'ABD yapacak gibi...'
Bülent Arınç açıklamalarda bulundu
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Suriye’de netice alınmayacak sadece vur geç şeklindeki bir müdahalenin kaosu daha da büyütebileceği endişesi içerisindeyiz. Biz Suriye’de böyle halkına zulm eden bir rejimin mutlaka bu olay sonucunda insanlık vicdanı ile buna isyan edilmesini bekliyoruz. Öyle bir sonuç meydana getirmeli ki bu zulmü işleyenler bir daha ayağa kalkamamalı" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında basın açıklaması yaparak gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. ABD Başkanı Obama’nın kongrenin onayını almak istemesi sorulan Arınç, "21 Ağustos’ta bir kimyasal silah saldırısı oldu. Malesef, çoğu çocuk olmak üzere binden fazla insan hayatını kaybetti. Bunun kimler tarafından, ne maksatla yapıldığı artık biliniyor. Bunu sayın Obama da biz de biliyoruz. Daha sonra yapılanlarda, bunun rejim yanlısı güçler tarafından kendi halkına karşı işlenmiş bir cinayet olduğu bizce biliniyor. Böyle bir cinayete karşı Suriye’deki mevcut rejimin cezalandırılması amacıyla insanlık adına bir hareket yapılması gerekli. Öncelikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde eğer 5 daimi üyenin de oydaşlığı ile bir karar alınabilirse, bu karar rahatlıkla yürütülebilirdi. Ama her şeye rağmen kimyasal silah saldırısında bulunulmasını ve masum insanlar ölmesine rağmen, Rusya ve Çin’in vetosu ile Güvenlik Konseyi’nden bunu geçirmek mümkün olmadı. Bundan sonra da geçeceğe benzemiyor. İkinci olarak NATO üyeleri bir yaptırımda bulunabilirlerdi. Maalesef, NATO’dan da bir yaptırım beklenmiyor. Başkan Obama’ın konuşması önemlidir. Vurgular önemlidir" ifadelerine yer verdi.
BİR CEZALANDIRMA OLACAKSA BUNU ABD YAPACAK GİBİ GÖRÜNÜYOR
Suriye’ye karşı bir müdahale olasılığını değerlendiren Arınç, "Esad rejimine ve kimyasal silah kullanımına karşı bir yaptırım, bir müdahale, bir cezalandırma olacaksa, bunu ABD yapacak gibi görünüyor. Başkan Obama kendi yetkisinde olmasına rağmen kongrenin vereceği kararı bekleyeceğini ifade etti. Bu bir tercihtir. Obama büyük bir cesaretle olumsuz bir oy farkına rağmen kongreden böyle bir kararı geçirebileceğini düşünmektedir. Karar onundur. Bunun da farklı sebepleri var. Onun kongre kararına ihtiyaç duyduğunu göstermiş olabilir. Bu ne zaman olacak? Görünüyor ki 9 Eylül’den itibaren böyle bir şey gündeme gelecek. Nasıl geçecek? Hangi tartışmalar olacak? Bunu hep birlikte göreceğiz. Bir ihtimal G-20 zirvesine katılmadan önce böyle bir şeyin kısa sürecek bir yaptırımın olabileceği yönündeydi. Ama 9 Eylül tarihi kongre için önemli bir tarih olduğuna göre, artık bütün gelişmeleri ondan sonraki tarihler içerisinde beklemek gerekiyor "diye konuştu.
VUR GEÇ ŞEKLİNDEKİ MÜDAHALE KAOSU BÜYÜTÜR
Suriye’ye karşı yapılacak müdahalenin nasıl olması gerektiği konusunda da bilgi veren Arınç şöyle konuştu: "264 balistik füze atıldığı resmi kayıtlarda var. Bunları affetmek sacede görmezden gelmek doğru değil. Cinayet cinayettir. Buna sebebiyet verenlerin, siyasi sonuçlarla karşı karşıya kalması gerekir. Netice alınmayacak sadece vur geç şeklindeki bir müdahalenin Suriye’deki kaosu daha da büyütebileceği endişesi içerisindeyiz. Biz Suriye’de böyle halkına zulm eden bir rejimin mutlaka bu olay sonucunda insanlık vicdanı ile buna isyan edilmesini bekliyoruz. Öyle bir sonuç meydana getirmeli ki bu zulmü işleyenler bir daha ayağa kalkamamalı. Ama görüyoruz ki, dünya özellikle siyasiler, sanki bu olaylara da gereken ciddiyeti gösterememişler gibi. Herkes kendi ülkesindeki iç politika kaygıları ile bu konuları göz ardı ederek benim işime gelmez, başkası ne yaparsa yapsın. Bu Türkiye’nin tek başına yapabileceği veya yapmak isteyeceği bir konu da değil. Dış dinamiklerin bu konuda mutlaka hayata geçmesini bekliyoruz."
HER TÜRLÜ TEDBİR ALINDI KİMSENİN ENDİŞESİ OLMASIN
Suriye’ye karşı yapılacak olası bir müdahaleden önce Türkiye’nin her türlü tedbiri aldığını vurgulayan Arınç, "Bütün milletimiz müsterih olsun. Bu konuda hükümetimiz ve silahlı kuvvetlerimiz bütün gücüyle elindeki tüm imkanlarıyla her türlü ihtimallere karşı tedbirlerini almış durumda. Bizim yapacağımız her türlü çalışmada halkımızın güvenliği, ülkemizin güvenliği hamd olsun egemenliği için yeter de artar bile. Bu konularda hiç kimsenin endişesi olmasın. Bugün NATO Sekreteri Rasmussen’in çok önemli açıklamaları oldu. Biz Türkiye’nin yanındayız. Türkiye’ye karşı herhangi bir saldırı oldu diyelim, NATO, Türkiye’nin yanında yer alacaktır. Kaldı ki bu bir blöften de ibaret olabilir. Esad’ın bunu yapacak gücü niyeti olup olmadığını da herkes çok iyi biliyor. Ama en kötü ihtimale göre Türkiye, bir kişinin burnunun kanamaması için ülkemizin bütün güvenlik tedbirlerini alma noktasında en ince detaylara kadar çalışmalarını yaptı. Kimsenin endişesi olmasın" diye konuştu.
OPERASYON KAPSAMLI OLMALI
Operasyon kapsamlı olmalı diyen Bülent Arınç açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Yanan ateşe karşı Türkiye su sıkmakla meşgul. Eğer bir operasyon yapılacaksa, cezalandırma olacaksa, sadece kimyasal silah kullanmak veya son olayla bağlantılı olmamalı. İki buçuk, üç yıldan beri devam eden bu zulmün artık sona ermesi için, halkından on binlerce insanı öldüren bir rejimin ayakta kalmaması için etkili ve kapsamlı olması gerekir."
PİLOTLARI SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE ALMAK İSTİYORUZ
Lübnan’daki pilotların son durumu ile ilgili sorulan soruya Arınç şöyle cevap verdi: "Pilotları sağlıklı bir şekilde almak istiyoruz. Dolayısıyla bir çatışmanın dışında sağlıklı bir şekilde kavuşmanın ümidi içerisindeyiz. Şu anda da sağlıklarının çok iyi olduğunu ve götürüldükleri yeri de biliyoruz. Ümit ediyoruz ki en kısa zamanda arkadaşlarımıza kavuşacağız. Gazeteci Metin Turan’a da 15 günün sonunda kavuşmayı ümit ediyoruz" diye konuştu.
Anadolu Ajansı’nın Kürtçe yayın yapmasının çözüm sürecine olan katkısını da değerlendiren Arınç, "Bu bizim altıncı dilimiz oluyor. Bu büyük bir devrimdir. Yakın zamanda İngilizce haber yayınına da başlayacağız" dedi.