Ya al ya da sıfırdan kur
BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, Türk iş adamlarına seslenerek “Bankacılık sektörüne ilgi göstermelerini istiyoruz. İş adamlarımız banka kursun ya da satın alsın. Çünkü bazen operasyonlara maruz kalıyoruz” dedi
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, bankacılık sektörüne yerli yatırımcıların ilgi göstermesini beklediğini belirterek, “Yerli yatırımcılar sıfırdan olacağı gibi TMSF’nin elinde bulunan bankaları da satın alarak banka kurabilir. Bankacılık sektörü stratejik bir alandır. Buralarda yerli yatırımcıların olması gerekir. Bunu bir kişi yapamıyorsa ortaklık şeklinde olabilir” dedi.
Akben, finans sektörünün 2017 yılı gerçekleşmeleri ve 2018 öngörülerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, 2017’nin bankacılık ve finans sektörünün küresel ve yerel dalgalanmalara karşı dayanıklılığının bir kez daha test edildiği ve bu testten de yüzünün akıyla çıktığı bir yıl olduğunu belirtti.
Akben, ekonomideki fon akışlarının merkezinde bulunan ve finansal sistem içerisinde yüzde 86 paya sahip bankacılık sektörünün, alınan tedbirler ve teşviklerin de desteğiyle ülkedeki iktisadi faaliyetin canlanmasına önemli düzeyde katkı sağladığına dikkat çekti.
Akben yakın zamanda, Bank of China Turkey’in de faaliyet izni alması ile birlikte toplam 52 banka ile 3.2 trilyon TL aktif büyüklüğe ulaşan bankacılık sektörünün yarısından fazlasının yabancılardan oluştuğunu hatırlattı.
Akben “Avrupa bölgesinden bankalarımız var, şimdi Çinli iki bankamız oldu. Japon bankamız mevcut. Körfez bölgesinden bankalar mevcut. ABD’den, Rusya’dan ve İngiltere’den bankamız var. Bu çeşitlilik de bizler için önemli, bir sigorta anlamı taşıyor. Körfez bölgelerinden sektöre ilgi var. Bizim yerli yatırımcılarımızın da bu alanda söz sahibi olması lazım. Zaman geliyor bir takım operasyonlara maruz kalıyoruz. Bu durumda içeride yerli, güçlü yapılar oluşması lazım. İş adamlarımız banka kuramıyorsa diğer finansal kuruluşlardan (leasing, tüketici finansmanı gibi) kursun... İş adamlarımıza bu çağrıyı hep yapıyorum. Sermaye önce içeride birikir. Sektörün yüzde 46-47’si yabancı sermayeli. Tabii ki gelen yabancı sermaye de yerli sermayeye dönüşüyor. Dışarıdan da sermaye çekmemiz lazım, bu güzel bir durum. Demek ki, ülkemize güveniyorlar. Bunun yanında içerideki yastık altı ya da atıl duran varlıkların da sermayeye yansıması lazım.”