Bizim alnımızda ‘enayi’ yazmıyor!
“Dünyadaki diğer ülkelerin kabul ettiği mülteci sayısı ne kadar? Bazıları 100 tane almış, öbürü 300, 500 tane. Herhalde otobüsler, uçaklar boşuna durmuyor. Gereği neyse yapılır”
Rus bombardımanı ve Esed saldırılarından kaçan göçmenler için Türkiye’ye ‘Sınırlarınızı açın’ çağrısı yapan Birleşmiş Milletler’e Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çok sert cevap geldi. Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Kurulu’na katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu mesajları verdi:
GÖÇÜN SEBEBİ RUSYA VE ESED: Bu göç akınının en büyük sebebi Rusya’nın ve Esed rejiminin başlattığı sivil halkı hedef alan saldırılarıdır. Buna rağmen Birleşmiş Milletler’in, saldırıyı yapanlara karşı tedbir almak yerine, ülkemize çağrıda bulunması samimiyetsizliktir. Neymiş ‘Kapınızı açın, onları alın.’ Peki ey Birleşmiş Milletler, sen ne işe yarıyorsun, senin görevin ne? Şu ana kadar 10 milyar dolara yakın bu mülteciler için para harcamış olan Türkiye’ye, bu mülteciler için sen ne kadar destek verdin, 455 milyon dolar. Ayıptır, ayıp...
OTOBÜSLER, UÇAKLAR BOŞA DURMUYOR: Dünyadaki diğer ülkelerin kabul ettiği mülteci sayısı ne kadar? Bazıları 100 tane almış, öbürü 300 tane, 500 tane, bin tane. Bizim alnımızda ‘enayi’ yazmıyor kusura bakmayın. Bu işin hakkı neyse, bunu yaparız. Biz bir yere kadar ‘sabır, sabır, sabır’ ondan sonra da gereği neyse bunu yaparız. Herhalde otobüsler, uçaklar boşuna durmuyor. Gereği neyse bundan sonra o yapılır. Bu nasihati verenler, Birleşmiş Milletler’in diğer üyesi ülkelere de bir nasihat versinler de buradan çıkan bu mültecileri, o ülkelere de gönderelim.”
Nerede 3 milyar avro
“Bakın şimdi, ‘3 milyar avro’ dediler. Arkadaşlarımız, 28 Aralık’ta bir Avrupa seyahati yaptılar, dönüp geldiler işte 3 milyar Avro verecekler... Nerede 3 milyar avro? Şimdi söyledikleri ne biliyor musunuz? ‘Plan, proje getirilsin, plan, proje üzerinden bunları verelim.’ Yahu neyin plan projesi? Gel, bizim bütün şehirlerimizi dolaş, oradaki kampları gör, yapılan harcamalar zaten ortada. Biz senden kalkıp da Türkiye’nin milli bütçesine para istemiyoruz. Buradaki yaptığımız ve yapacağımız yatırımları için istiyoruz. Samimi değiller.”
‘Kapıları açar hayırlı yolculuklar dileriz’
“G20 zirvesi vesilesiyle Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Tusk ve Avrupa Komisyonu Başkanı Sayın Juncker’i misafir ettik. Juncker benim 15-20 yıllık arkadaşım, daha Lüksemburg’da Başbakan olduğu dönemden bu yana tanıyorum. Tusk, Polonya’da Başbakan olduğu andan itibaren tanıdığım biri. Birileri bu görüşmenin tutanaklarını servis ederek, bize saldırmaya çalışıyor. Tutanakları okuyanlarınız olmuştur veya vardır. Orada ne yapmışız biz? Ülkemizin ve Suriyeli mültecilerin haklarını ısrarla ve kararlı bir şekilde savunmuşuz. AB’den sözlerini yerine getirmesini, Türkiye’ye karşı samimi davranmasını istemişiz. Yayınlanan tutanaklar bizim için utanç değil, bir ibra belgesidir, aslında. Ortada gizli saklı bir durum da yok. Ülkemin çıkarlarını, mazlumların ve mağdurların haklarını savunduğum için şahsıma saldıranlar, bu üslupları ile aslında yaptığımız işin ne kadar doğru olduğunu gösteriyorlar. Ne demişim, onu da söyleyeyim. Bize bir kereliğine vereceğiniz 3 milyar avro bütçemize değildir, nereyedir? Mültecileredir. Biz şu ana kadar sizden para gelecek diye 9 milyar doları harcamadık. O bizim misafirperverliğimizin bir gereğiydi. Edirne’den insanları otobüslere bindirdik, tekrar geri çevirdik. Ama bir olur iki olur, ondan sonrada sonra kusura bakmayın, biz de kapıları açarız, hadi hayırlı yolculuklar dileriz. Beyefendiler bundan rahatsız olmuşlar.”