'20 yıl aracılık yaptım!'

Oslo Barış Enstitüsü'nün kurucusu Galtung, Kürt sorununa çözüm için 'insan haklarında iyileştirme, dört ülke içinde otonomi ve konfederasyon' adımlarından oluşan üç aşamalı bir plan öneriyor

Oslo Barış Enstitüsü'nün kurucusu Prof. Dr. Johan Galtung, “Kürt sorununun çözümü için 20 yıldır, özellikle Türkiye'de aracılık yaptığını” açıkladı. Galtung, ihtilafın
çözümü için misyon üstlenmeye hazır olduğunu da söyledi.

Çok sayıda çatışmada arabuluculuk da yapan uluslararası ilişkiler analisti Prof. Galtung, bu açıklamaları ANF'ye (Fırat Haber Ajansı) verdiği özel demeçte dile getirdi. Perwer Yaş imzası ve Berlin mahreciyle yayımlanan habere göre, göre üç aşamalı bir plan öneren Galtung, “Kürt sorunun dört ülkede kurulacak otonomi bölgelerinin Kürdistan konfederalizmine bağlanmasıyla çözüleceğini” savundu.

1930'da Norveç'in başkenti Oslo'da dünyaya gelen Prof. Dr. Johan Galtung, 1957'de Avrupa'daki ilk barış enstitüsü olan Oslo Barış Enstitüsü'nün kurdu. Prof. Galtung, bu tarihten itibaren sayısı 50'yi bulan çatışma ve savaşta arabuluculuk rolü üstlendi.

Literatüre "structural violence" (yapısal şiddet), "cultural violence" (kültürel şiddet), "direct violence", (doğrudan şiddet), "positive peace" (pozitif barış), "negative peace" (negatif barış) gibi kavramları kazandıran Prof. Galtung, 1951 yılında Norveç'te ilk "vicdani ret" ilanı yapan kişilerin başında geliyor. Çocukluk yıllarında Nazi zulmüne tanık olan Galtung'un 2. Dünya Dünya Savaşı'nda Oslo Belediye Başkanı olan babası Naziler tarafından tutuklandı.

Galtung'un torunu Ida, 22 Temmuz 2011'de Anders Behring Breivik'in 69 kişiyi katlettiği Utoya adasında bulunan gençler arasındaydı ve şans eseri hayatta kaldı.

Brevik'in yeni bir 'Neo-faşist' karakteri temsil ettiğini belirten Prof. Galtung "Brevik, Afganistan'da sivilleri öldüren Norveç askerleri kadar deli değil" görüşünü savunuyor.

Norveç'in 1949 yılında NATO üyesi olmasıyla Alfred Nobel'in mirasına ihanet ettiğini düşünen Prof. Galtung, her yıl verilen Nobel Barış Ödülü'nü artık anlamsız buluyor.
Galtung'a 1987 yılında, “Alternatif Nobel” olarak bilinen "Doğru Yaşam Ödülü'nü (Right Livelihood Award) verildi.

'İnsansız hava araçlarıyla insanlık suçu işleniyor'

Özellikle Nobel'in 2009 yılında ABD Devlet Başkanı Obama'ya verilmesini sert şekilde eleştiren Prof. Dr. Johan Galtung, "Bush sadece Afganistan ve Irak'ta, Obama ise buna ek olarak Pakistan, Somali, Yemen ve Libya'da savaştı. Örneğin José Figueres, ülkesi Costa Rica'yı cunta rejiminden kurtardı, ancak hiç bir ödül alamadı. Aynı şekilde Hindistan ve Çin de tarihi barış anlaşması imzaladılar, fakat hiç bir şekilde ödüllendirilmediler" diyor.

ABD'nin ürettiği ve Türkiye'ye satılması düşünülen insansız hava araçlarının yargısız infaz yaptığını, bunun büyük bir insanlık suçu olduğunu belirten Prof. Galtung, “ABD
imparatorluğunun 2020 yılında çökeceğini” savunuyor.

Çatışmaların da hastalıklar gibi bir tedavi sürecinin olduğunu düşünen Prof. Dr. Johan Galtung, kurduğu dünyanın ilk online barış üniversitesi "Transcend Peace" üzerinden çatışma bölgelerini izliyor. Galtung, kâr amacı gütmeyen ve şiddetsiz metotlarla arabuluculuk yapan, çatışma çözümleri üreten "TRANSEND International"ın da kurucusu ve çok sayıda uzmanla uzmanla hâlâ uzlaştırma çabalarını sürdürüyor.

Sri Lanka, Kore, Afganistan'daki girişimlerin yanı sıra Irak savaşından önce Saddam'la görüşerek arabuluculuk yapmaya çalışan, Libya savaşında da dolaylı şekilde Kaddafi ile görüşen Prof. Galtung, Suriye krizi ve Kürdistan barışına yönelik olarak girişimlerini
ANF'ye anlattı.

'Suriye'de çözüm federasyonda, Şam'a gidebilirim'

Suriye krizini patlak verdiği ilk günden itibaren izlediğini ve analiz etmeye çalıştığını
söyleyen Prof. Galtung, yakın dönemde başkent Şam'a giderek Beşşar Esed ile görüşebileceğini bildirdi. Kendisinin resmi bir aracılık görevinin olmadığına işaret eden Prof. Galtung "Fakat çok sayıda kişi Suriye barışı için bana katkı sunmam için ricada bulunuyor" diye konuştu.

Galtung, "Suriye krizi nasıl çözülür" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Ana konu; gözle görülür bir şekilde bazı çözümler olmayıncaya kadar barış olmayacak. Ve çözüm büyük ihtimalle bir Suriye federasyonu şeklindedir; Her bölge için demokratik bir çözüm. Suriye'nin önüne böyle bir çözüm konulmuş ve o da bunu kabul etmek zorundadır."

'20 yıldır, özellikle Türkiye'de aracılık yaptım'

ANF'nin "Kürdistan barışı için şimdiye kadar neler yaptınız" sorusuna Galtung, "Kürt çözümü için hemen hemen 20 yıldır özellikle de Türkiye'de aracılık yaptım" yanıtını veren Prof. Galtung, ayrıntı vermeyeceğini özellikle belirtiyor. Arabuluculuk girişimlerinde “gizlilik” koşuluna dikkat çeken Prof. Galtung'un Kürt sorununun çözümü
için önerisi üç aşamadan oluşuyor.

Birinci aşamada Kürtlerin yaşadığı dört ülke Türkiye, Irak, İran ve Suriye'de, insan hakları iyileştirmelerinin Kürtleri de içine alacak şekilde sağlanmasını öneren Galtung, kalıcı barış için diğer iki aşamayı şöyle anlatıyor:

"İkinci aşamada her dört ülkede Kürtler içeride otonomilere kavuşturulmalı. Zaten Irak
parçası buna hazırdır.

Son aşamada ise dört otonominin bir araya gelmesiyle Kürdistan konfederasyonu oluşturulmalı. Türkiye ise Kürdistan konfederalizmi oluşumunu kabul etmeli."

PKK ve Türk hükümeti arasında yapılan ve kamuoyunda "Oslo görüşmeleri" olarak bilinen müzakerelerin kesildiğini hatırlatarak "Böyle bir sürecin yeniden başlaması ve
Kürdistan'daki barış için de bir misyon almayı düşünüyor musunuz" sorusuna Prof. Galtung'un yanıtı, "Evet, hazırım"oldu.