‘40 gün 40 yıl gibiydi’

Suriye’de 40 gün rehin kaldıktan sonra kurtarılan Milliyet Gazetesi Fotomuhabiri Bünyamin Aygün, “Beni kurtaranlar, ‘Türki sen kurtuldu’ dediğinde inanamadım. Hala rüyada gibiyim” dedi.

Suriye’de El-Kaide bağlantılı Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) tarafından kaçırılarak 40 gün rehin tutulan Milliyet Gazetesi Fotomuhabiri arkadaşımız Bünyamin Aygün önceki gün kurtarılmasının ardından gazeteye geldi. Geceyi geçirdiği Hatay’da sis yüzünden uçamayan, Adana’dan 12:45 uçağıyla İstanbul’a inen Aygün’ü Atatürk Havaalanı’nda oğlu Batuhan, Abisi Mehmani Aygün, Gümüşhaneli hemşehrileri, Çağlayan’daki Demirören Medya Grubu’nun önünde ise Milliyet Ve Vatan gazetelerindeki arkadaşları karşıladı.

‘Kafanı keseceğiz dediler’

Arkadaşımız Bünyamin Aygün Suriye’de rehin geçirdiği 40 günü ve kurtarılmasını VATAN’a anlattı: “Türkmen Komutan Heysem Topalca’yla röportaj yapmak için giderken iki arabayla gelen silahlı 8 kişi tarafından aracımız durduruldu. Bizi gözlerimizi bağlayıp ellerimizi kelepçeleyerek aldılar. 3-4 günde bir yerimiz değiştiriliyordu. Gözlerimiz bağlı olduğu için nereye götürüldüğümüzü bilmiyorduk. 20. gün casus olduğum gerekçesiyle kafam kesilerek infaz edileceğim söylendikten sonra Türkiye’de yapılan haberler ve gösteriler sayesinde gazeteci olduğuma inandılar ve infazdan vazgeçtiler.”

‘Konuşmamız yasaktı’

“Yanımdaki tutsaklar devamlı değişiyordu. Son olarak 4 Suriyeli vardı ve konuşmamız yasaktı. Son 3-4 gün çok ağır çatışmalar yaşandı. Biz bu sırada İdlib’e bağlı Kellym Kasabası’nda bir evin deposunda tutuluyorduk. Çatışma sürerken bir anda içeriye 15 kişilik aynı beni tutan gruptakiler gibi giyinmiş yüzleri açık savaşçılar girdi. ‘Türki, Türki’ diyerek beni arıyorlardı. Yüzleri göründüğü için beni infaz edecekler diye düşündüm. Gruptan biri geldi ve bozuk bir Türkçe’yle ‘Türki sen kurtuldu’ deyince inanamadım.”

‘Umudumu kaybediyordum’

“Suriye’de çok rüya görüyordum herhalde yine rüyadayım dedim. Umudumu kaybettiğim zamanlar da oldu. Açıkçası 40 gün 40 yıl gibi geçti. Kurtulmamda çaba gösteren MİT, İHH ve devlet yetkililerine çok teşekkür ediyorum. Hala rüyada gibiyim.”

‘Türk öldürmeyi sevmiyoruz’ dediler

Bünyamin Aygün, kendisini rehin tutan gruba ara sıra Türk savaşçıların da geldiğini söyledi: “Beni rehin alan grupta savaşan Türkler geldiğinde en azından Türkçe konuşup onların yediği yemekten yiyebildim. Onun dışında yollar kesik olduğu için genelde ekmek ve suyla idare ettik. Türkiye’den gelen savaşçılar bana, ‘Buraya artık Türk gazetecilerin kesinlikle gelmesini istemiyoruz. Senin yaşadıklarının daha ağırıyla karşılaşırlar. Türk öldürmek hoşumuza gitmiyor’ dediler.”