AK Parti'den flaş Başkanlık açıklaması

Turan, Meclis'te gazetecilere yaptığı açıklamada bugün TBMM Genel Kurulu'nda Ankara'nın Kazan ilçesinin adının "Kahramankazan" olarak değiştirilmesine ilişkin kanun teklifinin görüşülmesine başlandığını, diğer partilerin desteğiyle teklifin bugün yasalaşmasını ümit ettiklerini belirtti.

15 Temmuz'da Kazan halkının bir bütün halinde destan sergilediğini anımsatan Turan, yarın ise çok uzun yıllardan beri Türkiye'nin gündeminde olan ve davası ile derdi olan insanların hep gündeme getirdiği Bilirkişilik Kanunu Tasarısı'nın görüşmelerine başlayarak, bitirmeyi hedeflediklerini kaydetti.

Turan, şöyle devam etti:

"Muhalefet bu konuda yapıcı davranır ve biran evvel görüşmeleri tamamlayıp, yaşalaşma sürecini nihayete erdirirsek kaldığımız yerden KHK'ların görüşülmesini istiyoruz. Biz başından beri KHK'ların görüşülmesinin Meclis denetiminde olmasının faydalı olduğunu söylemiştik. Ancak bir takım farklı yaklaşımlarla, bazı muhalefet partilerinin farklı yaklaşımı ve süreci mahkemeye taşıması ile çok büyük zaman kaybı olduğundan dolayı Meclis'in gündemini sadece KHK'lara boğmayalım, toplumun farklı kesimlerinin beklentilerini karşılayalım diye KHK'lara bir anlamda kısa bir ara vermiş ve bu anlattığım kanunları görüşmeye başlamıştık. yalım, toplumun farklı kesimlerinin beklentilerini karşılayalım diye KHK, Bilirkişilik Kanunu ve diğer kanunları makul zamanda değerlendirebilirsek, KHK'lara kaldığımız yerden devam edeceğiz. Daha önce ilk KHK'yı bitirmiştik, şimdi ikincisine kaldığımız yerden devam edeceğiz."

Meclis'te bütçe takviminin bugün itibarıyla başladığını anlatan Bülent Turan, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda normal takvimin işlemesi durumunda Aralık ayının ilk haftasında TBMM Genel Kurulu'nda bütçe görüşmelerine başlanabileceğini, olağanüstü bir sıkıntı olmaması durumunda Aralık ayının ortasında görüşmelerin tamalanabileceğini ifade etti.

Gazetecilerin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin başkanlık sistemine ilişkin açıklamalarını sorması üzerine, siyasetin, sorunları çözme sanatı ve çözüm adresi göstermek olduğunu, sorunları büyütme adresi olmadığını vurgulayan Turan, 2007 yılında Meclis'te "367 kriziyle" Türkiye'de halkın kendi Cumhurbaşkanı'nı oylarıyla seçme sürecinin başladığını anımsattı.

"Fiili yarı başkanlık bu ülkede zaten uygulanmaya başlandı"

Demokratik kazanımlarda, diğer ülkelerin de demokrasi tarihlerinde, halkın aldığı yetkiyi, hakkı, geri verme örneğinin bulunmadığını kaydeden Bülent Turan, şunları söyledi:

"Bu saatten sonra bu ülkede Cumhurbaşkanı'nı halk seçerken, 'tekrar geriye dönelim, halk seçmesin de Meclis seçsin.' tarzı bir yaklaşım asla olamaz. Dünyadaki örneklerine baktığımızda zaten halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı, yarı başkanlık demektir. Bu kadar net. Artık bu ülkede Cumhurbaşkanı'nı halk seçiyor ve fiilen yarı başkanlık bu ülkede zaten uygulanmaya başlandı. Bunu istemeyebiliriz, isteyebiliriz ama fotoğrafı iyi görmemiz lazım."

Bülent Turan, yüzde 51'den fazla oyla gelen bir Cumhurbaşkanı'nın, Meclis'in seçtiği bir Cumhurbaşkanı gibi davranmasının beklenemeyeceğini belirterek, şu görüşlerini paylaştı:

"Şu anki Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın uyumu dillere destan. Hiçbir sorumuzu yok ancak, AK Parti veya Cumhurbaşkanımız, yüz yıl, bin yıl görev başında kalmayacak. Bizim dediğimiz AK Parti'ye bir model bulmak, Cumhurbaşkanımıza bir sistem bulmak değil. Biz diyoruz ki; ileriki yıllarda farklı kültürlerden gelen bir Cumhurbaşkanı ile Başbakanın güç kavgası, bizi muhtemel krizlere götürecek. 15 Temmuz'da çok güçlü bir siyasi irade, lider olmasaydı, halk o lidere güvenmeseydi, bu kazanımı, zaferi elde edebilir miydik? O yüzden Türkiye'de artık zayıf, koalisyonlu, vesayet odaklarına açık bir iktidar algısı, beklentisi büyük bir yanlıştır, tarihi bir hatadır. Benim, sayın Bahçeli'nin açıklamalarını değerlendirme yetkim yok. Bir vatandaş olarak bugünkü konuşmalarını, eski konuşmasından farklı görmedim. 'Siyaset sorunları çözme sanatıdır. Meclis'e AK Parti getirsin teklifini değerlendirelim' diyor. Bu anlaşılır bir şey."

"Kısa süre içerisinde başkanlık sistemiyle ilgili önerimizi getireceğiz"

"Biz kısa süre içerisinde AK Parti olarak başkanlık sistemiyle ilgili Türkiye'de muhtemel sistem krizlerini çözecek önerimizi getireceğiz" diyen Turan, getirdikleri öneriden sonra diğer partilerden ve MHP'den beklentilerinin sağduyulu, meseleye yapıcı yaklaşıp, bu ülkenin gündeminden sistem tartışmalarını çıkarmak olduğunu aktardı.

Bir gazetecinin, "99 maddelik bir anayasa metninden bahsediliyor. Böyle bir metin var mı? Birde teklif ne zaman sunulacak?" sorusunu yanıtlayan Bülent Turan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bazı basın organlarında 99 maddeden oluşan bir paketten bahsedildi. Şu an bizim paketimiz halen hazırlık aşamasındadır. Nihayete ermiş sayılabilir. Biz böyle 100-200 maddelik metinler getirmeyi doğru bulmuyoruz. Çünkü, anayasa görüşmeleri çok uzun görüşmelerdir. Türkiye'nin gündemini, anlaşma olmadan anayasanın çok büyük maddelerini değiştirmeyi uygun bulmuyoruz. Kısa, net, anlaşılır ve özellikle sistem krizini, muhtemel krizleri çözecek bir teklifi getirmeyi doğru buluyoruz. Bütçe gelmeden de yetkili kurullarımızla görüşeceğiz ve Meclise bu teklifin gelmesini, başta MHP olmak üzere tüm diğer partilerin ve toplumun değişik kesimlerinin tartışmasını sağlamak istiyoruz. Bu tartışmanın sonunda milletvekilleri Mecliste kendi hür iradeleriyle beraber bu kararı vereceklerdir. Bu kararın verilmesinden sonra sonuç eğer 330'u, 367'yi aşarsa, ne olursa olsun biz bunu millete götürmek istiyoruz. Çünkü millet esastır."

"CHP, HDP'nin demosu haline geldi"

Turan, HDP'den sonra CHP'nin grup toplantısının olduğunu ve "CHP'nin adeta HDP'nin bir demosu haline geldiğini" bundan üzüldüğünü, hicap duyduğunu belirterek, "90 yıllık bir partinin HDP'nin kötü bir taklidi olması, HDP'nin demosu gibi davranması akla ziyan bir şey. 'Başkanlık sistemi konuşulmasın' demek ayrı bir demokratik problem zaten. 'Getirin tartışalım, metne bakalım tartışalım' diyebilirsiniz. Ama 'getirmeyin, konuşmayın' demek olabilir mi? Daha vahimi, HDP'nin eş başkanının, grup toplantısında okuduğu metin ile CHP Genel Başkanı'nın okuduğu metin, aynı metin. Eski liderimizden, Cumhurbaşkanımızdan bahsediyorum. Bu kabul edilebilir bir durum değil." ifadesini kullandı.

CHP'li bir milletvekilinin ağabeyinin AK Parti'ye üye olduğunu hatırlatan Turan, "Türkiye'deki farklı siyasi partilerin ailede olması makul bir şeydir ama siz 'ağabeyiniz AK Parti'ye katıldı ne diyorsunuz?' denildiğinde, 'ağabeyim cahildir' diye cevap verirseniz, bu tek parti yıllarının anlayışı haline gelir. 'Ağabeyim cahildir' anlayışı 'AK Parti'nin getireceği anayasa görüşmeleri meşru değildir' anlayışı gibidir." dedi.

Gazetecilerin, "Teklifinizi bütçenin Genel Kurul görüşmelerinden önce mi getireceksiniz?" sorusunu yanıtlayan Turan, "Biz teklifimizi biran önce Meclis'e getirmeyi ve tartışılmasına imkan vermeyi doğru buluyoruz. Bununla ilgili yetki, partimizin yetkili kurullarındadır. Benim şahsi kanaatim, bütçe gelmeden eğer anayasa değişikliğiyle ilgili teklif gelirse, toplumun ve partilerin daha rahat tartışmasına imkan bulunur." diye konuştu.