Babanın feryadı: Kızım IŞİD’in elinde olabilir
.
AVUSTURYA’da sıhhi tesisatçılık yapan İzmirli 35 yaşındaki Volkan Priştine, 7 yıl önce boşandığı 30 yaşındaki Gurbet K.’nın, birlikte yaşadığı Afganistan uyruklu Faisal Z. ile birlikte, 10 yaşındaki kızı D.P.’yi de yanlarına alıp Suriye’de IŞİD’e katıldığını idda etti. Priştine, avukatı Özgür Değirmenci aracılığıyla kızının hayatından endişe ettiğini belirtip, savcılığa şikayet dilekçesi verdi.
Volkan Priştine, 2004 yılında Avusturya’nın Traisen şehrinde, Kayserili Gurbet K. ile evlendi. Bir yıl sonra kızları D.P. dünyaya geldi. Çift, aralarında anlaşmazlık çıkınca 2008 yılında anlaşmalı olarak boşandı. Mahkeme çocuğun velayetini çifte müşterek olarak verip, ağırlıklı olarak annede kalmasına, babayla kızının aile bağlarının kopmaması için her ayın ikinci cumartesi günü saat 15.00 ile pazar günü saat 19.00 arasında görüşmelerine karar verdi. Çift, boşanmalarını Türkiye’deki mahkemelerde de tanımladı.
Priştine, eski eşi Gurbet K.’nın daha sonra Afganistan uyruklu ve aşırı dinci olduğunu iddia ettiği Faisal Z. ile yaşamaya başladığını ve ondan da bir çocuğu olduğunu öğrendi. Kendisiyle evliyken eşinin modern bir hayat sürdüğünü, bu kişiyle tanışmasının ardından, yüzü dahi görünmeyecek şekilde kara çarşaf giydiğini, kızını da Müslümanlar’ın okuduğu başka bir okula verdiklerini, ona da başörtüsü taktırdıklarını söyledi. Eski eşinin geçen yıl 16 Aralık’ta birlikte yaşadığı Faisal Z., çocukları ve kendi kızı D.P. ile havayoluyla Kayseri’ye gittiklerini öğrendiğini, o günden beri de kızından bir haber alamadığını söyledi. Kızının okulunun bir hafta daha açık olmasına rağmen, hasta olduğuna dair rapor alındığını öğrendiğini anlatan Volkan Priştine, D.P.’nin kendisini Türkiye’den telefonla arayıp, "Biz Türkiye’deyiz" dediğini ve o günden beri bir daha haber alamadığını belirtti.
Kızının hayatından endişe etmeye başladığını dile getiren Volkan Priştine, geçen 9 Şubat’ta Viyana Eyalet Polis Müdürlüğü’ne çağırıldığını ve eski eşiyle, birlikte yaşadığı erkek arkadaşının, terör örgütü üyesi oldukları iddiasıyla, kendi ifadesinin alındığını anlattı. Priştine, poliste verdiği ifadesinde şunları söyledi:
"2014 yılında kızım üçüncü kez okul değiştirdi. Yeni eğitim yılının başlangıcında yanıma geldi. Başında başörtüsü vardı. Bu önceden hiç olmamıştı. Kızımın genel olarak kişiliğinde de değişiklikler olduğunu fark ettim. Açık bir şekilde annesinin ve hiç tanımadığım erkek arkadaşının etkisi altındaydı. Kendisi bana evde neler olduğunu hiç anlatmıyordu. Annesinden korkuyordu. Eski eşimle boşandıktan sonra hiçbir şekilde görüşmem olmadı. Geçen 20 Aralık’ta kızım hafta sonunu benim yanımda geçirecekti. 16 Aralık’ta bilinmeyen bir numaradan aradı ve Türkiye’de teyzesinin yanında olduğunu söyledi. İki hafta içeresinde döneceklerini belirtti. Kiminle birlikte olduklarını sordum. Bana, annesi ve küçük erkek kardeşi ile birlikte olduklarını söyledi. Üvey babasından hiç bahsetmedi. Okul müdürü de 17 Aralık’ta Türkiye’den telefonla aranıp, kızımın hasta olduğunu ve okula gelemeyeceği belirtilmiş. Yaptığım araştırmada, kızımın, eski eşimin ve birlikte yaşadığı erkek arkadaşı ile ondan olan çocuğu ile belirtilen tahrite, Kayseri Havaalanına indiklerinin görüntülerini tespit ettim. Eski eşimin kullandığı cep telefonun en son sinyali Gaziantep’ten alınmış. Bu tarihten sonra sinyal tespit edilemedi."
Türkiye’ye gelip kızını aradığını ve eski eşinin babasının yaşadığı Kayseri’ye gidip konuştuğunu anlatan Volkan Priştine, "Bana IŞİD konusunu açtı. Kızının ve erkek arkadaşının evlerinde, IŞİD videolarını izlediğini söyledi. Kızımın eski eşim ve erkek arkadaşı ile Suriye’de, IŞİD’e katıldıklarından korkuyorum. Kızımın biran önce sağsağlim olarak bulunmasını istiyorum. Avusturya’da polise gidip şikayetçi oldum. Kızımın bulunması için devlet yetkililerinden yardım istiyorum. Türkiye’de de avukatım bu konuda şikayette bulundu" dedi.
Priştine’nin avukatı Özgür Değirmenci, müvekkilinin kızının hayatından endişe ettiğini, en son 6 ay önce telefon görüşmesi yaptığını ve o günden beride bir haber alamadığını, Kayseri’de tespit edilen adrese icra yoluyla çocuk teslimi için dava açacaklarını söyledi. Savcılığa da suç duyurusunda bulunduklarını, hukuki açıdan ne gerekiyorsa yapacaklarını belirtti.