Şampiy10
Magazin
Gündem

'Bekleyin savaşmaya geliyoruz!'

Umuda yolculuğa VATAN eşlik etti

ABONE OL
ÖZNUR KARSLI / VATAN HABER MERKEZİ

Kuşadası’nda yaşayan İngilizce öğretmeni 45 yaşındaki Arzu Kayhaner, 10 yıl önce aynı anda ABD, Avustralya ve İrlanda vatandaşı olan bilgisayar programcısı 45 yaşındaki Sean F. Carroll ile tanıştı. Çift, evlilik kararı alıp nikâh masasına oturdu. 6 yıl önce de kızları Rana Carroll dünyaya geldi. Kayhaner’in Sean F. Carroll’la olan birlikteliği geçtiğimiz yıllarda sarsıldı. Arzu Kayhaner, 10 yıl evli kaldıktan sonra psikolojik şiddete maruz kaldığını iddia ettiği İsviçre’deki evini 2 yıl önce terk edip, kızı Rana ile Cenevre’deki Kadın Sığınma Evi’ne gitti. Kayhaner, İsveçli avukatın “Türkiye’ye dönmeniz sizin için en iyisi olacak” sözü üzerine 6 yaşındaki kızı Rana ile birlikte 2 yıl önce Aydın’daki baba evine geldi. Geçen yıl ağustos ayında Kuşadası’nda eşi Sean F.Carroll’a boşanma davası açtı. Boşanma kararı verilen davada, kızının velayeti de kendisine bırakıldı. Kızı Rana ile Aydın’da kendine yeni bir hayat kuran Kayhaner, “iyileştim” dediği anda İsviçre’den açılan bir dava haberiyle yıkıldı. Kayhaner’in eşi Carroll, Lahey Çocuk Hakları Sözleşmesi kapsamında çocuğunun kaçırıldığını öne sürerek Türkiye’ye geldi. Kuşadası Asliye Hukuk Mahkemesi’nde, Lahey Sözleşmesi’ne göre çocuğun iade edilmesi için dava açtı. Anne ve kızın mahkemedeki ifadeleri sonuç vermedi. Hakim, Lahey Sözleşmesi’ni dikkate alıp çocuğun İsviçre’ye iadesine karar verdi. Kayhaner, temyize başvurdu. Ancak Yargıtay, yerel mahkemenin kararını onadı.

Annesiz büyümeyecek

Anne çaresiz kalınca kızını kendi eliyle İsviçre’ye götürme kararı verdi. Arzu Kayhaner kızı Rana’yı da yanına alarak İzmir’den İstanbul Atatürk Havalimanı’na geldi. Gözyaşları ve hüznün hakim olduğu bu yolculukta VATAN, anne Arzu Kayhaner ile 6 yaşındaki kızı Rana’yı yalnız bırakmadı. İsviçre’deki hukuk mücadelesini devam ettireceğini söyleyen Kayhaner, kızını almadan geri dönmeyeceğini belirterek şunları söyledi:

“Eşim, Rana ile Türkçe konuşmamı bile istemiyordu, her defasında bununla ilgili kriz yaşıyorduk. Ben Türkçe konuştukça susturmaya çalışıyordu. Eşimin işi gereği İsviçre’ye gittiğimizde de aynı sorunlar devam etti. Çok pahalı bir ülkeydi, eşim işsiz kaldı. Bu süreçte psikolojik şiddete maruz kaldım. Kızım Rana ile birlikte günlerce Cenevre Kadın Sığınma Evi’nde kaldık.

10 yıl bir girdabın içindeydim. Rana her şeyin farkında. ‘Neden evimdeki odamda değil otelde kalacağım?’ diyor. Lahey süreci devam ederken eşimin Rana’ya nasıl bakacağı sorgulanmadı, ırkçılık yapıldı. Ben 6 yaşındaki bir çocukla otelde kalacağım, babası ise evimizde olacak. Rana’ya nasıl cevap vereceğim? Hiç bilmediğim bir geleceğe, bir yola gidiyorum. Yanıma kızımın eşyalarını, oyuncaklarını aldım. Rana annesiz büyümeyecek, oradaki hakimin karşısında dik durabilmek için psikolojik destek aldım, var gücümle kızıma sarıldım. Bu küçük prensesi benim canımdan koparmasınlar, değil Lahey başka hiçbir kanun anne yüreğini ezip geçemez.”

‘Çocuk şartları iyi olan tarafta kalmalı’

Evlilik ve Aile Hukukçusu Sümbül Odaman Taşkın, Rana’nın velayetine ilişkin şunları söyledi: “Türk hukukuna göre boşanma davasında velayet hakkı konusunda hakime çok geniş bir takdir hakkı verilmiştir. Bunun, hakim tarafından çocuğun lehine çıkarlarına uygun olarak kullanılması gerekmektedir. Ve bu konuda uzman pedagogların ayrıca çocuk büyükse kendi görüşünün de alınması gerekir. Önemli olan çocuğun sağlık, psikolojik, eğitim ve geleceği konularında en iyi şartları sağlayan eşin velayetin verilmesidir. Bence mahkeme, annenin çocuğa iyi bir gelecek sunamayacağından bahisle çocuğu babaya vermiş olabilir.”


Kendim götürüyorum

Kayhaner, sabah saatlerine kadar kızı Rana ile beklediği Atatürk Havalimanı’ndan şu sözlerle veda etti: “Rana ile birlikte 2012 yılında Türkiye’ye döndük. Aydın’daki ailemin yanına yerleştim. Adnan Menderes Üniversitesi’nde ders veriyordum.

6 Şubat günü de boşanma davası açtım ancak boşanma tebliği İsviçre’deki eşime hâlâ bildirilmediği için hukuken bu evliliği bitiremedik. Eğer kızımı vermezsem Türk makamları devreye girecek ve kızımı alıp İsviçre’ye babasının yanına gönderecekti veya babasına teslim edecekti. Bunu kabul etmedim. İsviçre Sosyal Hizmetleri ile irtibata geçip kızımı ben teslim edeceğim dedim.

Teklifimi kabul ettiler

Polisler evimize gelip kızımızı alsa bu travmayı nasıl telafi edebilirdik ki? Bu yüzden onlara kızımı 31 Ağustos’a kadar teslim edeceğimi söyledim. Kabul ettiler. Şimdi kendim götürüyorum. Ancak Rana’yı teslim etmeye değil onu ömür boyu kazanmak amacım. İsviçre’ye savaşmaya gidiyorum. Lahey Kanunu bizi ayırsa da doğanın kanunu ayıramaz. Kızım mahkemede ‘Ne olur annemle kalayım’ dedi. Ama babasını da çok seviyor. Bu dava için hâlâ mücadele veriyorum. Türk makamlarından tek isteğim dava bitene kadar bana iş bulmam konusunda yardımcı olmaları. Eşim bilet paramızı dahi karşılamadı.”

Cenevre uçağında ‘kurtaracağım’ yemini etti..

Arzu Kayhaner, eşi Sean F. Carroll’ın Lahey Sözleşmesi kapsamında açtığı dava sonucu 31 Ağustos’a kadar İsviçre makamlarına teslim etmek zorunda olduğu kızı 6 yaşındaki Rana Carroll’u Cenevre’ye getirdi. Bu yolculuk sırasında Kayhaner’e VATAN eşlik etti. İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan sabah saat 06.00’da kalkan Ukrayna Havayolları’na ait uçakla saat 08.00’de Kiev’e indik. Saat 10.15’te ise aynı havayolunun Cenevre uçağına bindik. 4 saatlik yolculuk sırasında konuştuğumuz Arzu Kayhaner, bir bilinmeze doğru gittiğini söyleyerek gözyaşlarını tutmakta zorlandı. Arzu Kayhaner, esas amacının kızının bu süreci en az yarayla geçirmesini sağlamak olduğunu belirterek, “Kızımla birlikte bir bilinmeze doğru yola çıktık. Bütün ihtimallere kendimi hazırladım. Ancak mücadeleden kesinlikle vazgeçmeyeceğim. Kızımı bırakmayacağım ve ayrılmamıza izin vermeyeceğim. Bu yolculuğa çıkarken, ‘kızım için savaşacağım’ dedim. Kızımı korumak için de kendi ellerimle teslim edeceğim çünkü polisle götürülseydi büyük bir travma yaşardı. Bu yüzden kendi ellerimle götürüyorum” diye konuştu. Küçük Rana ise yaşayacaklarının pek farkında olmadan seyahat etti. Anne Arzu Kayhaner bazen gözyaşlarını sakladı bazen de saklayamadı...

Bizimkiler şoför, İsviçre Sosyal Hizmetler görevlisi gönderdi

Cenevre’ye vardığımızda önce pasaport kontrolü yapıldı. Bagajlar alındıktan sonra takım elbiseli, kravatlı bir kişi elinde ‘Kayhaner’ yazan bir karton tutuyordu. Yanına gittiğimizde Cenevre Başkonsolosluğu personeli ulaştırma görevlisi Bayram Altun olduğunu öğrendik. Arzu Kayhaner, “İsviçre’ye gelmeden önce bütün makamları arayıp yardım istedim. Demek ki bana yardım edecekler” diye sevindi.

Altun, yanımıza geldi ve “Beni başkonsolosluktan görevlendirdiler. Sizi kadın sığınma evine götüreceğim. Ulaşımınızı sağlayacağım” dedi. Kayhaner için Türkiye’ye dönmeden önce kaldığı kadın sığınma evinin yolu tekrar görünmüş oldu. Bu sırada yanımıza sivil giyimli bir bey geldi. Kendisinin İsviçre sosyal hizmetler görevlisi Christoph Braunschweig olduğunu söyledi. Arzu Kayhaner’e planını sordu. Kayhaner, kalacak yeri olmadığı için konsolosluk görevlisiyle birlikte kadın sığınma evine gideceklerini söyledi. Braunschweig bu duruma itiraz ederek barınma sorununu kendilerinin çözdüğünü belirterek “Size otelden iki kişilik yer ayırttık. Hukuki sürecin ne kadar süreceği belli olmadığı için bir haftalık rezervasyon yaptırdık. Masraflarınızı biz ödeyeceğiz. Pazartesi günü ise kurumumuza kızınızı getirmeniz gerekiyor. Ne olacağı karara bağlanacak” dedi. Bu açıklamadan sonra Kayhaner’i ve kızını konsolosluk yetkilisi şehir merkezinde geceliği 75 euro olan İbis Otel’e götürdü. Minik Rana hakkındaki karar pazartesi günü verilecek.” (Kenan BUTAKIN / VATAN CENEVRE-İSVİÇRE)



LAHEY 4. MADDE NE DİYOR?

Sözleşme ve kanunun amacı; 16 yaşını tamamlamamış, çocuğun velayet hakkı ihlal edilerek bir ülkeden diğer bir ülkeye götürülmesi veya alıkonulması halinde, derhal mutat meskeninin bulunduğu ülkeye geri dönmesini veya şahsi ilişki kurma hakkının tesis edilmesini sağlamaktır.


Diğer Haberler

  1. 'Kuyu' operasyonlarında 81 şüpheli yakalandı, 50'si tutuklandı
  2. Bakan Uraloğlu'dan dijital medya açıklaması: Kurala uymayan kim varsa yaptırım olacak
  3. İstanbul'da lodos hava trafiğini olumsuz etkiliyor
  4. Bursa'da lodos: Ağaçlar devrildi, durak yerinden söküldü
  5. Karaman’da aniden yola çıkan ineğe otomobil çarptı: 5 yaralı
  6. Bolu'da yoğun kar yağışı kara yolunu kapattı
  7. BUDO'nun birçok seferi iptal edildi
  8. Mühendisliği bıraktı, ayakkabı tamircisi olmaya böyle karar verdi!
  9. Sabiha Gökçen ve İstanbul Havalimanı'nda birçok uçuş iptal edildi
  10. Beylikdüzü'nde fabrika yangını: Müdahale sürüyor

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.