'Baykal kaseti' açıklaması!
Eski Emniyet Müdürü'nden çarpıcı ifadeler
Böcek Komisyonu’na bilgi veren eski Emniyet Müdürü Arslan “Baykal ve MHP’lilerin kasetlerinde emniyet işin içinde olmasa olaylar aydınlatılırdı” dedi.
Emniyet Genel Müdür eski Yardımcısı Emin Arslan, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile dönemin MHP yöneticilerinin gizli kasetleriyle ilgili, "bunların ancak ön bilgileri toplama imkanı olan devlet kurumlarınca yapılabileceğini" söyledi. Arslan, “Emniyet ve güvenlik kuruluşlarının bazı birimleri kaset olayını yapan organizasyonun içinde olmasa, bu olaylar şimdiye kadar aydınlatılırdı” dedi.
TBMM Böcek Araştırma Komisyonu bünyesinde oluşturulan Hukuk Alt Komisyonu dün Arslan'ı dinledi. Çarpıcı açıklamalar yapan Arslan, "organize bir çete çalışması şeklinde yapılan dinleme ve izleme faaliyetleri hakkında bilgi vereceğini" söyleyedi, “Böcek ve kamera yerleştirilmesi gibi faaliyetler detay (data) taraması ve önleme dinlemesi akabinde yapılan diğer yan çalışmalardır” dedi. Detay kayıtlarının; kimin kimi aradığı, telefonu açıp açmadığı, açılmışsa ne kadar süre ile görüşüldüğüne ilişkin kayıtları ortaya koyduğunu söyleyen Arslan, bu incelemeyi herhangi bir somut olay gösterilmesine gerek duyulmadan Emniyet ve MİT tarafından yapılabileceğini ifade etti. Arslan, detay kayıtları vasıtasıyla kişilerin telefonla görüştüğü şahıs ve kurumların belirlendiğini ve bu yöntemle belirlenmiş hedef adreslere gizli kamera ve dinleme cihazlarının yerleştirildiğini kaydetti.
ÖNLEME DİNLEMELERİ İSTİSMAR EDİLİYOR
Önleme dinlemelerinin en fazla istismar edilen dinleme yöntemi olduğunu kaydeden Arslan, hakim kararıyla yapılması gerekilirken yasaya uyulmadığını ileri sürdü.
Arslan, “Mesela Emniyet teşkilatı açısından ele alırsak, İstihbarat Daire Başkanı’nın vereceği karar ile terör ve organize suç konularıyla hiç ilgisi olmayan kişiler, çoğunlukla açık kimlikleri yer almadan veya telefonlarının IMEI numarası üzerinden aylarca dinleniyor” dedi. Kayıtların imha edilmeyerek saklandığını söyleyen Arslan, şöyle konuştu:
“Bu dinlemelerden elde edilen ses kayıtları ya internete sızdırılmakta ya da bu dinlemelerde tespit edilen bilgiler doğrultusunda kişilerin kendisi veya yakınlarına kamera ve böcek yerleştirilip toplanan bilgiler yaygınlaştırılmaktadır. Hedef seçilen kişiler itibarsızlaştırılmaktadır. Hatta önleme dinlemeleri ile ihalelere dahi müdahil olunmakta, bir tarafın ihale için yaptığı hazırlıklar ve önereceği rakam, dinleme ile öğrenilerek kayırılan diğer firmaya verilmektedir. Borsayı yönlendirmeye yönelik önleme dinlemeleri yapılmaktadır.”
"DİNLENİYORSUN" DİYE UYARDILAR
Hrant Dink cinayetiyle ilgili 2009 yılında bazı ihmaller olduğunu Emniyet'te söylediğini anlatan Arslan, kurumdan ayrılmış bir arkadaşının kendisine, “Bu ifadelerinden rahatsız olanlar var. Önleme dinlemesi bahanesiyle dinleniyorsun” diye kendisini uyardığını ifade etti. Bu olaydan 3 ay sonra da bir uyuşturucu operasyonuna monte edildiğini ve kendini cezaevinde bulduğunu kaydeden Arslan, ilk duruşmada tahliye edildiğini anlattı.
Önleme dinlemelerinin Mülkiye müfettişler tarafından denetlenmesi gerektiğini ancak bunun Ocak 2010 tarihine kadar yapılmadığını ifade eden Arslan, Emniyet’te daire başkanlığı ve başmüfettiş olarak görev yapan kişilerin gerçek kimlikleri belirtilmeksizin telefon ya da IMEI numarası üzerinden dinlendiğini söyledi. Arslan, “Önleme dinlemeleri ile yapılacak kontrollerde; ses kayıtları internete düşmüş siyasetçi, medya, askeri ve benzeri hedef kişilerin kullandıkları telefonun IMEI numarası üzerinden kesinlikle dinlendikleri ortaya çıkacaktır” dedi.
Arslan, ABD’den gönderilen sahte e-postaların içeriği araştırılmadan ihbar kabul edilerek yarım saat içinde mahkemeden dinleme kararları alındığının dosyalarda görüldüğünü söyledi.
EMNİYET OLMASA AYDINLATILIRDI
Arslan, eski CHP lideri Deniz Baykal ile MHP’li yöneticilere yönelik kaset olayında kullanılan gizli kamera yerleştirilmesi konusunda da bilgi verdi. Aslan, gizli kameranın konulacağı hedef kişilerin karakteristik özelliklerinin, ancak tüm data kayıtlarını incelemeye yetkili, önleme dinlemesi kararı verme ve bu suretle kişilerin özel hayatlarına ait ön bilgileri toplama imkanı olan devlet kurumlarınca belirlenebileceğini kaydetti. Arslan, şöyle konuştu:
“Baykal ve MHP milletvekilleri ile bir kısım asker ve yargı mensupları örneğinde görüldüğü gibi bu kadar kalabalık hedeflerin zaaf ve gittikleri adresler ancak izah ettiğim imkanlarla belirlenir. Bunlar bazı medyada yer aldığı gibi kayıt için konulup kayıt yaptıktan sonra alınan cihazlar değildir. Çünkü kameranın kayıt süresi bellidir. İnsanların bu cihaz konulan yerlere ne zaman gideceği belli olmadığı için sadece sabit kaydedici kamera amaca hizmet etmeyecektir. Bunun için kameraların kaydettikleri görüntüyü sürekli izleyenlere göndermesi gerekmektedir. Görüntüleri 3G sistemi üzerinden aktarmaktadırlar. Kibrit kutusu büyüklüğündedirler ve iyi görüntü aktarması için çift SİM kart takılmaktadır. Emniyet ve güvenlik kuruluşlarının bazı birimleri kaset olayını yapan organizasyonun içinde olmasa bu olaylar şimdiye kadar aydınlatılırdı. Bunların tespiti gayet kolaydır. Kameraya alınan evleri kapsama sahasında olan baz istasyonları inceleyerek hiç sesli konuşma yapmayan, sadece yüksek data gönderen GSM modülü bulunabilir.”
SAHTE BAZ İSTASYONU YOK DİYORLARSA YALAN
Arslan, Emniyet, MİT ve Jandarma’da sahte baz istasyonu bulunduğunu ve “yok” denilmesinin 'yalan' olacağını belirterek, “Benim dönemimde bu cihazlar yer tespiti amacıyla kullanılıyordu” dedi. Bu tür cihazların son iki yıldır envantere kaydedilmeden örtülü ödenekten alındığını kaydeden Arslan, hangi kurumda olduğu belli olmayan mobil 11 dinleme aracıyla ilgili olarak “Zamanında bunu bir büyükşehir belediye başkanı ve iş adamlarının bile kullandığı biliniyor” dedi. Arslan, bu tarz cihazların Almanya’dan ithal edildiğini ifade etti.
ARSLAN VE ASLAN'IN 'KASETİ ÇÖZERİM' GERGİNLİĞİ
Arslan konuşmayı sürdürürken, Komisyon Başkanı Zeyid Aslan da alt komisyon toplantısına geldi. Arslan’ın Emniyet içindeki bir yapıya işaret etmesi üzerine Zeyid Aslan, “Kendi dönemim ak pak, benden sonrakiler kirli diyorsunuz” diye itiraz etti. Arslan ise kendi döneminde hiçlir ses kaydının internet ve gazetelerde yer almadığını ifade etti. Bağımsız Milletvekili İhsan Barutçu’nun “Kaset olaylarını ben çözerim diyor musunuz” sorusuna Arslan, “Evet çözerim” yanıtı vermesi üzerine Zeyid Aslan, Baykal olayının Arslan’ın görev yaptığı dönemde yaşandığını söyledi. Komisyon Başkanı, “O zaman çözseydiniz. Niye çözmediniz?” dedi. Emin Arslan ise, “Siz de etkin ve yetkili bir milletvekilisiniz her sorunu çözebilir musunuz? Tam bir politikacı gibi kelime oyunlarıyla konuşuyorsunuz” yanıtı verdi. Arslan, Baykal olayında idari kararla geri döndüğünü, dış ilişkilerden sorumlu Emniyet Genel Müdür yardımcılığı görevini yaptığını kaydetti.