‘Camideki içeceğin ne olduğu tespit edilemedi’

İstanbul’da 255 sanık hakkındaki Gezi iddianamesinde eylemcilerin Dolmabahçe’deki camiye sığınmaları detaylı yer aldı, ‘’ibadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme’’ gibi suçlamalarda bulunuldu.

İstanbul’da Gezi Parkı olayları sırasında gözaltına alınan 7’si yabancı 255 sanık için 41. ‘Gezi iddianamesi’ kabul edildi. İddianame mahkemece kabul edildi. Sanıklar için ‘’2911 Sayılı Toplantı ve gösteri yürüşleri kanuna muhalefet’’, ‘’görevi yaptırmamak için direnme’’,kamu görevini usulsüz üstlenme kamu malına zarar verme’’ ve ‘’ibadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme’’ suçlarından 1 yıldan 11,5 yıla kadar değişen hapis cezaları isteniyor.

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede başlangıcında Gezi Parkı eylemleri anlatıldı. Eylemlerin bir süre sonra kolluk görevlilerine direnme ve saldırı, çok sayıda kişinin yaralanması, kamu ve özel mallara zarar verme niteliği almaya, toplum huzurunu ve barışını olumsuz yönde etkilemeye başladığı belirtildi.

Foto galeri için tıklayın

‘Hak arama adı altında başladı’

Demokratik hak arama talebi görünümünde başlayan eylemlerin toplum huzurunu, kamu barışını ve düzenin bozucu niteliğe dönüştüğü ileri sürülen iddianamede, gazdan etkilenen vatandaşlar için kurulan revirlerdeki doktorlar da “usulsüz olarak kamu görevini üstlenmek”le suçlanıyor.

‘Perdeyi çaldılar’

İddianamede gazdan kaçan eylemcilerin Dolmabahçe’deki Bezmialem Valide Sultan Camii’ne sığınmaları da detaylı olarak yer aldı.

Eylemcilerin camideki ayakkabılıkları ters çevirerek tezgah gibi kullanmaya çalıştıkları, tıbbi atık ve içeride yiyecek içecek artıkları ile içerinin kirletildiği, cami içindeki güvenlik kameralar ile minber kısmında bulunan Arapça yazılar bulunan perdelerden bir kısmını çaldıkları iddia edildi.

“Gezinmeye devam ettiler”

Şüphelilerden Sercan Y., Erenç Yasemin D., cami içinde yaralılara müdahale ederken, Emre Ö.,’nün cami içinde elindeki bir içecek kutusu ve cep telefonu içerken görüntülendiği dikkat çekilen iddianamede “4 şüphelinin de dini inanışı benimseyen toplum kesimlerini tahkir etmek maksadı ile ibadethane olan ve herkes için geçerli belirli giriş kuralları bulunan camiye ayakkabılar ile girildiği kabul edilse daha zor durum sonrası ayakkabılar ile gezinmeye devam ettikleri” ve eylemlere katılmasalar bile suçluları kolluk kuvvetlerine bildirmeyerek de suç işledikleri kaydedildi.

Polis tespit edememiş

Polisin yaptığı inceleme sonrasında pencere önünde içi boş ezilmiş halde bira kutusu ile müezzin bölümünde boş sigara kutusu caminin içinde bulunan kamera kayıtlarında cep telefonu ile konuşup dolaşırken görüntülenen Emre Ö.’nün elinde bir içecek kutusu olduğu belirtilirken, içeceğin ne olduğunun İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Foto Film Şube Müdürlüğü tarafından yapılan görüntü tespiti ve iyileştirme çalışmasına rağmen görüntü kaydının kayıt çözünürlüğünün düşük olması nedeniyle tam olarak belirlenemediği kaydedildi.