'Başbakan’la barış inşası zor’
.
BDP Eşbaşkanı Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın ses kaydını inceletmesini istedi: Karşıda TÜBİTAK var, 20 dakikada anlaşılır. Ancak bu kadar şaibeyle yürünemez.
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan ile ilgili kaset iddialarıyla ilgili “Karşıda TÜBİTAK var, 20 dakikada anlaşılır. Ancak bu kadar şaibeye bulaşmış, hakkında bu kadar iddia olan ve gücünü yitiren Başbakanla demokrasiyi, barışı inşa etme meselesi zora girdi” dedi. Makamında gazetecileri kabul eden Demirtaş, yolsuzluk iddiaları ile ilgili olarak şunları söyledi:
Geçiş hükümeti, erken seçim...
Konuşmaların içeriği tamamen yanlıştır diyebildi mi? Öyle bir para söz konusu değil diyebildi mi? Toplum bunu algılıyor. Hükümet yanlışlar üzerinden toplumu iyice iğreti ediyor. Hatalar büyüdükçe, toplumdaki tepkiler artıyor. Bu iktidarla yürümek imkansız. Bir geçiş hükümeti, bir erken seçim tartışması olabilir. Parlamentonun kendi içinde tartışıp netleştirmesi lazım. Hiçbir şey olmamış gibi yürünemez. Ya Başbakan istifa eder, erken seçim kararı alınır ve Meclis kapanır. Bu şekilde hiçbir şey olmamış gibi gidiyoruz derse gerilim artar. Başbakan’ın yeni bir pozisyon alması lazım.
Süreç zora girdi...
Bu kadar şaibeye bulaşmış, hakkında bu kadar iddia bulunan Başbakanla demokrasiyi, barışı inşa etme meselesi başından beri zora girmiş durumda. Başbakan hesap verebilir hale gelsin, bu şekilde süreç toparlayabilir. Ama ısrarla tersini yapıyor. Sadece süreç değil, ülkede her şey kötüye gidiyor. Süreç de zora girdi. Başbakan’la bütün bu iddialar ortada bu dururken tam olarak neyi konuşacağız? Barışı özgürlükleri demokrasiyi, güzel bir geleceği hakkında bu kadar iddia olan bir Başbakan’la nasıl konuşacağız?
Ayaklanma ihtimali...
Ayaklanma çıkan ülkelerin hiç birinde bir gün öncesine kadar bunların olabileceğini kimse kestiremiyordu. Türkiye için de böyle bir potansiyel var. Tarafların birbirine yöneleceği, boğazlaşma olabileceğini düşünmek bile istemiyorum ama sokakların öfkesinin kabardığını çok iyi biliyoruz. İnsanlar açlıktan kırılırken, devlet üç kuruş alacağı için evlerine hacze giderken bu olup bitenler öfkesini artırıyor ve bu öfkeyi Başbakan herkesi küçük gören anlayışıyla besliyor. Hiç bir partinin birşey yapmasa da öfke sokağa taşabiliyor. Gezi de öyle bir şeydi. Biz halkın yanında oluruz. Halk neredeyse biz orada oluruz. n