Büşra Ersanlı dahil 16 sanık tahliye edildi

KCK davasında tutuklu yargılanan 16 sanık, 3’üncü yargı paketinden faydalandı. Dün görülen duruşmada mahkeme, aralarında yaklaşık 7.5 aydır cezaevinde olan Prof. Dr. Büşra Ersanlı’nın da bulunduğu 16 sanık hakkında tahliye kararı verdi...

Terör örgütü PKK’nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen KCK’ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 140’ı tutuklu 205 sanık hakkında açılan davanın 8. duruşmasında, tahliye kararı çıktı. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada Prof. Dr. Büşra Ersanlı’nın aralarında bulunduğu 137 tutuklu sanık hazır bulundu.

Yemek tartışması

Başkanı Ali Alçık, öğlen saat 12.00’ye kadar talepleri alacaklarını, yaklaşık 3 saat talepleri değerlendirerek ara kararı saat 16.00 civarında açıklayacaklarını belirtti. Sanık avukatlarından Sinan Zincir, avukatlarının sayısının çok olması sürenin yetersiz olduğunu gerekçe göstererek taleplerin saat 13.00’e kadar alınmasını talep etti. Başkan Alçık ise, “Yemek saat 12.00’de çıkıyor. O saate kadar bitirmek istiyoruz” yanıtını verince avukat Zincir, “Bugün de aç kalalım, insanların hürriyeti söz konusu” diye konuştu. Başkan Alçık ise, “Evet önemli ama o saate kadar bitireceğiz” diyerek tartışmayı sonlandırdı.

Cüppeyi attı

Duruşmada söz alan avukat Kadir Tunç, “Bu iddianamede insan unsuru yok. Yasaklar yeni isyanları doğurur, bu mahkeme de yeni isyanlara yol açacaktır” dedi. Mahkemenin bugüne kadar sadece iddianamenin tamamının okunması talebini kabul ettiğini belirten Tunç, “Ama bunun karşılığında da söz hakkımıza süre kısıtlaması getirdi” diye konuştu. “Yargılama bu aşamaya geldiyse, bir avukat olarak söyleyecek bir söz yok” diyen Tunç, mesleki ahlakına sahip çıkmak için cübbesini bırakarak duruşma salonunu terk edeceğini söyledi. Bireysel tavır aldığını söyleyen Kadir Tunç, daha sonra cüppesini çıkararak masanın üstüne koydu ve duruşma salonunu terk etti.

’Kuvvetli suç şüphesi var’

Taleplerin alınmasının ardından Cumhuriyet Savcısı Ramazan Saban, taleplere karşı mütalaasını açıkladı. Savcı Saban tutuklu sanıkların tahliye taleplerinin kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması, suçun vasfı, delil durumu ve adli kontrol tedbirlerinin yeterli olmayacağı gerekçeleriyle reddine karar verilmesini talep etti. Mahkeme Başkanı Ali Alçık taleplerini değerlendirilmesi için duruşmaya ara verdi. Mahkeme, verilen 4 saatlik aranın ardından ara kararını açıkladı. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada mahkeme Büşra Ersanlı’nın da aralarında bulunduğu 16 sanığın tahliyesine karar verdi. Büşra Ersanlı KCK soruşturması kapsamında 1 Kasım 2011 tarihinde tutuklanmıştı. Mahkeme, tutuklu sanıklar Büşra Ersanlı, Kemal Karagöz, Kazım Şeker, Büşra Beste Önder, Canşah Çelik, Erdoğan Baysan, Medeni Demirkapu, Zekiye Ayık, Cüneyt Özil, Birgül Arvas, Suna Varsak, İbrahim Ethem Yıldız, Mehmet Sıddık Kumek, Uğur Taşdemir, Nizamettin Özmen ve Mustafa İpek’in tutuklu kaldıkları süre, mevcut delil durumu ve yürürlüğe giren 6352 sayılı yasa hükümleri uyarınca sanıklar lehine suç vasfının değişme ihtimalini göz önüne alarak tahliyelerine karar verdi. Duruşma 1 Ekim’e ertelendi.

Balyoz’a tahliye yok

3’üncü yargı paketinin ardından Balyoz davasında tutuklu yargılanan tüm sanıklar, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak tahliye talebinde bulunmuştu. Ancak emekli orgeneraller Çetin Doğan, Halil İbrahim Fırtına, Bilgin Balanlı, Oramiral Özden Örnek ve MHP Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan’ın da aralarında bulunduğu toplam 250 sanığın “denetimli serbestlik uygulanarak serbest bırakılma” talepleri mahkeme tarafından reddedildi. Mahkeme ret gerekçesinde, sanıklar üzerine atılı suçla ilgili kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların devam ettiğini belirtti.

2 firari örneği

Mahkeme sanıkların üzerlerine atılı suçun ağırlığı, kanundaki ceza miktarı, tutuklulukta geçen süre ve dava dosyasındaki iki sanığın firari olduğunu belirterek, sanıklar hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı ve tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu da ekledi. Öte yandan gerekçede 3’üncü yargı paketinin sanıkların durumu ile ilgili herhangi bir değişiklik meydana getirmediği de vurgulandı. (Damla Güler / VATAN İSTİHBARAT)