Uzunköprü ilçesi Elmalı köyünde, 29 Mart’ta sabah kooperatiften gelen görevliler, çiftçilik ve besicilik yapan Güner ailesi süt getirmeyince telefonla aradı. Aileye ulaşamayan görevlinin yönlendirmesiyle eve giden kişi, açık kapının hemen girişinde Anıl Güner'i (26) ölü bulunca durumu köylülere bildirdi. Eve giren köylüler, Mehmet Güner'in (55) yatak odasında, eşi Filiz Güner'in (47) mutfakta, aynı adı taşıyan babası Mehmet Güner'in (76) de aynı bahçe içinde bulunan kendi evinin önünde cesetleriyle karşılaştı. Olay gecesi evde arbede yaşandığı ve bu sırada yüzü kesici aletle kesilen Anıl Güner'in, ardından vücuduna isabet eden 6 mermi ile hayatını kaybettiği belirlendi. Şüphelilerin, Mehmet Güner'e ise evin içinde başına tek el ateş ettikleri, eşi Filiz Güner'in müdahale etmesi üzerine de kendisini darbedip, başından tek el ateş ederek öldürdüğü, bahçe içindeki evinde bulunan dede Mehmet Güner'i de sırtından 2 mermiyle öldürdükleri belirlendi. Öldürülen Anıl Güner'in, çevresine 1 milyonum vardı, altın alıp yatırım yaptım. 900 altınım var, daha alacağım. Paramla yeni yatırımlar yapacağım konuşmalarından yola çıkan jandarma ekipleri, olayın evdeki para ve altınların çalınmasıyla ilgili olduğuna ağırlık verip, soruşturmayı bu yönde derinleştirdi. Olayla ilgili köyden bir süre önce evlenip Tekirdağ'ın Çorlu ilçesine yerleşen Berk Erdoğan, motosiklet ile Tekirdağ'ın Hayrabolu ilçesinde yol kontrolleri sırasında yüzü ve ellerindeki yara izleri üzerine durduruldu. Polislere kaza yaptığını ve yaraların bu yüzden olduğunu öne süren Erdoğan, gözaltına alınarak, Uzunköprü'ye getirildi. İlçe Jandarma Komutanlığı'nda ifadesine başvurulan Erdoğan, olay günü köyde olmadığını, olaydan haberi olmadığını ve Çorlu'da bulunduğunu iddia etti. Erdoğan'ın Çorlu'daki evinde yapılan aramada 1000'e yakın mermi, boş şarjörler, kanlı elbiseler bulundu. Erdoğan'ın ayakkabısının altında ve içinde cam kırıkları olduğu da belirlendi. Kanlı olan motosikletinden ve elbiselerden de örnekler alındı.Jandarmanın yaptığı çalışmada 'sarı' lakabıyla bilinen Berk Erdoğan'ın, olay günü Elmalı köyünde bulunduğu baz istasyonu kayıtlarından tespit edildi. Evde yapılan incelemede Erdoğan'ın ev ve bahçede de ayakkabı izleri tespit edildi. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Erdoğan, savcılık ifadesinin ardından çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Erdoğan'ın, ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, Ben yapmadım, haberim yok dediği öğrenildi. Jandarma sürdürdüğü soruşturma kapsamında evde detaylı arama yaptı. Aramalarda aynı bahçe içinde bulunan dede Mehmet Güner'in evinin kilerinde kullanılmayan ve duvara asılı elektrik panosu içinde 32 bin lira ile 10 cumhuriyet, 1 ata ve 15 de küçük olmak üzere 26 altın bulundu. Cinayet gecesi ise anne Filiz Güner'e ait, evde olduğu belirtilen 10 burma bilezik, beşibiryerde altın seti ile Anıl Güner'in kahvede arkadaşlarına anlattığı 900 altın ise bulunamadı. Köy halkından muhtarlık azası İsmet Gürler, cinayet sonrasında evde olduğu iddia edilen para ve altınların olay günü güvenlik güçleri tarafından arandığını fakat bulunamadığını, yapılan ikinci aramada ise bahsi geçen altın ve paranın evde bulunan elektrik panosundan çıktığını söyledi.Gürler, “O gün için kumandanlar, Jandarmalar gelmişti bu parayı aramak için. İkinciye tekrar geldiler. Her tarafı aradılar. Bir şey çıkmadı ama sonra çıkarken elektrik kutusunu çekti kumandan. Salladı onu, içinde bir şey sallandı. Kilitliydi. Onu levye demir ile açtık. İçinden bir poşet çıktı. Poşeti yırttı Jandarma, bir miktar para çıktı cüzdanın içinde. Aşağı yukarı 30 – 35 bin lira para çıktı. Birkaç tane altın çıktı dedi. Gürler, katledilen Mehmet Güner’in daha önce kızına evde sakladığı paralardan bahsettiğini söyledi. Gürler, “Babası daha önce kızına söylemiş. Ben size bir miktar ölüm parası sakladım bir yere. Ama sonra o para bulundu. Bu olayı kim yaptı? Bilmiyorum. Tedirginiz. Bu olayı yapanın bulunmasını istiyoruz” diye konuştu. Elmalı köyünde bakkal ve kahvehane işleten Tuncay Keser, yaşanan olaydan sonra akşam saatlerinde dükkânını erken kapattığını ve köy halkının korkudan erkenden evlerine gittiğini ifade ederek, “Böyle bir olayın yaşanacağı kimsenin aklına gelmezdi. Kimse böyle bir şey beklemiyordu. Köy olarak herkes tedirgin. Herkes korkuyor. Köy yerlerinde bir bakkalın, bir kahvenin saat 9’da kapanması tarihte görülmemiştir. Herkes korkudan evinde gidiyor. Köy olarak bu olayın failinin bir kişi olacağına kimse inanmıyor, kimse böyle düşünmüyor. Olayın bir an önce aydınlatılmasını istiyoruz. Köy olarak çok tedirginiz. Bunu yapanların cezasını bir an önce kessinler, köy halkı olarak bu faillerin kim olduğunu öğrenmek istiyoruz” dedi. Köy halkından Sebahattin Akman, olayın arkasında başka birilerinin olduğundan şüphelendiğini ifade ederek, bir kişinin dört kişiyi katletmesine imkân olmayacağını söyledi. Akman, “Bütün köy olarak böyle bir olayın yaşanmasına şaşırdık. Olayla ilgisi olduğu söylenen çocuğun böyle bir şey yapacağı kimsenin aklına gelmezdi. Ailesiyle birlikte Sipahi köyündeki cevizlikte çalışırlardı. Sonra ailecek Tekirdağ Çorlu’ya taşındılar. Başka da bir şey bilmiyorum. Köy olarak tedirginiz. Gece rahatsız oluyoruz. Bu olay tek başına yapılabilecek bir şey değil. Dört kişi katlediliyor, yalnız başına yapmasına imkân yok. Ama şu an yakalanan başka kimse yok. Failler bir an önce yakalanırsa herkes rahat edecek” dedi.Olayla ilgili olarak evde bulunan altın ve paranın incelenmek üzere kayıt altına alınırken, güvenlik güçlerinin yürüttüğü tahkikatın yeni edinilen bilgiler ışığında genişletilerek devam ettiği öğrenildi.