'Asla vazgeçmeyeceğiz'
Ankara Tabip Odası’ndan çok sert açıklama
SAĞLIK Bakanlığı Denetim Hizmetleri Başkanlığı’nın Gezi Parkı eylemlerinde yaralananları tedavi etmek amacıyla gönüllü hizmet eden sağlıkçılar hakkında başlattığı inceleme hakkında Ankara Tabip Odası’ndan bir açıklama geldi.
Açıklamada Sağlık Bakanlığı’nın yaşanan olaylarda gerekli önlemi almadığını vurgulayarak "5 binin üzerinde yaralının olduğu, 10 kişinin gözünü kaybettiği, 4 kişinin hayatını kaybettiği, 1 polisin Adana’da köprüden düşerek öldüğü olaylarda, ülkenin Sağlık Bakanlığı ne yapmıştır? diye tepki gösterdi. Ankara Tabip Odası, açıklamasında Türkiye’de günlerdir yaşananların eşine benzerine rastlanmadık bir vahşet olduğunu ve kitlesel şiddet uygulandığını belirtti.
Ankara Tabip Odası’nın açıklamasından bazı önemli başlıklar şöyle:
"BİRİNİN BİLE ADI BAKANLIĞA VERİLMEYECEKTİR"
"Bunlara bütün varlığımızla, özgür olarak onurumuz üzerine and içtik. Ankara’da seyyar revirlerde, sokaklarda ilkyardım yapılan yurttaşların; sokaklarda alanlarda yaralılara yardım eden yüzlerce hekimin adı Ankara Tabip Odası’nın güvencesi altındadır. Bu isimlerden bir tanesi bile Bakanlığa verilmeyecektir. Bugüne kadar Ankara’da adeta bir destan yazan tıp öğrencileri ve hekimlerle gurur duyuyor, onlara teşekkür ediyoruz. Biz hekimler laik, demokratik, özgür, eşit, adil ve barış içinde bir ülkede yaşama mücadelesinin her zaman içinde olacağız. Zorda olan, acı-ızdırap çeken insanın; din, dil, ırk ayırmadan her zaman yanında olacağız! Hekim yeminimizden ve insanlık onurumuzdan asla vazgeçmeyiz. Bir Sağlık Bakanı’nın hekimlere, tıp öğrencilerine; hastalara ve yaralılara baktılar diye saldırması, bu iktidarın ve Türkiye’deki sağlık sisteminin insanlıktan çıkmış, sakil yüzünü bir kere daha göstermiştir. İstanbul Tabip Odamıza Sağlık Bakanlığı’ndan gönderilen yazıda, yaralılara acil tıbbi müdahale ile tıbbi müdahale yapılabilecek ortamları ve gönüllüleri organize etmeye "suç" denilmektedir. Sonra da gönüllü sağlık hizmetleri için "Neden izin almadınız?" sorusu sorulmakta, Tabip Odasından bu müdahaleleri yapanlar ile sağlık hizmeti verilen hastaların bilgileri ve kayıtları istenilmektedir."
"SAĞLIK BAKANLIĞI İDEOLOJİK DAVRANMIŞTIR"
"Ne yazık ki bu süreçte Sağlık Bakanlığı ideolojik davranmış ve halka nitelikli ve hızlı sağlık hizmeti vermek için gereken önlemleri almamıştır. Bu olaylar süresince Bakanlığın yapması gereken, olayların en çok yaşandığı bölgelerde seyyar sağlık hizmetleri organize etmek, çok övündüğü ambulanslarını halkın yanında tutmaktı. Oysa eylemin ilk günlerinde Sağlık Bakanlığı, "Ambulanslarda eylemci mi taşıyacağız?" gibi insanlığa ve hekimlik onurumuza yakışmayan demeçleriyle gündeme gelmiştir."
KENDİ YAŞAMIMIZI İNSANLIĞIN HİZMETİNE ADAYACAĞIMIZA YEMİN ETTİK
"Biz hekimler; "Kendi yaşamımızı insanlığın hizmetine adayacağımıza bütün varlığımızla yemin ettik, Hastalarımızın sağlığı en önde gelecek, Bize verilmiş sırları, hastalarımızın ölümünden sonra bile saklayacağız, Meslektaşlarımız kardeşlerimiz olacak, Din, ulus, ırk, parti politikaları ya da toplumsal durumla ilgili değerlendirmelerin görevimizle hastalarımızın arasına girmesine izin vermeyeceğiz."
"TÜM DÜNYAYA HEKİMLİK DERSİ VERDİK"
"Ankara’daki yüzlerce hekim, olaylarda hastalanan, yaralanan halkın yardımına koşmuştur. Ankaralı hekimler bu süreçte halkın gönlünde adeta taht kurmuştur. Bu süreçte hastaneler, eczaneler ve Ankaralı esnaf da yardımlarını esirgememişlerdir. 16 gündür Ankara’da direnirken yaralanan, acı, ızdırap çeken, ağrılar içinde kıvranan, acil müdahaleleri tarafımızdan yapılan tüm hastaların bilgileri bizim teminatımız altındadır. Tüm dünyaya büyük bir hekimlik dersi vererek, 16 gündür yaralı direnişçilerin yardımına koşan tüm meslektaşlarımızla, tıp öğrencileri ile gurur duyuyoruz."
"Bu ülkenin Sağlık Bakanlığı, gönüllü hekim, tıp öğrencisi ve sağlık personelinin bu süreçte demokrasi ve özgürlük talepleriyle süren protestolarda yaralanan ve hayati risk taşıyan eylemcilere tıbbi destek sağlaması hakkında soruşturma açtığını duyurmuştur. Türkiye’de protestolara katılan milyonlarca insan bugün bölünmeye, izole edilmeye, marjinalleştirilmeye çalışılıyor. Yaftalıyorlar, iftiralar atıyorlar, suçluyorlar... Yine baskı uyguluyorlar, yine korkutmaya çalışıyorlar. Sosyal medyada çokça görüntüsünün yer aldığı, İstanbul’da bir camide sağlıkçıların yaralılara yardım ettiği anları bile saygısızca, hürmetsizce; yalanla, iftirayla anan bir iktidarın Sağlık Bakanı da üzerine düşeni yapmış ve hekimlere, hekim örgütüne saldırmıştır."