'Başkanı Vali olan kurula, halk güvenmiyor'
Diyarbakır'da adli soruşturma alanına giren konularla ilgili görev ve yetki tanımlarının belirlenmesi için Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'na başvuran Valilik İnsan Hakları Kurulu'na, "İşkence, kötü muamele ve gözaltında kayıplar adliyeye intikal ederse araştırma yapamazsınız" diye cevap gönderildi
Kurul üyesi Mehmet Kaya, kurula 21 ayda sadece 63 başvuru yapıldığını belirterek, "Kurul bağımsız değil. Resmi anlamda olsa bile fiili anlamda yok. Bu nedenle bize başvuru yapılmıyor" dedi.
Diyarbakır Valiliği İnsan Hakları Kurulu, kendilerine başvuran hak ihlaline uğramış olan ve aynı zamanda haklarında adli tahkikat yapılan kişiler hakkında araştırma yapıp yapamayacakları konusunda bilgi almak için Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'na bir yazı ile başvurdu. Başbakanlık İnsan Hakları Başkanvekili Mustafa Taşkesen'in gönderdiği cevapta, "İşkence, kötü muamele ve gözaltında kayıp iddialarıyla ilgili vaki başvurularda, konunun adli makamlara intikali halinde 3071 sayılı dilekçe hakkının kullanılmasına dair kanunun 6/B maddesindeki `Yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili olanlar incelenemezler' hükmü gereğince araştırma yapılmasının mümkün olmadığı değerlendirilmiştir" denildi.
"ÇALIŞMALARIMIZ ENGELLENİYOR"
Diyarbakır Valiliği İnsan Hakları Kurulu'na meslek kuruluşunu temsilen üye olan Eczacı Odası eski Başkanı Mehmet Kaya, başbakanlık tarafından gönderilen yazıyı eleştirdi. Kaya, "Bu yazı çalışmalarımızı engelliyor. Türkiye'de bu tip hak ihlali dediğimiz zaman, muhakkak adli bir durum da beraberinde yaşanıyor. Böyle bir yazı bizim çalışma alanımızı iyice daralttı. Çünkü ihlal dediğimiz zaman, adli bir durum da var arkasında. 21 Kasım 2003 tarihinde çıkarılan yönetmeliktede görevimiz zaten iyice kısıtlanmış durumda. Diyarbakır olaylarıyla ilgili komisyon kurup çalışma yapmak istedik, yine bu yazının engellemesiyle karşılaştık ve çalışmaları durdurduk." diye konuştu.
KURULA 66, İHD'YE 1935 BAŞVURU
Valilik İnsan Hakları Kurulu'na hak ihlalerine uğrayan insanların güvenmediği için başvurmadığını ve İnsan Hakları Derneği'ne gittiğini söyleyen Mehmet Kaya, her şeyin kurul başkanına endeksli olduğunu savundu. Kaya şunları söyledi:
"Başkanımız il valisi. Başkanın olduğu toplantıların yapabileceği, gündemi başkanın belirlediği bir insan hakları il kurulunun çalışma şansı yok. Bunun en önemli göstergesini de yaşayıp görüyoruz. Diyarbakır Valiliği İnsan Hakları Kurulu'na 2005 yılında 43, 2006 yılının ilk 9 ayında ise sadece 23 başvuru var. Diyarbakır İnsan Hakları Derneği'ne ise aynı dönemde bin 935 başvuru yapılmış. Siz bir sorunu çözmezseniz, insanlar size güvenmez ve başvurmazlar. Siz tutup insan hakları il komisyonunun başkanını vali yaparsanız, insanlar burayı tercih etmez ve size başvurmaz. Her ne kadar resmi anlamda bu kurul varsa da fiili anlamda yoktur."
"HASTASINA BAKILMAYANLAR GELİYOR"
Valilik İnsan Hakları Kurulu'na insanların güvenmediğini bu nedele başka yerlere başvurduğunu belirten Mehmet Kaya şöyle devam etti:
"Sorunumuzu kendimiz çözmezsek, sorunlu insanlar sorunu başka yerlere taşırlar. Bu AİHM olur, yurt dışındaki insan hakları kuruluşu olur. Bunu önleminin yolu, kendi insan hakları kurulumuzu iyi çalıştırmalıyız. Biz çok rutin çalışıyoruz. Gerçek anlamda ihlal sayılabilecek başvuru yok denecek kadar az. Bizim kurulumuz insan hakları ihlallerini çözecek yapıda görülmüyor. Kimse böyle bir merkeze gelmiyor. Sadece hastasına bakılmayan kişiler geliyor."
Kaya, kurulların bağımsız hale getirilmesi gerektiğini de belirterek, "Bizim sıkıntımız yönetmelikle ilgili. İnsan Hakları Kurullarının bağımsız hale getirilmesi gerekiyor" dedi