Şampiy10
Magazin
Gündem

AB'den Türkiye'ye HSYK uyarıları

HSYK'nın yapısını sil baştan değiştirecek yasa tasarısı için AB'den henüz bir resmi açıklama yapılmasa da, önceki raporların ışığında ne tür uyarılar yapacağını öngörmek mümkün.

ABONE OL
UĞUR KOÇBAŞ ukocbas@gazetevatan.com

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısını sil baştan değiştirecek olan yasa tasarısı için AB'den henüz bir resmi açıklama yapılmasa da Avrupa Birliği'nin son yıllarda Türkiye için hazırladığı AB İlerleme Raporları'ndaki HSYK paragraflarına bakıldığında AB'nin bu son değişiklikten hiç de memnun olmayacağını söylemek mümkün. AB, 2010 Ekim'inde yapılan Anayasa referandumu sonrası HSYK'nın yapısının değişmesini ve Adalet Bakanı'nın kurul üzerindeki yetkisinin yüzde 10'a kadar azalmış olmasını memnuniyetle karşılamış, buna rağmen bakanın halen kurul üyesi olması konusundaki eleştirisini yinelemişti. Şimdi Adalet Bakanı'na HSYK üzerinde geniş yetkiler veren tasarı konusunda 2010 öncesi eleştirilerin de yeniden gündeme gelmesini beklemek sürpriz olmaz. İşte 2006'dan bu yana AB'nin HSYK konusundaki İlerleme Raporu'nda geçen yorumları:

ADALET BAKANLIĞI'NA BAĞLI OLAMAZ
2006
* Hakimler ve savcılar, idari görev ve yetkileri bakımından Adalet Bakanlığına bağlıdır. Yargıyı düzenleyen temel kurum olan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, kendi bütçe ve yazmanlığına sahip değildir. Çalışma mekanı, hala Adalet Bakanlığı binası içindedir. Hakim ve savcıların performansını değerlendirecek adli müfettişler, Yüksek Kurul’a değil, Adalet Bakanlığı’na bağlıdır. Adalet Bakanı ve Bakanlık Müsteşarı, kurulun oy hakkına sahip yedi üyesinden ikisidir. Kalan beş üye ise Yargıtay ve Danıştay hakimleri arasından atanmaktadır.

* Belirtilen hususlar ışığında, bu yapılanma yargının tamamını temsil etmemekte, ve yürütme temsilcisinin bulunması halinde yürütmenin hakimlerin kararlarını ve mesleki geleceklerini etkileme olasılığı doğmaktadır Hakim ve savcıların performansını değerlendirecek adli müfettişler, Yüksek Kurul’a değil, Adalet Bakanlığı’na bağlıdır.

'HSYK YARGIYI TEMSİL ETMİYOR'
2007 ve 2008
* HSYK’nın bileşimi yargıyı bir bütün olarak temsil etmemektedir. Sadece Yargıtay ve Danıştay’ın üst düzey üyeleri HSYK’nın da üyeleridir. Hakimlerin ve savcıların performanslarını değerlendirmeden sorumlu yargı müfettişleri HSYK’dan ziyade Adalet Bakanlığı’na bağlıdır.

'TARAFSIZLIK KAYGILARI DEVAM EDİYOR'
2009
* Yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve verimliliği konusundaki kaygılar devam etmektedir. Bağımsızlıkla ilgili olarak, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısına ilişkin ilerleme kaydedilmemiştir. Sadece Yargıtayın ve Danıştayın kıdemli üyelerinin oluşturduğu Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, tüm yargıyı temsil etmemektedir. Hâkim ve savcıların performanslarını değerlendirmekten sorumlu olan adalet müfettişleri Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna değil Bakanlığa bağlıdır. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısı konusunda, yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve etkililiğiyle ilgili kaygılar devam etmektedir.

'ADALET BAKANI HÂLÂ HSYK BAŞKANI'
2010
* Yargı bağımsızlığı konusunda, Anayasa değişiklikleri Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) asil üyelerinin sayısını 7’den 22’ye çıkarmıştır. Yeni üyeler, Yargıtay ve Danıştay üyelerinin yanı sıra, birinci sınıf hâkimleri, Adalet Akademisi ve hukuk fakülteleri temsilcilerini ve avukatları da içermektedir. Bu yeni üyelik sistemi, HSYK’nın yargının tümünü temsil etmesinin temelini oluşturmaktadır.

* Yeni Anayasa değişiklikleri, HSYK’nın yargı mensuplarına yönelik meslekten ihraç kararlarını yargı denetimine açmaktadır. Bu, HSYK’nın kararlarına karşı etkili bir yolun tesisi yönünde atılmış bir adımdır.

* HSYK’nın bünyesinde kurulan Genel Sekreterlik, Kurul’a mesleki destek ve sekreterya desteği sağlayacaktır. HSYK’ya mesleki destek ve sekreterya desteği daha önce Adalet Bakanlığı tarafından sağlanmaktaydı. Söz konusu Genel Sekreterliğe hâkim ve savcı atamaları ise HSYK tarafından yapılacaktır. Bu, yürütmenin HSYK’nın idaresine müdahale imkanını azaltacaktır.

* Hâkim ve savcıların performansını değerlendiren adalet müfettişleri bundan sonra Adalet Bakanlığı’na değil, HSYK’ya rapor verecektir; böylece HSYK görevlerini siyasi müdahale riski olmaksızın yerine getirebilecektir. Ancak, Adalet Bakanı hâlâ HSYK’nın başkanıdır ve HSYK’nın soruşturma yetkisi Bakan onayına tabidir.

'BARO ÜYELERİNİN DAİMİ TEMSİLİ GARANTİ DEĞİL'
2011
* Yargının bağımsızlığına ilişkin olarak, Aralık 2010’da Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu kabul edilmiştir. Hükümet, Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu ile istişarede bulunmuştur. Bu Kanun, Eylül 2010’daki referandumda kabul edilen Anayasa değişiklikleriyle birlikte, daha çoğulcu ve bir bütün olarak yargıyı temsil oranı daha yüksek bir HSYK oluşturmuştur. Yirmi iki asil üyeden on altısı ve on iki yedek üyenin tümü artık doğrudan yargı organları tarafından seçilmektedir.

* HSYK’da Bakanlığın etkisi azaltılmıştır: Adalet Bakanı, HSYK’nın Başkanı ve Bakanlık Müsteşarı, tabii üyesi olarak devam etmekte, ancak, Kurul’un üye sayısının artması sonucu, Bakanlık artık toplam üye sayısının % 10’undan daha azını oluşturmaktadır. Adalet Bakanı, çalışmaların yürütüldüğü üç dairede yer almadığı gibi, disiplinle ilgili genel kurul toplantılarına da katılamamaktadır.

* Kurulun daimi üye sayısı yediden yirmi ikiye çıkartılmıştır: Yargıtay ve Danıştay temsilcilerinin yanı sıra, yeni üyeler, adli ve idari yargı hakim ve savcılarını, Adalet Akademisi ve hukuk fakültelerinden temsilcileri ve avukatları içermektedir.ve böylelikle azınlıkta kalan seçmenlerin desteklediği adayların dışarıda kalmasına neden olmaktadır. Yargı mensubu olmayan dört HSYK üyesinin aday gösterilmesi Cumhurbaşkanı’nın takdirine bırakılmakta ve TBMM sürece dahil olmamaktadır. Mevcut hükümler, HSYK’da baro üyelerinin daimi olarak temsil edilmesini teminat altına almamaktadır.

* Bakan, HSYK tarafından hâkim ve savcılara yönelik disiplin soruşturmalarının başlatılmasını veto edebilmektedir. Yargı denetimi, HSYK’nın ilk defa aldığı kararların (örneğin, terfi, başka bir yere atama ve disiplin yaptırımları ile ilgili kararlar) tümünü kapsamamaktadır; bu durum, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını etkileyebilir. Hâkim ve savcıların meslekten ihracına ilişkin kurallarda açıklık ve kesinlik bakımından eksiklik vardır. Hâkim ve savcıların mesleki performanslarının değerlendirilmesi aşırı merkeziyetçi bir şekilde yapılmaktadır. Müfettişler tarafından uygulanan değerlendirme kriterlerinin, uygulamada yargı bağımsızlığını güvenceye alması ihtiyacı bulunmaktadır.

'ELEŞTİRİLER DİKKATE ALINMAMIŞ'
2012
* Yargı bağımsızlığına ilişkin olarak, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), 2012-2016 Stratejik Planını oluşturmuştur. HSYK ayrıca, hâkimlerin ve savcıların işleri ile ilgili 34 adet genelge yayımlayarak, hizmet içi eğitimler ve paydaşlarla toplantılar düzenleyerek, bir bütünTR 14 TR olarak yargı ile ilgili görüşmelere ve çalıştaylara katılımı teşvik ederek işlevlerini tam olarak sürdürmeye devam etmiştir. Ancak, Adalet Bakanı ve Bakanlık Müsteşarına verilen roller dâhil olmak üzere, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununa yönelik eleştiriler ele alınmamıştır.

2013
* Yargı Sistemi ile ilgili olarak HSYK’da, Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı’nın rol alması eleştirilmiştir.

Diğer Haberler

  1. Bakan Uraloğlu'ndan kar yağışlarıyla ilgili açıklama: Gerekli tedbirler alınmıştır
  2. İstanbul Boğazı gemi trafiği çift yönlü olarak askıya alındı
  3. 20 bin öğretmenin ataması yapıldı! Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeni bir eğitim anlayışını hayata geçiriyoruz
  4. Kardeşler arasındaki 'yüksek sesle müzik dinleme' kavgasını ayırmaya çalışan anne bıçaklanarak öldü
  5. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rus mevkidaşı Lavrov ile görüştü
  6. Suriye ve Irak'ın kuzeyinde 7 terörist etkisiz hale getirildi
  7. Emine Erdoğan: Sanat, insanı önyargıdan kurtararak diğer insanlara yakınlaştırır
  8. 2 gündür haber alınamayan iki sevgilinin çekiçle öldürüldüğü ortaya çıktı
  9. Kumaşı konuşturan sanatçı Ian Berry İstanbul'da
  10. Aksaray'da vahşet! Uyuyan eşini başından vurarak öldürdü

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.