'AK Parti bana bakanlık teklif etti'
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Adayı Meral Akşener, “Bizim partimizde şöyle bir özellik vardır. Şöyle derler; bir numaralı sandalye hariç her yere aday olabilirsiniz. Eğer o bir numaralı sandalyeye, koltuğa aday olmaya kalkışırsanız CIA ajanı olursunuz, MOSSAD ajanı olursunuz. 2012’de Sayın Koray Aydan’a denildiği gibi cemaatin desteklediği aday olursunuz” dedi.
Vatan Haber
Haber Türk Televizyonu'nda Fatih Altaylı’nın sunduğu Teke Tek programına konuk olan Meral Akşener, gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.
MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener, olağanüstü kongre sürecine Adalet Bakanı'nın bizzat müdahale ettiğini, partisinin 1 Kasım seçimlerinde HDP'den milletvekili sayısı olarak geriye düşmesini ise sindiremediğini söyledi.
Yargıtay 18'inci Hukuk Dairesi, MHP'nin olağanüstü kongreye gitmesini kararlaştırmış, parti yönetimi karara saygı duyulacağını açıklamıştı. Akşener, Yargıtay kararını bugün beklemediğini söyledi. Akşener, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 'seçimli kongre' yapma kararı için ise "Hukuken seçimli kongre yapılamıyor. Bizim tüzüğümüz nedeniyle kongreyi Çağrı Heyeti yapmak zorunda" tespitinde bulundu.
Akşener'in Habertürk'te Fatih Altaylı'nın sunduğu Teke Tek programındaki açıklamalarından satır başları şöyle:
* Kararın bugün açıklanacağını beklemiyordum. MHP'liler seçimde HDP'nin gerisine düşmeyi sindirememiştir. Biz büyük kurultayın MHP'nin iç işi olduğunu düşünmüştük.
* AKP'lilerin en büyük özellikleri anket yaptırmalarıdır.
'ADALET BAKANI'NIN MÜDAHALE ETTİĞİ ADALETSİZLİK'
* Adalet Bakanı'nın bizatihi müdahale ettiği adaletsizlik yaşadık. Gemerek ve Tosya kararlarıyla ilgili zaten bir hukuksuzluk var.
* Herkesin bildiği bir şey vardır ki Meral Akşener sözünde durur. Kongreye nasıl gidileceğini konuştuk, nasıl dönüleceğini konuşmadık. Karar verilmiş olsaydı, uyardım. Aslında sabaha kadar kalacaktım. Bana dediler ki tamam, metin hazırlandı, haklı zemindeyiz, yeter dediler. Biz de çok yorulduk. Konuşma yap dedikleri için yaptım. Hep beraber dönüşü planlamış olsaydık belki hep beraber çıkar el salladır. O konuşulmadı.
'TÜRKİYE SAYGISIZ SİYASETÇİLERİN HEGEMONYASINDA'
* 'Cemaat desteği' iddiaları hakkında, 2012'de Koray Aydın'a denildiği gibi bana da aynısı deniliyor. Şimdi 'paralel' oldu biliyorsunuz. Bir numaralı koltuğa aday olursanız her türlü suçlama olur. Bizlere paralel diyenlerin kendisi yamuk. 'İllerde cemaat destek veriyor' sözü daha incitici. Hiçbir aday arkadaş hakkında incitici tek bir kelime söylemedim. Nezaket ve saygı diline o kadar dikkat ettim. Türkiye, saygısız siyasetçilerin hegomonyasına girdi. Türkiye'nin adalete ihtiyacı var. Bunun içinde nezaket ve saygı diline ihtiyaç var. Çok iri yarı söz söylendiğinde ileride, yol, su ve elektrik olarak dönecektir.
'AK PARTİ'DE KALSAYDIM TÜRKEŞ'İN KOLTUĞUNDA OLABİLİRDİM'
* Ben AK Parti'nin ilk kuruluş yıllarında olumsuzlukları gördüm ve döndüm. Eğer kalıp devam etseydim çok önemli makamlarda olurdum. 7 Haziran'dan sonra AK Parti bana bakanlık teklif etti. Kabul etseydim şimdi Tuğrul Türkeş'in bulunduğu koltukta olabilirdim. MHP, Türkiye'de iktidar olma potansiyeline sahiptir.
* Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu beni çatı aday olarak düşünmüş, Bahçeli bu teklifi reddedip Ekmeleddin İhsanoğlu'nu öne sürmüştü. Bahçeli bunun cevabını vermelidir. Genel Merkezimizde iktidar olmakla ilgili bir sorun var. Biz koltuk meraklısıyız, milletimizin desteğiyle başbakanlığı da Bakanlar Kurulu'nu da istiyoruz. Biz haddimizi bilmiyoruz ve her şeye talibiz. Kalbi kırılmış ülkücülerin umudu olarak biz her şeyin talibiyiz.
'KONGREYİ ÇAĞRI HEYETİ YAPMAK ZORUNDA, HAPSE GİRERLER'
* Sayın Bahçeli dedi ki seçimli kongre yapacağım. Yapamıyor. Çağrı heyeti gereğini yapacak. Diyelim ki bütün arkadaşlar uydular. Bu çağrıyı bir yumuşama olarak ortaya konuşsa yapılacak şey şudur. Çağrı heyetiyle birlikte 3 kişilik bir alt heyet var. Genel merkezimizde buraya bir temsilci gönderirse kongreye gideriz. Diğeri olamaz. Çağrı heyeti yapmak zorunda aksi takdirde hapis yatarlar.
'PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI BİR FANTEZİ'
* Terörle mücadeleye elbette Genel Başkan olursam, destek veririm. Burada kesinlikle bir yanlış var. Korucularımızın, polislerimizin, askerlerimizin hukuki güvence altına alınması lazım. Bu hukuki altyapıyı hükümet derhal çıkartmalıdır.
* Başkanlık sistemi keşke sayın Erdoğan'ın şahsının dışında tartışılsaydı. Parlamenter sistemi hadi dedik değiştirdik. Türkiye'nin en az 15 yılına mal olur. Başkanlık, partili cumhurbaşkanlığı gibi meselelerin fantezi olduğunu düşünüyorum.