AK Partili isim Vali ve kaymakamın istifasını istedi!
BAYRAKLI Belediye Meclis Üyesi AK Partili Mikail Bilici, Cengizhan Mahallesi başta olmak üzere gecekondu mahallelerinde güvenlik sorunu olduğunu, insanların yollarının kesildiğini, balici, tinerciden geçilmediğini belirterek, önlemini almamakla suçladığı Vali, Kaymakam, Emniyet Müdürünü istifaya davet etti.
Bayraklı Belediyesi haziran ayı meclis toplantısında gündem dışı söz alan AK Partili Meclis Üyesi Mikail Bilici, şok iddialarda bulundu, çarpıcı açıklamalar yaptı. Cengizhan Mahallesi başta olmak üzere gecekondu bölgelerinde balici ve tinerciler nedeniyle güvenlik sorununun olduğunu belirten Bilici, "Oradaki çirkin şahıslar okulların önünde geziyor. Kız çocuğuna musallat oluyor. Baba kızı okuldan alıyor, evini taşıyor. Yetmiyor kızını kocaya veriyor. Benim olduğum noktada durum budur. O bölgede yüzlerce çocuk var. Evine gidip oturduğum aileler var. Muhtarlar, azalar ve sivil toplum kuruluşları hatta siyasiler olayların üzerine yürümüyorlarsa şerefli olurlarsa istifa etmeleri lazım. Yapacak olanlar gelsin. Çevre mahallelerde çocuk katliamları var. Muhtarlar bir şey yapamıyor. Sözüm oradaki Kaymakama, İlçe Emniyet Müdürüne, Valiyedir. Orada görevlerini yapamıyorlarsa istifa etsinler. Gece yarısı benim sokaklarımda bu olaylar oluyor. Bu sorunu çözmeyen yetkililer istifa etmelidir. Haksızlık karşısında sessiz kalmak, onursuzluktur. Olay anında yaşadığım, gördüğüm meseleye müdahale edemedim. Çünkü benim de çocuklarım, ailem var. Soma’daki hayatını kaybedenlerin sorumlularına nasıl domuz ve fare diyorsam onlara da aynı hakaretlerde bulunuyorum. Sonu nereye giderse gitsin" dedi.
Bilici, kırsal bölgelerde siyaset yapan, milletvekillerine bağlı meclis üyelerinin de işsiz güçsüz olduğunu, komisyon toplantılarından gelen gelirlerle ailelerini geçindirmeye çalıştığını söyledi. Bilici, "Milletvekili vatandaşın boynuna ilmiği geçirmiş ve onu meclis üyesi olarak siyasete sokmuş" dedi. Soma faciasıyla ilgili de konuşan Bilici, "Soma’daki faciaya ve söylenenlere katılmamak varlığımızı inkar olur. Soma’da servet avcıları ile onun yandaşlarının düşürdüğü canlar var. Ben bu duruşun, mantığın karşısındayım. Fakir halkın emeğini bertaraf etmesi insanlık onuruna yakışmamaktadır. Bir olay varsa olayda hayatlar yok olmuş ise, afet değilse bunun kusuru örtülemez. Gerçek kusur maden sahibi ve paydaşlarıdır. Kötü olan insafsız avcının hizmetinde olmaktır. Bunlara insan değil ’köpek’ demek lazım. Haram yemekten yüzleri domuz suratına dönenler bilmelidir ki çocukların yüzlerine sürülen kara onların onurlarına sürülmüş kömür karasıdır. Emeğin taşeronlaşmasına karşıyım. Nüfusun yüzde 80’i de buna karşıdır" dedi.