Yine tuttu!
.
Ne kadar büyüme, o kadar oy! ekonomik büyüme rakamı ile oy oranı arasındaki ilginç paralellik dün bir kez daha kanıtlandı.
Paralel gidiyor
TÜİK dün Türkiye’nin 2013 büyüme rakamını yüzde 4 olarak açıkladı. Ak Parti oyu da 45.6 olarak netleşti. Büyüme rakamı ile oy oranı yine paralellik gösterdi. Nasıl mı? Şöyle:
Ak Parti, 2002’de yüzde 34.4’le iktidara geldi. 2004’te büyüme 5.9, oy oranı 6.9 puan arttı. 2007’de büyüme 6, oy oranı yine 6 puan artışla 46.6 oldu. 2009’da kriz vardı; Türkiye küçüldü, Ak Parti de 38.8’e indi. Sonra rekor büyüme, rekor oy getirdi. Ve dün: 2013 büyümesi yüzde 4’te kaldı, Ak Parti’nin oyu 2011’e göre 4 puan düşüşle 45.6 oldu.
Türk Lirasına güvenoyu
Yerel seçimlerde Ak Parti’nin yüzde 40’ın üzerinde oy almasını “tek parti iktidarı devam edecek” şeklinde yorumlayan piyasalarda yüzler gülüyor. Dolar 2.1460 TL ile yılın en düşüğüne inerken Türkiye’nin risk primi 3.5 ayın dibine geriledi.
Ak Parti’nin yerel seçimlerden yüzde 40’ın üzerinde oy alarak bir anlamda güven tazelemesi piyasalara olumlu yansıdı. Borsa İstanbul haftaya hızlı alımlarla başladı ve yılın en yüksek seviyesi olan 70.464 puana kadar çıktı. Borsada kazançlar bir ara yüzde 2.5’i aştı. Ancak seçimlerden önce mini ralli yaşanmasının da etkisiyle borsada kar satışları görüldü. BIST 100 Endeksi günü yüzde 0.9’luk artışla 69.736 puandan tamamladı.
Ak Parti’nin yerel seçimlerde Türkiye genelinde yüzde 45’in üzerinde oy alması tek parti iktidarının devam edeceği şeklinde algılanırken, dolar 2 Ocak’tan bu yana gördüğü en düşük seviye olan 2.1460 TL’yi gördü. Dolar 27 Ocak’ta 2.39 TL ile tarihi zirveye ulaşmıştı.
Türkiye’nin 5 yıl vadeli borcunu iflasa karşı sigortalamanın maliyeti Ak Parti’nin seçimlerde yüzde 40’ın üzerinde oy alarak birinci gelmesinin ardından 16 baz puan düşüşle 3.5 ayın dibine geriledi. Markit verilerine göre 215 baz puana kadar gerileyen kredi iflas takası primi (CDS) 19 Aralık’tan bu yana ne düşük düzeyi gördü.
Türkiye’nin 5 yıllık CDS’i geçen hafta başında seçimlerde siyasi belirsizliği artıracak veya protesto gösterilerine yol açacak bir sonuç alınabileceği endişesiyle 263 baz puana kadar yükselmişti. Olumlu havaya tahvil-bono piyasasının da katıldığı görülüyor. Gösterge tahvilin bileşik faizi yüzde 10.79’a 10 yıl vadeli tahvil faizi ise yüzde 10.30 seviyesine kadar geriledi.
Kâr satışlarına dikkat
Yatırım Finansman Genel Müdürü Şeniz Yarcan, “Seçim sonuçlarının ardından Türkiye’nin kredi risk priminin azalmasını bekliyoruz. Türkiye’nin tek parti hükümeti ile devam edeceği algısı piyasaları olumlu etkileyecektir. Piyasalar geçen haftadan başlayan tavrı bir süre daha sürdürecektir. Risk priminin düşmesiyle diğer gelişmekte olan ülke piyasalarından da negatif ayrışmayacağız. Onlarla birlikte seyredecek ve dış haberlere daha bağımlı olacağız. Görünüm, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar dalgalı olabilecek ancak siyasi arenada birleştirici söylemler piyasaları olumlu etkileyecektir” dedi.
Borsanın geçen hafta hızlı bir yükseliş seyrettiğine dikkat çeken Yarcan, “Borsada 70-75 bin puan aralığında kâr realizasyonu görülebilir” dedi.
Bosphorus Capital Portföy Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Yener de, “Genel seçim sonuçları açısından gösterge olabilecek bir sonucun çıkmasıyla piyasaların bugün de iyi bir seyir izleyeceği kesin görünüyor. Ancak geçen haftaki hareket seçim sonuçlarıyla başlamadığı için nerede, nasıl soluklanacağını görmek zor. Endeks 63.000 puanlardan sorunsuz bir yükseliş kaydetmişti. Bunun kalıcı bir trend olup olmadığını yabancı yatırımcılar ve siyasi gelişmelere bakışları belirleyecek” diye konuştu.
Ne kadar büyüme o kadar oy
Türkiye’de seçim sonuçları ile büyüme oranı arasında ciddi bir bağ olduğuna dair algı, önceki gün yapılan yerel seçimde bir kez daha teyid edildi. Söz konusu iddiayı ortaya atan ekonomistlerden biri olan Mahfi Eğilmez 2014 sonuçlarının büyüme-oy bağlantısını çok net şekilde bir kez daha gözler önüne serdiğine dikkat çekti. Eğilmez’e göre Türk insanı, enflasyon, kur, işsizlik gibi kendisini yakından ilgilendiren ekonomik gelişmelere karşı son derece hassas. Tüm bu göstergelerin bir bileşeni olan büyüme rakamı da oy oranı ile örtüşüyor.
Dün seçim sonuçlarını bir kez daha bu gözle değerlendiren Mahfi Eğilmez blogunda “Bu seçimle bir kez daha kanıtlandı ki büyüme ile oy oranı arasında ilginç bir paralellik bulunuyor. Eğer seçimden önce ekonomi normal ya da hızlı büyümüşse iktidar partisinin oy oranı artıyor, seçimden önce büyüme gerilemiş ya da küçülmeye dönmüşse iktidar partisinin oy oranı azalıyor” dedi.
Not indirimi sürpriz olur
Standard Bank Londra merkezinde Gelişmekte olan Ekonomiler Başekonomisti Timothy Ash, “Ak Parti’nin almış olduğu oy aslında geçen 12 yıl boyunca edilen ekonomik başarının, istihdamın, yükselen yaşam standartlarının geri dönüşüdür. Yakın vadede piyasa, seçim sonuçlarını olumlu karşılayacak ve yatırımcılar Ak Parti’nin kendilerine ekonomik istikrarın garantisini, piyasa destekleyici politikalarda büyük ölçekte sağlamasını bekleyecektir” dedi.
Erken seçimin olasılıklar dahilinde olduğunu ve bunun olumlu olabileceğini dile getiren Ash, “not indirimi görürsek bu sürpriz olur” diye konuştu.
Borsanın da kazananı kaybedeni var
Yolsuzluk iddiaları ile 17 Aralık’ta başlayan soruşturma sonrası yerel seçimler sürecinde Ak Parti Hükümeti ile Gülen hareketi arasında sert söylemler yaşanırken, harekete yakın olarak görülen grupların hisselerinde sert değer kaybı gözlendi.
Gülen hareketine yakın olarak görülen hisselerin olumsuz etkilenmesinin beklendiğini belirten Global Menkul Değerler, Ak Parti ile güç savaşında olduğu algısına sahip Doğan Holding, Doğan Yayın Holding ve Hürriyet Gazetecilik hisselerinin de seçim sonuçlarının ardından olumsuz etkilenebileceğini kaydetti.
Medya sektörü hisselerinde Taraf Gazetecilik’teki yüzde 7.98, Doğan Yayın Holding’deki yüzde 1.96 ve Hürriyet Gazetecilik’teki yüzde 3.39 düşüş kayıplarda öne çıkıyor.