buradan ayrıldı. Dündar basın mensuplarının sorusu üzerine evlerine gideceklerini gazeteye yarın geçeceklerini açıkladı.
MAHKEME TAHLİYELERİNE HÜKMETTİ
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesinin "hak ihlali" kararının ardından, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün tahliyesine hükmetti.
Mit TIR'larına görüntülerinin yayınlanmasına ilişkin soruşturmada tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Erdem Gül 92 gün sonra tahliye edildi. Mahkeme iki isim hakkında yurt dışına çıkış yasağı koydu.
MİT TIR'larına görüntülerinin yayınlanmasına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmada, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Erdem Gül 26 Kasım 2015’te ifade vermek üzere Çağlayan’daki İstanbul Adliyesine gelmişti. Başsavcıvekili İrfan Fidan’a ifade veren iki isim sevk edildikleri nöbetçi mahkemece silahlı terör örgütüne yardım” , “devletin gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “siyasal ve askeri casusluk” suçlarından tutuklanmıştı.
İDDİANAMEDE 2 KEZ MÜEBBET VE 30’AR YILA KADAR HAPİS İSTENDİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Dündar ve Gül’ün “Devletin Gizli Kalması Gereken Bilgilerini Siyasal veya Askeri Casusluk Amacıyla Temin Etme, Devletin Güvenliğine İlişkin Gizli Kalması Gereken Bilgileri Casusluk Maksadıyla Açıklama, Cebir ve Şiddet Kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni Ortadan Kaldırmaya Veya Görevlerini Yapmasını Kısmen yada Tamamen Engellemeye Teşebbüs Etmek, Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmaksızın Bilerek İsteyerek Yardım Etme” suçlarından 1’er kez ağırlaştırılmış müebbet, 1’er kez müebbet ve 20’şer yıldan 30’ar yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları istenmişti.
ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURDULAR
İki gazetecinin yerel mahkemeye yaptığı çok sayıda tahliye taleplerinin reddedilmesinin ardından Anayasa Mahkemesine başvurmuştu. Dündar ve Gül’ün talebini değerlendirmeye alan yüksek mahkeme dün akşam saatlerinde iki gazetecinin tutuklanmasında ‘hak ihlali’ var dedi.
SAVCI: “ANAYASA MAHKEMESİNİN KARARI DOĞRULTUSUNDA TAHLİYE EDİLSİN”
Yüksek mahkemenin bu kararı doğrultusunda iki gazetecinin avukatları İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine başvurdu.
Avukatların başvurusuna ilişkin görüşü sorulan duruşma savcısı iki gazetecinin tahliye edilmesini talep etti. Savcı mütalaasında, “Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun 25 Şubat tarihli bireysel başvuru nolu kararıyla dosyadaki tutuklamanın hukuki olmadığına oy birliği ile karar verildiği, bu karar da bağlayıcı nitelikte olduğundan karar gereği olarak sanıkların ayrı ayrı tahliyelerine karar verilmesi talep olunur” ifadelerine yer verdi.
TAHŞİYECİLERE KUMPAS DURUŞMASI BİTTİ TAHLİYE KARARI ÇIKTI
Başvuru sırasında Tahşiyeciler grubuna kumpas kurulduğu iddiasıyla açılan davayı gören mahkeme heyeti bu davanın bitmesinin ardından tahliye talebini işleme aldı. Silivri Cezaevinde 92 gündür tutuklu bulunan Dündar ve Gül’ün tahliye eden mahkeme kararında iki ismin ”silahlı terör örgütüne yardım” , “devletin gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “siyasal ve askeri casusluk” suçlarından dava açıldığı hatırlattı.
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI BAĞLAYICI NİTELİKTE
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında, Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme, yargı organları, idare makamları, gerçek ve tüzel kişiler yönünden bağlayıcı niteliğinin belirtilmiş olduğu kaydedilen tahliye kararında, “Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun sanıkların kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ile ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine ilişkin bireysel başvurulara dair vermiş olduğu 25 Şubat tarihli kararında, güvence altına alınmış olan kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ile ifade ve basın özgürlüklerini ihlal edildiğine, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için kararın bir suretinin mahkememize gönderilmesine karar verilmiş olması karşısında Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın bağlayıcı nitelikteki maddesi gözetilerek sanıklarla ilgili ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılmasının sağlanması bakımından sanıkların İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliğinin tutuklama müzekkerelerine konu suçlardan ayrı ayrı tahliyelerine karar verilmiştir” denildi.
YURT DIŞINA ÇIKIŞLARI YASAKLANDI
Mahkeme, sanıkların başka suçtan tutuklu ve hükümlü değillerse Ceza ve İnfaz Kurumu’ndan derhal salıverilmelerine, bu amaçla halen tutuklu bulundukları Ceza İnfaz Kurumu’na gecikmeksizin müzekkere yazılmasına hükmetti. Mahkeme öte yandan, Dündar ve Gül’ün kovuşturma evresinde aksi bir yönde karar verilinceye değin yurt dışına çıkışlarına yasaklanmasına karar verdi.