Baykal taciz iddiası için ne dedi?
.
Odatv davası kapsamında, "tanık" sıfatıyla yazılı beyanda bulunan CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, "Birilerinin ısrarla Türk siyasi hayatından çekilmesi için ellerinden geleni yaptığını ve çok iğrenç komplolar tertiplediğini, taciz iddiası ve iftirasının da onlardan biri olduğunu" belirtti.
Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesiyle görevli İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Odatv davası kapsamında, ikamet ettiği Ankara'da talimatla ifadesinin alınmasına karar verdiği Baykal, avukatı aracılığıyla Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazılı beyanlarının olduğu dilekçe sundu.
Mahkemeye daha önce ulaştırılan ve davanın sanıklarına ait olduğu kaydedilen sorulara cevap veren Baykal, "Odatv davasının sanıklarından gazeteci Soner Yalçın ile Meclis'te birkaç defa görüştüğünü ve bu görüşmeleri sırasında Yalçın'ın Halk Tv'yi satın almak veya kiralamak istediklerini beyan ettiğini" belirtti.
Baykal, şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu olayla bir ilgisi ve aracılığı olmamıştır. Halk Tv'nin şahsıma ait olmaması nedeniyle, 'Devretmeyi kabul ettiniz mi?' sorusu ve bu konuya ilişkin devamındaki sorular anlamsızdır. Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan olduktan sonra, CHP içerisinde liderlik çekişmesine girilmemiştir. Bu konuya ilişkin diğer sorulara da cevap vermem veya yorum yapmam mümkün değildir. Üçüncü soruya ilişkin de ne soruda geçen konuşmalar ne de darbe ile neyin kast edildiğine ilişkin bir bilgim olmadığından, bir yorumda bulunmam söz konusu olamaz.
Diğer sorularla ilgili de davanın sanıklarından İklim Ayfer Kaleli, Odatv'de çalıştığını söyleyerek, ısrarla 4 defa randevu talep etmiştir. Bu ısrarlı talepleri sonucu 25 Ocak 2011'de kendisiyle 20-25 dakikalık bir görüşmem olmuştur. Görüşmede, 'CHP Genel Başkanlığı'ndan ayrıldığım için çok üzüntü duyduğunu, evimin önünde çadır kuran CHP'li gençleri ziyarete gittiğini, lider olarak çok sevdiğini ve sonrasında daha yakından görüşmek istediğini' belirtmiştir. Görüşme bitmiş ve kendisi ayrılmıştır. Halk Tv'nin devrine ilişkin bir konu gündeme gelmemiştir."
İklim Ayfer Kaleli'nin telefon görüşmeleri
Sanıklardan Ahmet Mümtaz İdil ile İklim Ayfer Kaleli'nin yaptığı telefon görüşmesindeki ifadelerin bir kısmının doğru olduğunu, bir kısmının ise gerçek dışı olduğunu aktaran Baykal, şunları kaydetti:
"Aynı konuşmada geçen, 'sonra tohum attım, kısa süre sonra ekecem, biçecem, şimdilik bir şey yok' ifadelerinin anlamı çeşitli yorumlara açıktır. Kaleli ile İdil'in yapmış olduğu telefon görüşmesinde, hiçbir taciz olayının olmadığı, habercilikle ilgili bir şey olmadığı, gayet olağan bir görüşme olduğu, çok açık olarak anlaşılmaktadır."
İklim Ayfer Kaleli'nin, Ahmet Mümtaz İdil ile yaptığı ve "ekeceğim, biçeceğim" türü ifadelerini kullandığı telefon görüşmesinden sonra dinlenildiğini bildiği sanıklardan Barış Pehlivan ve Soner Yalçın ile yaptığı telefon görüşmelerinde, kasten, kendisine yönelik taciz edildiği iftirasında bulunduğunu savunan Baykal, "Bu ikinci senaryonun, benim açımdan hiçbir geçerliliği yoktur. Böyle bir senaryoyu, CHP ve Odatv yönetimine aktardığından da haberim olmamıştır. Bana yaptığı ziyaret sonrasında, defalarca telefonla arayarak ilişki geliştirme çabalarını sürdürmüştür. Buna karşılık ben hiçbir zaman kendisini telefonla aramadım. Hiçbir görüşmem veya karşılaşmam olmadı. Buluşma önerilerinin tümünü geri çevirdim. Kaleli'in asılsız iddia ve iftiralarına ilişkin tazminat davaları açılmış olup, Ankara'daki 4, 5 ve 14. Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde iddiaların iftira olduğu belirtilmiş ve Kaleli, haksız ithamlar nedeniyle tazminata mahkum olmuştur. Kaleli'nin basına taşıdığı iddia ve iftiraların gündeme geldiği tarih, son derece önemlidir. Zira o tarihler milletvekilliği adaylarının listesinin oluşturulduğu döneme denk gelmektedir" ifadelerini kullandı.
"Yalçın Küçük'ü üniversiteden tanırım"
Baykal, şöyle devam etti:
"Birileri ısrarla Türk siyasi hayatından çekilmem için ellerinden geleni yapmakta ve çok iğrenç komplolar tertiplemektedirler. Taciz iddiası ve iftirası da onlardan biridir."
Davanın sanığı Prof. Dr. Yalçın Küçük'ü üniversiteden tanıdığını ve Küçük'ün soruda bahsedilen el yazısı notlarına ilişkin bir bilgisinin bulunmadığını bildiren Baykal, bununla ilgili bir değerlendirme yapamayacağını da belirtti.
"Baykal'ı indirdik" ibaresiyle neyin kast edildiğini bilmediğini aktaran Baykal, sorulan sorulara ilişkin verdiği cevapların dışında başka bir bilgisinin olmadığını vurguladı.