5 eski emniyet mensubu tutuklandı
14 Aralık soruşturması kapsamında 5 eski emniyet mensubuna tutuklama kararı
"22 Temmuz" soruşturması kapsamında tutuklu bulunan eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün, Ömer Köse, Erol Demirhan ve Kazım Aksoy, 14 Aralık soruşturması kapsamında da tutuklandı. 5 eski polis müdürün tutuklanma gerekçesi "silahlı terör örgütü üyeliği". Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan 5 eski emniyet müdürü için verilen tutuklama kararındaki, "Atılı suç yönünden şüphelilerin alabileceği ceza miktarı göz önünde bulundurulduğunda kaçabilecekleri yönünde şüphe bulunduğu, soruşturmanın henüz tamamlanmadığı…" ifadeleri de dikkat çekti.
"14 Aralık" soruşturması kapsamında savcılık sorguları dün akşam tamamlandıktan sonra tutuklanma talebiyle 5. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen 5 eski polis müdürü ile ilgili karar, Ulusal Yargı Ağı Projesi’nin (UYAP) bakıma alınması nedeni ile bugüne kalmıştı. 5. Sulh Ceza Hakimi Hakimi Cevdet Özcan, "Kamu görevlisinin gerçeğe aykırı evrak tanzimi", "İftira" ve "Terör örgütü üyeliği" suçlarından tutuklamaya sevk edilen polis müdürlerinin ifadelerini saat 13.30’dan itibaren almaya başladı. Hakim Özcan, yaklaşık 9 saat süren ifade alma işlemi sonunda eski İstanbul Terör Şube Müdürleri Yurt Atayün ve Ömer Köse, eski İstihbarat Şube Müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Erol Demirhan ile eski Mali Şube Müdür Yardımcısı Kazım Aksoy’un "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan tutuklanmasına karar verdi.
TAHŞİYE OPERASYONU TUTUKLAMAYA GEREKÇE YAPILDI
Tutuklama gerekçesinde, "5 polis müdürünün İstanbul Terör ve İstihbarat Şube Müdürlükleri’nde görev aldıkları sırada Tahşiye gurubuna yönelik elde ettikleri istihbari bilgi teyit etmeden guruba yönelik yaptıkları" görüşüne yer verildi. Tarihsiz, isimsiz ihbar mektubu ve CD’ler ile 22 Ocak 2010 tarihinde 16 ilde eşzamanlı operasyon yapıldığı hatırlatılan tutuklama kararında, bir kısım şüphelinin 17 ay süreyle tutuklu kaldığı belirtildi. Şüphelilerden Turgut Yıldırım’ın Bahçelievler’deki evinde bulunan el bombaları üzerinde yalnızca arama yapan polis memurlarının parmak izinin tespit edildiği belirtilen tutuklama kararında, evde ele geçirilen krokide A. T. İsimli bir kişinin parmak izine rastlandığı halde bu kişi hakkında şüpheli olarak işlem yapılmadığı, arama yapılan evde M.K. isimli kişiye ait 38 parmak izine rastlandığı ve bu kişi hakkında da işlem yapılmadığı belirtildi.
"İSTİHBARAT VE TEM ŞUBEDE YASADIŞI ÖRGÜTLENDİLER" İDDİASI
Evde bulunan mühimmatın Ergenekon kapsamında yürütülen soruşturmada ele geçirilen mühimatla aynı seride olduğu kaydedilen tutuklama kararında, "Şüphelilerin görev yaptıkları İstihbara ve TEM Şube müdürlüklerinde devletin hiyerarşik yapısı dışında ayrı bir yapı oluşturarak yasa dışı örgütlendirme oluşturdukları, Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal, ekonomik, askeri ve idari mekanizmasına yön veren kadroların ele geçirilerek etkisiz hale getirilmesinin amaçlandığı, örgütün şimdiye kadar cebir ve şiddet içeren eylem ve işlemleri tespit edilmemiş olsa da, mahiyeti gereği silahlı olarak emniyet müdürlüğü bünyesinde oluşan bu birimin ’terör örgütleri ile mücadele adı altında yetkilerini, görevlerinin gereklerine aykırı olarak kullanmak suretiyle amaca ulaşmak için toplum üzerinde baskı, korkutma, yıldırma ve sindirme yöntemi kullanarak iş ve işlemleri yaptıkları, Yargıtay’ın bazı kararlarında belirttiği gibi Anayasal düzene karşı işlenen suçlarda manevi cebirin yeterli olacağının ön görüldüğü, buna göre 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 1 ve 7 maddesi anlamında bir örgütün varlığı yönünde kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu" belirtildi.
"KAÇABİLECEKLERİ YÖNÜNDE ŞÜPHE BULUNDUĞU..."
Tutuklama kararında ayrıca Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan 5 eski emniyet müdürüyle ilgili olarak, "Atılı suç yönünden şüphelilerin alabileceği ceza miktarı göz önünde bulundurulduğunda kaçabilecekleri yönünde şüphe bulunduğu, soruşturmanın henüz tamamlanmadığı…" ifadelerine de yer verildi.
’22 TEMMUZ’DA DA TUTUKLANMIŞLARDI
Eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Erol Demirhan, Yurt Atayün, Ömer Köse, "22 Temmuz" soruşturması kapsamında "Casusluk", "Yasadışı dinleme" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek", Kazım Aksoy ise 1 Eylül’de yapılan operasyon kapsamında, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlarından tutuklanmışlardı.