Bağdat’a 1 saat!

IŞİD, hızla başkent Bağdat’a ilerliyor. Dün gazetemiz yayına hazırlandığı sırada radikal dinci örgütün militanları, Bağdat’a 90 kilometre uzaklıktaki Samarra’ya girmişti...

Irak’ta hafta başında Musul kentini ele geçirdikten sonra Beici ve Tikrit’i alan radikal dinci Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanları, kuşatma altına aldıkları Samarra kentinde başkent Bağdat’a doğru ilerliyor. Samarra yakınlarındaki Uzeym Kasabası’nı da ele geçiren militanların başkente sadece 90 kilometre mesafede bulundukları belirtiliyor.

Son savunma hattı

Başbakan Nuri el Maliki, Musul ve Selahaddin vilayetinin güvenliğinden sorumlu 30 bin kişilik 3’üncü ve 4’üncü tümenin neredeyse tek bir kurşun bile atmadan bölgeyi 800-900 kişilik IŞİD güçlerine teslim etmesinin ardından, ordunun operasyonel durumdaki son 2 tümenine Bağdat’ı koruma görevini verdi. Maliki komutanlarına 6 mekanize tugayın destek verdiği 2 tümenin başkenti korumak için son savunma hattını oluşturmasını emretti.

‘Gerçek savaş başlamadı’

IŞİD sözcüsü Ebu Muhammed el Adnani de, hedeflerinin Bağdat, Kerbela ve Necef kentlerini ele geçirmek olduğunu söylerken, “Gerçek savaş henüz başlamadı, kemerlerinizi bağlayın ve hazır olun” diye konuştu. El Adnani, Maliki’nin de Şiiler için Irak‘ı kontrol etmek gibi tarihi bir fırsatı kaçırdığını savunarak, Başbakan’ı siyasi kariyerine başlamadan önce yaptığını öne sürdüğü “külot satıcılığı” işine geri dönmeye çağırdı.

ABD’nin tahliye planı hazır

Bağdat’taki Amerikan Büyükelçiliği’nin, IŞİD’in kente girmesi halinde tahliye edilmesine yönelik planların hazır olduğu belirtildi. Kentteki Birleşmiş Milletler ve diğer yabancı kuruluşların çalışanlarının da acil durumda tahliye edilmesi için hazırlık yapıldığı öne sürülüyor.



‘Şeriat geliyor’

Lübnan gazetesi As-Safir, IŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi’nin, Ramazan ayı öncesinde ele geçirebileceği en büyük alanda kontrol sağlayarak şeriat ilan edeceğini iddia etti. Gazeteye göre, Irak ordusundan ayrılarak Bağdadi’ye katılan üst düzey komutanlar da bu plan için yardımda bulunuyor.

‘Kapanacaksınız’

IŞİD militanları, ele geçirdikleri kent ve kasabalarda şeriat uygulaması başlatıyor. Örgüt, Nineva vilayetindeki yerleşimlerde yaşayan kadınları, bundan böyle şeriat kurallarına uygun şekilde örtünmeye ve gerekli olmadıkça evlerinden dışarı çıkmamaya çağırıyor. Halkı 5 vakit namaza gitmeye çağıran militanlar, uyuşturucu, alkol ve sigara satışını da yasaklıyor.



‘Vatan haini komutanlar!’

Önceki akşam bir açıklama yapan Irak Başbakanı Maliki, militanların hiçbir yardım almadan 2 gün içerisinde kuzey ve orta Irak’ı kontrol aldığına inanmadığını söyledi ve IŞİD’in ilerleyişinden Sünni politikacılar ile haini ordu komutanlarını sorumlu tuttu.

Irak uçakları Musul’u bombaladı

Irak Hava Kuvvetleri Musul kentini ele geçiren IŞİD’e karşı hava operasyonu başlattı. Irak Devlet Televizyonu’nun haberine göre Irak uçakları kentteki örgüt üyelerinin bulunduğu bölgeleri havadan bombalıyor. Televizyon, saat 15:30 sıralarında başladığını duyurduğu hava operasyonunun görüntülerini yayınladı. Saat 17:20 sıralarında ise Irak ordusuna bağlı Terörle Mücadele Birimi, Tikrit’in kuzeyinin de havadan bombalandığını duyurdu.

NATO: Derhal bırakılsınlar

BM Güvenlik Konseyi ve NATO, Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’na düzenlenen baskını kınayarak, personelin güvenli bir şekilde bırakılmasını istedi. BMGK’dan yayınlanan bildiride, tüm BM üyesi ülkelerden, IŞİD’e yönelik varlık dondurma, seyahat yasağı ve silah satış ambargosuna bağlı kalmaları istendi. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen Musul’daki konsolosluktan kaçırılan Türklerin derhal serbest bırakılması için çağrıda bulundu.

‘Türkiye, Pakistan olur’

Telegraph yazarı Peter Oborne, 1980’ler boyunca devam eden Afgan-Rus savaşını örnek vererek, Türkiye’nin bugünkü Pakistan gibi radikal İslamcı militanların hedefi olabileceği yorumunda bulundu. Oborne, 1. Dünya Savaşı sonrasında İngiltere ve Fransa tarafından çizilen sınırların fiilen ortadan kalktığını ve Irak’ın fiilen üçe bölündüğünü belirttiği makalesinde, Pakistan ile Türkiye’yi kıyaslayarak, “Pakistan şimdi iç savaşın eşiğine kadar giden sürekli bir terörist başkaldırı ile uğraşıyor. Böyle giderse Türkiye’nin de (belki Ürdün ve Suudi Arabistan’ın da) Suriye’deki geri tepme yüzünden aynı sorunla karşılaşması muhtemel.”

İran özel timleri Irak’ta

İngiliz The Times gazetesi, Tahran yönetiminin IŞİD’in ilerleyişi üzerine Devrim Muhafızları’nın özel kuvvetleri olan Kudüs Gücü’ne mensup 150 kişiyi ve İran’ın SAS komandolarına eşdeğer birimi Saberinleri Irak’a gönderdiğini öne sürdü. Kudüs Gücü’nün Irak ordusuna danışmanlık amacıyla gönderildiği, buna karşın Saberin üyelerinin sıcak çatışmaya girebileceği belirtiliyor.



İnfazlar sürüyor

IŞİD, yakaladıkları asker ve polis memurlarını infaz etmeyi sürdürüyor. Örgüt, internette esirlerin infaz edilirken çekilen fotoğraf ve video görüntülerini yayınlıyor.

Kerkük sonunda Kürtlere kaldı!

IŞİD’in bir bölümünü kontrol altına aldığı öne sürülen Kerkük kentindeyse denetimin Bölgesel Kürt Yönetimi’ne bağlı Peşmerge gücüne geçtiği belirtildi. Reuters haber ajansına konuşan Kuzey Irak Peşmerge sözcüsü Cebbar Yavar, “Tüm Kerkük Peşmergelerin elinde. Kerkük’te kalan Irak askeri yok” dedi. Böylece Kürt yönetimi, uzun zamandır kontrolü altına almak istediği Kerkük’ü sıcak çatışmaya girmeden almış oldu.

Helikopter uçurdular

IŞİD militanlarının çatışmaların başlamasından bu yana ilk kez hava desteğine sahip olduğu iddia edildi. Militanların Musul Havalimanı yakınlarında Irak Hava Kuvvetleri’ne ait bir helikopteri uçurduğu belirtildi. Bu arada örgütün 2 numaralı ismi Ebu Abdülrahman el Bilavi’nin Peşmerge güçleriyle girdiği çatışmada öldürüldüğü açıklandı. El Bilavi, IŞİD’in ‘savaş bakanı’ olarak anılıyordu.

Peşmerge-PKK kol kola savaşıyor

PKK’nın önceki gün IŞİD’e karşı Kürt güçlerine destek verebileceğini açıklamasının ardından sosyal medyada, Musul sınırına konuşlanan Peşmerge güçlerine destek veren PYD’nin askeri kolu YPG’ye bağlı milislerin fotoğrafları yayınlandı.

Irak ordusu gönüllü topluyor

Başbakan Maliki’nin IŞİD’le mücadele için yaptığı yardım çağrısının ardından çok sayıda Iraklı, orduya katılmak için gönüllü oldu.