Bir savcı sınır ötesi operasyon istedi!
Bozdağ: Bir savcı sınır ötesi operasyon istedi Bakan Bozdağ, bir savcının adli kolluktan komşu ülke Suriye'de bulunan bir kampa operasyon yapmasını istediğini açıkladı.
Bekir Bozdağ, gündemdeki merak edilen sorulara canlı yayında cevap verdi.
İşte Bekir Bozdağ'ın o açıklamaları:
HSYK düzenlemesi Meclis’te kabul edildi. CHP henüz yürürlüğe girmeyen yasanın iptali için harekete geçti. 'Anayasa mahkemesi yürürlükte olmayan bir yasayı iptal edebilir mi?' sorusuna Bozğdağ; CHP'nin böyle bir şeye yetkisi olmadığını söyledi. 'CHP'nin bu talebi yasamaya durdurmaya yöneliktir' dedi.
Bekir Bozdağ internet düzenlemesi konusunda yorum yaptı. Bu düzenleme ile ilgili olarak kamuoyunda fevkalade yanlış bilgiye sahip olunduğunu söyledi. Bozdağ, internet düzenlemesi yasası hakkında şunları söyledi:
BU DÜZENLEME KİŞİYİ KORUYAN BİR DÜZENLEME
İnternette kişilerle ilgili görüntüler veya ses kayıtları, başlıca şeyler çıkabiliyor. Kişi ile ilgili özel hayatı ihlal eden, iftiralar veya başka şeyler var. Onlarla ilgili insanlar bunu kaldırmak istiyor ama bunları kaldıramıyorlar. ‘Benim kişilik haklarım zedeleniyor. Bu konuda yardım edin’ dendiğinde onunla ilgili bir tedbir alınıyor.
Esasında bu bütün insanlarımızın iftiralar karşısında, özel hayatının gizliliği ihlali, kişi güvenliği ihlali karşısında, pek çok karalama karşısında kişileri koruyan son derece önemli bir düzenleme bu. İnterneti kapatan değil, kişiyi, haysiyetini, onurunu koruyan bir adım.
İNTERNET SANSÜRÜ TAMAMIYLA ÇARPITMADIR
Bu kesinlikle bir sansür değil, tamamıyla bir çarpıtma. İnsanların hakkını, hukukunu, haysiyetini koruyan bir adımdır, interneti kapatan bir adım değildir.
Geçmişte Sayın Baykal ile ilgili, MHP’nin vekilleriyle ilgili videolar yayınlandı, yayınlanıyor. Bunların yayınlanmasından rahatsız olmayan insan var mı? Onların aileleri rahatsız olmadı mı? Herkes rahatsız oldu. Böylesi bir çirkinliği internet aracılığıyla yaymak doğru mu? Değil. Türkiye’de bundan rahatsız olan kimseyi bulamazsınız.
‘BEN HUKUKU TANIMAM, HUKUK BENİM’ DEMEKTİR
Bekir Bozdağ MİT TIR’larına yönelik operasyon ile ilgili şu açıklamayı yaptı:
Türkiye’nin saygın hukukçuları, TIR’ların MİT’e ait olduğunu öğrendiği an tutanağını tutar oradan ayrılması gerekirdi yorumunu yaptılar. Burada yapılanların hepsi ‘hukuk ben tanımam, hukuk benim’ demektir. Bu TIR’lar sonuçta bu ülkenin TIR’ları. Dünyanın dört bir yanında Türkiye’ye güvenen ülke var, insan var. Şimdi diyorlar ki; ‘Türkiye’ye güvenmeyin. Bunların hiçbir şeyine güvenmeyin. Kendi ilinden başka iline TIR götüremeyen bir istihbarat var. Sen ne yapıyorsun?’ Kimsenin Türkiye’nin en önemli birimini itibarsızlaştırmaya, küçük düşürmeye hakkı yoktur.
BİR SAVCI, ADLİ KOLLUKTAN YABANCI BİR ÜLKEDE OPERASYON İSTEDİ
Bakan Bozdağ, bir savcının adli kolluktan komşu ülke Suriye'de bulunan bir kampa operasyon yapmasını istedi. O kampta bulunan bazı şahısların alınıp, getirilmesi yönünde…
Savcı yazı yazıyor kolluğa, Suriye tarafına gidin ve şu şahısları alın gelin. Türkiye'nin sınırları bellidir. O hukuk çerçevesinde işlemler yapılır. Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne gönderdiler. Ben de HSYK'ya verdim. Bu pervasızlıktır, çizilen sınırları aşmaktır. Savcılar görevlerini yaparken, hukukun çizdiği sınırlar çerçevesinde hukukun verdiği yetkiyi kullanmalı. Bize gelen ihbarları biz HSYK'Ya intikal ettirdik, orada gereken kanun işleyecektir.
YAPILAN DÜZENLEMELER SADECE YASAYA BIRAKILAN BÖLÜMLERLE İLGİLİ
HSYK teklifi TBMM’ne verildikten sonra Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmeler oldu. Bu teklif üzerine Cumhurbaşkanımızın tavsiyelerini aldık. Bu tavsiyeler doğrultusunda hem Adalet Komisyonu’nda, hem de TBMM Genel Kurulu’nda değişiklikler yaptık.
CHP’nin bu değişikliğin anayasaya aykırı olduğu iddiası doğru bir iddia değildir. Çünkü anayasaya aykırı bir düzenlemeyi meclis kabul etmedi. Şuan ki yapılan düzenleme anayasaya uygun bir düzenleme. Öyle bir karalama kampanyası başlatıldı ki sanki 12 Eylül 2010’da yapılan halk oylamasında halkın ‘Evet’ dediğini AK Parti ortadan kaldırıyor. Halkın kabul ettiğini AK Parti yok ediyor gibi bir kara kampanya yürüyor. 159’da ne var? Diyor ki; HSYK üyeleri, Danıştay, Yargıtay, Adalet akademisi, Cumhurbaşkanı seçtikleri bir sayı var. Hepsi aynı muhafaza ediliyor. Seçim usulü aynı şekilde muhafaza eliyor. Teftiş Kurulu aynı şekilde muhafaza ediliyor. Yapılan düzenleme sadece; yasamaya bırakılan alanlarla ilgili düzenleme. Teftiş Kurulu’nun bana bağlandığı şey nedir onu söyleyeyim. HSYK kanununda teftiş kurulu diyor ki kurula karşı sorumludur. Kurul adına görev yapar. Bizim yaptığımız değişiklikte başkana karşı sorumlu.
CHP’NİN BU TALEBİ YASAMAYI DURDURMAYA YÖNELİKTİR
‘CHP, HSYK düzenlemesiyle ilgili Cumhurbaşkanlığı’na hemen, daha henüz onama olmadan başvurulması, siyasal hukukta yeri olup olmadığı ve böyle bir şeyin olması mümkün mü?’ sorusuna şu açıklamayı yaptı:
Kanunları, kanun hükmünde kararnamelerin ve meclis iş tüzüğünün anayasaya aykırılık iddiasıyla iptal davası ancak bunların cumhurbaşkanı tarafından onaylanıp, resmi gazetede yayımlanmasından itibaren geçecek 60 gün içinde açılacak davayla mümkündür. Eğer resmi gazetede yayımlanmamışsa böyle bir dava açma hakkı da yok, yetkisi yok. Hukuk tarihinde de böyle bir olay yok. CHP’nin bu yola tevessül etmesi esasında yasamayı durdurma çabasıdır. Çünkü yasama bitmeden anayasa mahkemesine o yasayla gitme imkânı bizim hukukta yok.
CHP kanunun Meclis’ten çıkmasından sonra, kanun sayısını aldıktan sonra ‘Anayasa Mahkemesi’ne gideceğiz’ demesinin anlamı; ‘biz yasamayı durduracağız’ demektir. Bizim hukukumuzda anayasaya aykırılıkla ilgili bir ön denetim yok. Bazı yerlerde kanunlaşmadan önce ön denetim yapan bir takım mekanizmalar var. Bizde anayasaya aykırılık denetimini parlamento doğrudan kendisi yapar.