Hükümetten, ‘sürecin hakemi’ rolünün kendisine verilmesini talep edecek olan heyet; İmralı ve Kandil’le, devlet heyeti ve siyasi partilerle görüşüp atılan karşılıklı adımların raporlaştırıla-bileceğini bildirecek...
Büyük ilerleme kaydedilmesinin beklendiği aşamada, Kobani eylemleri nedeniyle büyük yara alan çözüm sürecini diri tutmak ve sonuca ulaşabilecek adımları hızlı biçimde atmak isteyen hükümet, çıkarılan çerçeve yasa ile bu yasaya bağlı olarak hazırlanan Bakanlar Kurulu kararını somutlaştırmayı tasarlıyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun pazar günü (yarın) sürecin başında aktif rol oynayan Akil İnsanlar Heyeti ile yapacağı görüşmenin bu çerçevede geçmesi bekleniyor. Akil İnsanlar Heyeti de bu doğrultuda yaptığı dar kapsamlı toplantıda taleplerini somutlaştırdı. Heyet, hükümetten, “çözüm sürecinin hakemi” rolünün kendisine verilmesini isteyecek. Akil İnsanlar, İzleme Kurulu ya da bir başka isim altında bu görevi yürütebileceklerini ifade edecek. Görev kapsamında, İmralı ve Kandil’le, devlet heyeti ve siyasi partilerle görüşüp atılan karşılıklı adımların raporlaştırılabileceğini bildirecek olan heyet, yerel unsurların da sürece dahil edilmesi görevini de üstlenmek isteyiyor. Akil heyet, görev verilmesi halinde bu çalışmaların yasal güvence altında yapılması gerektiğini de anımsatacak.
‘Çerçeve yasa’yla belirlendi
Hükümet, geçen yasama yılının sonunda çözüm sürecinin çerçeve yasasını çıkarmış, Kobani’ye yönelik IŞİD saldırılarının doruğa çıktığı ve buna yönelik tepkilerin geliştiği dönemde çerçeve yasanın uygulama esaslarına yönelik Bakanlar Kurulu kararını Resmi gazete’de yayımlamıştı. Bu karara göre, çalışmalar, “Siyasi alana, siyasi kurum ve aktörlere yönelik çalışmalar”, “Hukuki düzenlemeler ve insan hakları”, “Sosyal programlar”, “Ekonomik tedbirler”, “Kültürel programlar”, “Toplumsal destek ve sivil toplum çalışmaları”, “Güvenlik ve silahsızlandırma”, “Sorunun parçası olan aktörlerle temas, diyalog ve benzeri çalışmalar”, “Eve dönüşler ile sosyal yaşama katılım ve uyum alanında çalışmalar”, “Psikolojik destek ve rehabilitasyon çalışmaları”, “Kamuoyunu bilgilendirme ve kamu diplomasisi çalışmaları” başlıkları altında yürütülecek.
Başbakan’ın başkanlığında kurulacak Çözüm Süreci Kurulu’na bağlı olarak, her devlet kurumu bir çalışma alanından sorumlu tutulacak. Kurulacak komisyonlar da alt komisyonlar kurarak çalışmalarını yürütecek. Alt komisyonlarda görev yapacak olanlar dahil, bu komisyonlarda görevli hiçbir isim dava veya soruşturmaya hedef olamayacak. Hukuki güvence bütün isimler için ayrımsız olarak verilecek.
Hükümet, Kobani eylemleriyle yara alan çözüm sürecini diri tutmak ve sonuca ulaşacak adımları atmak için Bakanlar Kurulu’nun çözüm sürecinin yol haritası olarak da gösterilen esaslarını uygulamaya dökmek istiyor. Akil İnsanlar Heyeti ile yarın yapılacak toplantı da bu çerçevede olacak. Hafta içinde, dar kapsamlı olarak toplanan Akil İnsanlar da hükümetin bu düşüncesine benzer bir talep çerçevesi belirledi.
İzleme Kurulu zorunluluğu
Buna göre, Akil İnsanlar Heyeti’nin toplantısında, sürecin artık diyalogtan müzakere aşamasına geçmesi gerektiği, yaşanan sorunların diyalog sürecinin uzamasından, aktörlerinin sınırlı olmasından kaynaklandığı, müzakere aşamasına geçilmesi gerektiği, buna paralel olarak tarafların sözlerinin ne kadarını tuttuğunu, eksiklerin ne olduğunu belirleyecek bir İzleme Kurulu’nun oluşturulması zorunluluğu, yerel unsurların da çıkacak sorunların çözümü için devreye sokulması gerekliliği tespit edildi. Bu tespitlerin hükümete aktarılması yönünde karar alındı. Bir sonuç bildirgesi hazırlanarak, taleplerin kamuoyuna aktarımı da kararlaştırıldı.
Kriz anında devreye girecek
Alınan bu kararlar doğrultusunda Davutoğlu’na da Akil İnsanlar, beklenti ve taleplerini aktaracak. Taleplerin başlığını ise, “Çözüm sürecinin hakemi olalım” talebi oluşturacak. Bu hakemliğin İzleme Kurulu ya da bir başka isim altında yapılabileceği aktarılacak. Bu kurulun temel olarak, İmralı ve Kandil’le, devlet heyeti ve siyasi partilerle görüşebileceği, talep ve verilen sözlerin ne kadarının tutulduğunu raporlaştırabileceği, kriz anında devreye girebileceği belirtilecek.
Çatışmasızlık ortamı bozulmasın
Bu taleplerle birlikte Davutoğlu’na, çatışmasızlık ortamının hiçbir şartta bozulmaması gerektiği ısrarla vurgulanacak. Demokratikleşme adımlarının ve buna paralel olarak sınırdışına çekilme ve silahsızlandırma adımlarının atılmasının önemi anımsatılacak. Bu nedenle, özellikle Kobani eylemlerinden sonra yapılan açıklamalardaki dilin de değiştirilmesi gerektiği ifade edilecek.
Akil İnsanlar heyetindeki hükümete yakın bazı sivil toplum örgütleri ile farklı örgütlerin temsilcilerinin arasında da zaman zaman görüş ayrılıkları oluştuğu, özellikle sürecin aktörlerinden birinin ağır biçimde eleştirilmemesi gerektiği gibi tartışmalar yaşandığı da ifade edildi. Ancak toplantı sonunda, özellikle talepler noktasında ortaklaşıldığı belirtildi.
Hükümet de sıcak bakıyor
Hükümetin de Akil İnsanlar Heyeti’nin içindeki farklı profildeki kişilerin, uzmanlık alanlarına göre, oluşturulacak alt komisyonlarda görev yapmasına sıcak baktığı, toplantıdan sonra komisyonların oluşturulması aşamasına geçileceği, komisyonlar oluşturulduktan hemen sonra da alt komisyonların kurulacağı, bu süreçte Akil İnsanlar Heyeti’nden yararlanılacağı ifade ediliyor. Ancak alt komisyonların bütünüyle Akil İnsanlar Heyeti’nden oluşturulmayacağı, yerel sorunların çözümü için kritik birçok kent ve bölgenin önde gelen insanlarının da dahil edileceği kaydediliyor.
Tüm aktörlerle görüşmeye hazırız
Heyet üyeleri Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde yarın gerçekleştirilecek görüşmede sürecin yol haritasında Abdullah Öcalan’la görüşme talebine kadar pek çok konunun masaya yatırılacağını söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’yla yarın bir araya gelecek Akil İnsanlar Heyeti üyeleri, Abdullah Öcalan’la görüşme talebini Başbakan’a iletecek. Çözüm sürecinin önemli unsurlarından Akil İnsanlar Heyeti, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun çağrısıyla bir araya gelecek. Geçtiğimiz gün Can Paker başkanlığında toplanan ve IŞİD protestoları başta olmak üzere çözüm sürecinin seyrini konuşan heyet üyeleri bu kez Davutoğlu’nun çağrısıyla toplanacak. Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşecek toplantı öncesi Milliyet’e konuşan heyet üyeleri, sürecin yol haritasından, Abdullah Öcalan’la görüşme talebine kadar pek çok konunun masaya yatırılacağını söyledi. Heyet üyelerinin toplantı öncesi görüşleri şöyle:
‘Başbakan’a ileteceğiz’
Can Paker (Doğu Anadolu Bölgesi): “Kendi aramızda yaptığımız toplantı acil bir toplantıydı. Bütün akil insanlara ulaşamadık. 30 arkadaşımızı arayabildik. Bu kez başbakanın davetiyle bir araya geleceğiz. Akil İnsanlar her ne kadar hükümet tarafından seçilen isimler olsa da bu süreçte toplumu temsil ediyor. Ben Pazar günkü toplantının özünü tekrar toplumun sürece katılması olarak görüyorum. Hükümet siyasi kimiliği olmayan kişileri tekrar sürece dahil edecek. Biz herkesle konuşmaya hazırız. Tüm siyasi parti ve aktörler bunun içerisinde. Bunun içinde elbette Abdullah Öcalan da var. Bu istenir mi, istenmez mi? Bilemiyoruz. Sürecin siyasi sorumluluğunu taşıyan hükümettir. Dolayısıyla buna hükümet karar verecektir.”
Oral Çalışlar (Karadeniz Bölgesi): “Biz kendi inisiyatifimizle ‘Neler yapabiliriz’i konuşmak için bir araya gelmiştik. Son dönemdeki gerginliği değerlendirdik. Pazar günü Kobani, hükümetin yol haritası, bu yol haritasıyla ilgili bilgilendirme toplantısı olacak zannediyorum. Öcalan’ı ziyaret etmeyi de önereceğiz. Öcalan’ın bire bir, aracısız şekilde görüşlerini kamuoyuna paylaşabilmesini değerlendireceğiz. Bu talebimizi Başbakan Davutoğlu’na da ileteceğiz.”
‘Heyet görevini tamamladı’
Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan (Marmara Bölgesi): “Akil Heyeti’nin 1.5 yıl önce görevini tamamladığını düşünüyorum. Biz o dönemde kamuoyunun hiç de hazır olmadığı bir süreçte barışla ilgili hem toplumun nabzını tuttuk hem de moderasyon yaptık. Yeni fikirleri, beklentileri, önerileri devlet katına aktarmalarına yardımcı olduk. Heyetin yeni bir işlevi olabileceğini, buna ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. Ama Başbakan göreve yeni başladığı için ve 1.5 sene önceki durumu belki bizlerle değerlendirmek üzere bizleri davet ettiğini düşünüyorum. Davetine icabet edeceğim.”
Prof. Dr. Mithat Sancar (Marmara Bölgesi): “Toplantıyla ilgili Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’ndan aradılar. Amacın da başbakanla bir istişare ve tanışma toplantısı mahiyetinde olacağı söylendi. O günden bu güne bir değerlendirme olacağını zannediyorum. Heyetin yeniden çalışmaya başlayacağı gibi herhangi bir amaç yok. Böyle bir beklenti olduğunu da düşünmüyorum. İstişare toplantısı olacak. Sahada çalışmaya başladığımız dönemden bu yana önemli adımlar kaydedildi, sıkıntılar yaşandı, yaşanıyor. Muhtemelen ne yapılabilir fikir sorulacak.”
Baskın Oran (Ege Bölgesi): “Mayıs 2013’te başlatılan olağanüstü bir girişimdi. 90 yıldır hiçbir hükümet Kürtlerle barışmak için böyle bir girişimde bulunmamıştı. Ben buna son derece sıcak yaklaştım ve bir sürü şeyi de feda ederek Ege Bölgesi’nde küfür de yiyerek dolaştım. Helal olsun. Sonuçta kazanımdır, ateşkes yapılmıştır. Ateşkesin devamlı olması için devletin mutlaka reformlar yaparak Kürtleri bu ülkeye ısındırması gerekiyor. Bu reformlar gelmedi. Bunun üzerine ben o son toplantıya katılmayı reddettim. IŞİD benzetmeleri gibi Kürtlere karşı yapılan küfür ve hakaretler nedeniyle ben bu oyalanmaya alet olamayacağımı düşünüyorum. Şunu da söyleyeyim. Beni davet etmediler. Böylesine hakaret dolu bir oyalama içinde olan bir hükümetin toplantısına ben katılıp alet olmam.”
Levent Korkut (Marmara Bölgesi): “Kendi aramızda yaptığımız toplantıda ortaklaşılan noktalar oldukça önemli. Dil meselesi üzerinde ciddiyetle durulması gerekiyor. Hem hükümet açısından hem HDP hem de diğer aktörler açısından dildeki sertleşmenin doğrudan alana yansıdığını görüyoruz. Diyaloğun mümkün olduğunca geliştirilmesi gerekiyor. CHP ile hatta olumsuz bakan MHP ile de her türlü temasın geliştirilmesinin önemli olduğu kanısındayız. Heyet olarak yaptığımız toplantıda Öcalan’la görüşme talebimiz dile getirildi. Ama Pazar günü nasıl karşılanır bilemiyorum.”
Bumin de heyetten ayrıldı
Çözüm süreci çerçevesinde hükümetin girişimiyle oluşturulan ‘Akil İnsanlar Heyeti’, Baskın Oran’ın ardından bir fire daha verdi. Radikal’in haberine göre Akademisyen-gazeteci Kürşat Bumin “Bu ortam da akillik olmaz” diyerek ayrıldığını açıkladı.