3 yılın en gergin günü
Meclis'teki bütçe görüşmeleri, muhalefet liderlerinin ağır eleştirilerine sahne oldu. Erdoğan aynı sertlikle yanıt verdi. 2006 bütçesinin tümü üzerinde yapılan görüşmeler elektrikli bir havada geçti. Mumcu ve Ağar eleştirilerini 'yolsuzluklar' üzerinde yoğunlaştırdı
Baykal: Liberal hırsızları gördük şimdi dindarlık taslayan hırsızları görüyoruz
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, konuşmasında kimlik konusunda yaptığı açıklamalar nedeniyle Başbakan Erdoğan'a sert eleştiriler yöneltti.
* Türkiye'de Türk Milleti alt kimlik değildir Sayın Başbakan. Bunu içine sindireceksin. Türk Milleti kimliğini söylemekten kaçınarak, sen ne elde edeceğini, kimi tatmin edeceğini zannediyorsun.
* (Baykal, Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir yazısını göstererek...) Hangi millet bu? Adı var mı bu milletin? Onun adını merak ediyorsan, Anayasa'ya bakarsın; tatmin etmiyorsa, Kuvayi Milliye'ye, 70 yıllık geçmişimize, Türkiye'nin milli mücadelesine bakarsın. Bütün bunları kavrayamadıysan, sana yazıklar olsun. Sen bu anlayışla devam edersen, Türkiye'nin başına çok iş açarsın. Bu, Türkiye'nin kırmızı çizgisidir; bu, hükümetin K. Irak'taki kırmızı çizgisine benzemez.
* Hükümet, yoksullukla birlikte artan yolsuzluğun hem sorumlusu hem de parçası haline gelmiştir. Liberal hırsızları da gördük, şimdi dindarlık taslayan hırsızları da görüyoruz.
* Sizin Anadolu'daki ilçe yöneticileriniz, kamu hizmetini parayla satar hale gelmişler. Bunlar kimden öğreniyorlar, ders alıyorlar? Yüce Divan dosyaları bunlardan daha mı ağır?
* Hepiniz demeye dilim varmıyor. Olayın içinde olanlar var. Maliye Bakanı'nın en güvenilir ve ahlaklı insan olması gerekir. (AKP sıralarından "Öyledir" karşılığı gelmesi üzerine...) Öyleyse hayırlı olsun. Peki bu 4 defa af ne? Birbirimizi aldatmayalım, siyasi inatlaşmaya sokmayalım.
Mumcu: Haram sofrasına oturdunuz kalkamıyorsunuz
ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu, 2006 yılı bütçesini eleştirirken, "Bu bütçenin nesini konuşalım? Aylar öncesinden IMF'ye vaat ettiğiniz uygulama tablosu" dedi. AKP'li vekillerin sataşması üzerine Mumcu şöyle konuştu:
* Kaygınız vardıysa, sizin kapısına gittikleriniz, benim kapıma defalarca gelmeyecekti. O koltuklarda oturan arkadaşlarınızdan pek çoğunuzun, şahsen ben ve arkadaşlarımın kefaletiyle orada oturduğunu unutmayın. Sizden öncekilerin kurdukları haram sofrasına iştahla oturdunuz, bir türlü kalkmak bilmiyorsunuz.
* Milletimize karşı gelin, bir erdemli tutum gösterelim. Hep beraber mal beyanlarımızı şeffaflaştıralım. Burada 350 kişiniz var. Santimetresinin hesabını veremezsem, bir daha bu kürsüye çıkmam, hesabını veremezsiniz.
* Bu hükümetin burada olmasında benim de vebalim var, milletimden özür diliyorum. Ben, bu iktidarın milletin rızası için mücadele edeceğine inandım, ama kendi hevesine daldı bu hükümet...Yani, o damardan girdiği yolsuzluk damarlarını kendine bağladı.
* Mumcu, Başbakanlık Merkez Binası'nın tadilat işinin kime yaptırıldığını ve hangi bütçe kalemlerinden karşılandığını da sordu. Örtülü ödenekten ihalelere kaynak aktarılamayacağını ifade eden Mumcu, "Beytül mal'e uzanan eli kırmak, sizin vicdani ve anayasal sorumluluğunuz" dedi.
Ağar: Meydan okuyorum kaldırın artık şu dokulmazlığı
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, kişisel söz hakkını kullanarak yaptığı konuşmada kimlik tartışması konusunda eleştirilerde bulundu. Ağar şöyle dedi: "Sadece toprağın üstündeki 70 milyon değil, toprakların altındaki 700 milyon da bu kimliğin sessiz tanıklarıdır. Onun içindir ki bu milletin kökeni anasının kimliği bellidir. Kimlik tartışmasının salimane bir şekilde bitirilmesi gerekir." Konuşması sırasında laf atan bir AKP'liye "Ben de sana açıkça meydan okuyorum" diye seslenen Ağar, şöyle seslendi: "İşte 357 milletvekili kaldır benim dokunulmazlığımı seninkini boş ver. Yetki sizde değil mi kardeşim salı günü toplanın kaldırın sizinkileri kaldırmayın."
Türklüğümle oynamaya hakkınız yok
Başbakan Erdoğan, 2006 Mali Yılı Bütçe tasarısı geneli üzerindeki görüşmelerde hükümet adına eleştirilere yanıt verirken muhalefete yüklendi. Konuşmasına sakin başlayan Başbakan Erdoğan, göreve geldiklerinden bu yana Türkiye'yi eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olmak üzere dört önemli ayak üzerinde inşa ettiklerini söyledi. Erdoğan, Türkiye'deki değişimi anlatırken muhalefet sıralarından gelen sataşmalar geldi. Başbakan, "Eğer bunu göremiyorsanız... gözünüz var demek ki" dedi ve Genel Kurul'da tansiyon yükseldi.
Kimlik
En hararetli tartışma ise "altüst kimlik" konusunda yaşandı. Başbakan Erdoğan, bu konuda kendisine sert eleştiriler yönelten Baykal'a yüklendi: "Benim Türklüğümle oynamaya ve başka taraflara çekmeye hiçbirinizin hakkı yok. Siz Şemdinli'de başka, Ankara'da başka konuşuyorsunuz. Daha önce konuştuklarınızı, bugün inkar ediyorsunuz." Erdoğan daha sonra CHP'nin 1999 yılında hazırladığı demokratikleşme ve insan hakları raporunu örnek gösterdi. Raporların hiçbir yerinde "Türk milleti" ifadesinin yer almadığını söyleyen Erdoğan, "Onun için tereciye tere satmayın. Biz bu işleri iyi biliriz. Türkiye, demokratik, laik, hukuk devletidir, sosyal Cumhuriyet'tir. Bunu böyle biliniz" dedi.
"Din bir çimentodur. Atatürk'ün bu konuda açıklamaları vardır. O nedenle Nutuk'u falan bir okumak lazım. Okursanız orada da onu göreceksiniz" diyen Erdoğan, dün Meclis'te Atatürk'den bir pasaj okudu: "Efendiler... Meclisi Alinizi teşkil eden zevad yalnız Türk değildir, yalnız Çerkez değildir, yalnız Kürt değildir, yalnız Laz değildir. Fakat hepsinden mürekkeb anasırı İslamiyedir. Samimi bir topluluktur. Binaenaleyh bu Heyeti Aliye'nin temsil ettiği hukukunu, hayatını, şeref ve şanını kurtarmak için azmettiğimiz emeller, yalnız din unsuru İslama münhasır değildir. Anasırı İslamiye'den mürekkeb bir kütleye aittir."
Bu sözleri okuduktan sonra "Söz kime ait? 1920 Atatürk" diyen Erdoğan, elindeki kitabı göstererek, "Kaynak bu" dedi. Ve şöyle devam etti: "Dinin birleştirici unsurlardan biri olduğunu söylüyorum, bundan bile rahatsız oluyorsunuz. Bunları yapmayın. El ele verelim, yapmamız gereken çok şeyler var."
Danışmanları Erdoğan'ın okuduğu bölümün Atatürk'ün Söylev Demeçleri Kitabı'nda yer aldığını ve Atatürk'ün o dönem Meclis'te yaptığı konuşma olduğunu belirttiler.
Antalya polemiği
Erdoğan ile Baykal arasında bir söz düellosu da bölünmüş yol konusunda yaşandı. İktidar oldukları üç yılda 6 bin kilometre bölünmüş yol yaptıklarını bildiren Erdoğan, "Hizmet aşkımız devam ediyor" dedi. Ve söz düellosu başladı:
Baykal: Antalya'ya bir kuruş yatırım yapılmadı.
Erdoğan: Bu sözü sizin dürüstlüğünüze yakıştıramadım. Antalya'ya 45 trilyonluk yatırım yapıldı.
Baykal: Nereye yapıldı?
Erdoğan: Antalya'ya
Baykal: Neresine?
Erdoğan: Altyapı nedir, bilmiyorum. Antalya'ya 5 köprülü kavşak, 1 çok katlı kavşak yapıldı.
Mumcu'ya yanıt
Erdoğan, ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu'ya da şöyle yanıt verdi: "Sır olan şeyler vardır. Mesela Bakanlar Kurulu toplantıları. 2- 3 sene bulunacaksın, bütün kararların altına imza atacaksın ondan sonra muhalefet ettim diyeceksin. Muhalefet ediyorsan niye daha önce çıkıp gitmedin? 3 sene niye bekledin?"
Ağar'a yanıt
Erdoğan, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın, seçime gidileceğine ilişkin sözlerine karşılık, "Sandık geldiği zaman onlar da zaten gayet iyi görecektir. Onlar da o zaman tarihe karışacaklar, diğerleri gibi. Millet bize 5 yıllığına görev verdi 3 yıllığına değil" dedi.
Notlar...
Hade get canım!: Erdoğan tarımla ilgil konuşması sırasında CHP'lilerin "Avusturalya tarımı mı?" diye sataştı. Erdoğan, "Hade get canım!" diye sert tepki gösterdi. Muhalefetin, Avustralya gezisini gündemde tutmaya devam ettiğine dikkati çeken Erdoğan, "Demek ki çelik çomak verdik elinize, oynamaya devam..." dedi.
Adam tartışması: Erdoğan, Baykal'ın kendisine, "Başbakan'dan 'adam' diye söz ediyorsunuz" eleştirisini yöneltirken CHP'liler arasından, "Değil misiniz?" diye sataşmalar oldu, AKP'liler CHP'lilere tepki gösterdi.
Zil takıp oynasın: Erdoğan, konuşması sırasında konutla ilgili yaptıklarını anlatırken, CHP'li Feridun Baloğlu'nun "daha görmedik" diye laf atması üzerine, "O zaman takip edersin, zil takıp oynarsın" dedi.
Canikli'den tepki: AKP'li Nurettin Canikli, Erkan Mumcu'yu eleştirdi: Mumcu'nun 27 aylık bir intikal sorunu var. 3.5 yıl bakanlık yaptı. Sonra çıktı 'Kusura bakmayın, hata yapmışım' dedi. Millet nereden bilecek şimdi de genel başkan olarak hata yapmadığınızı?
Erdoğan'ı beklerken: Başbakan Erdoğan'ın konuşmasını Türkücü Zara da izleyici locasından izledi. Erdoğan ile görüşmek üzere grup toplantı salonuna alınan sanatçılar, Başbakan'ın konuşması uzayınca zaman geçirmek için kendi aralarında fasıl geçip şarkılar-türküler söylediler.
Çömez'den alkış yok: Unakıtan'ın konuşmasını geçen hafta kendisini Başbakan Erdoğan ile birlikte sert biçimde eleştiren AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez de dinledi. AKP'liler Unakıtan'ı alkışlarken Çömez'in alkışlamaması dikkati çekti.