‘Bu hikaye böyle bitmemeli’

Gazeteci Hrant ve eşi Rakel Dink’in yanı sıra 1500 yetim çocuğun yetiştiği Tuzla’daki Ermeni yetimhanesindeki (Kamp Armen) yıkım tepkiler üzerine durdurulmuştu. Yıkıma karşı nöbet tutan öğrenciler, sanatçılar, aktivistlerin de aralarında olduğu çok sayıda kişi kampın bahçesinde halay çekti, slogan attı. Duvarlara ‘Tarihine sahip çık’, ‘Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz’, ‘Sermaye defol, bu sokaklar bizim’ sloganları yazıldı. Nöbet tutanların dün özel iki konuğu da vardı. Askerde öldürülen er Sevag Şahin Balıkçı’nın annesi Ani Balıkçı ile Hrant Dink’in eşi Rakel Dink kampa gelerek protestolara destek verdi.

Rakel Dink yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

Devlet ‘Sizin’ demeli

“Bu kadar üzücü bir mekanda bu kadar üzücü olayların olduğu bir mekanda bir arada bulunmak bizlere güç ve umut veriyor. Hepimizin burada oluş sebebi ‘bu davada ben de varım’ demektir. Bu kampın her bir adımında biz çocukların emekleri var, anıları var. Bu utanç nasıl temizlenir? Devlet nasil ‘Sizin olmaz’ dedi şimdi de ‘Sizindir’ demeli. Buranın hikayesinin böyle bitmemesi lazım. Onun için buradayız, ele ele vermişiz.”

Ani Balıkçı ise “Buradaki durum beni çok üzdü. Dayanışma çok güzel. Yeter artık malımızla zengin olmayın. Bizim malımızı geri verin. Köyden gelen çocukların yazın barındıkları bir yerdi burası. Ailelerinden uzak olan veya annesi babası olmayan çocukların yazlarını geçirdikleri, hem ders yaptıkları hem de denize girip tatil yaptıkları bir yerdi. Yazık günah hepsinin emeği var burada” şeklinde konuştu.

‘İade edilmeli’

Sanatçı Menderes Samancılar, “Ermeni çocuklarının taşları taş üstüne koyarak ördüğü bir kamp. Onlardan gasp edilmiş , onlara iadesini istiyoruz” dedi.