Tık, tık, tık diye ses çıkardığı sürece...
Eczacıbaşı’ndan Temel fıkralı cari açık uyarısı
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’dan kritik bir uyarı geldi. Türkiye’nin 2011’de sağladığı yüzde 8.7’lik büyüme hızı ile yüzleri güldürdüğünü söyleyen Bülent Eczacıbaşı, bu sırada yüzde 10’lara varan cari açığın tehlikelerine de vurgu yaptı. 2012’de ekonominin soğutulmasını doğru bulduğunu söyleyen Ezcacıbaşı, ancak “Cari açık finanse edilebilir olduğu sürece sorun değildir” görüşünün tehlikeli olduğunu ifade etti.
Vitra ve Eczacıbaşı Holding için global rakiplerle rekabet ve yeni müşteri avlamak adına en önemli etkinliklerden biri olan Almanya’daki Uluslararası Isıtma, Soğutma ve Havalandırma Fuarı’na (ISH) ekibiyle birlikte katılan Bülent Eczacıbaşı, cari açıkta durumun ciddiyetini Temel fıkrasıyla şöyle anlattı:
Saatli bomba gibi
“Temel yatağının altında ‘tık tık tık’ diye bir ses duymuş. Karakolu arayıp ‘Komiserim yatağımın altında saatli bomba var’ demiş. Komiser de ‘Nereden anladın’ diye sormuş. Temel, ‘Tık tık tık diye ses çıkarıyor’ yanıtını vermiş. Komiser de ‘Tık, tık, tık diye ses çıkardığı sürece sorun yok’ demiş.”
Bülent Eczacıbaşı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de ‘cari açık finanse edilebildiği sürece sorun yoktur’ demek biraz buna benziyor. Burada bir saatli bomba var. Ne zaman patlayacağı belli değil. Bugün patlamayacak, yarın patlamayacak ama bu fonlar akıyor. Günün birinde çıkma riskini beraberinde getiriyor. Bu nedenle 2012’de başarılı bir operasyon yapıldı diye düşünüyorum. Bu bir tehlike olarak görüldü. Bir soğutma operasyonu devreye girdi. İsabetli bir politikaydı. 2013’te daha iyi sonuçlar beklemek mümkün.”
Kendimize güven geldi
Türkiye’nin son 10 yılda önemli adımlar attığını anlatan Eczacıbaşı, “Normalleşme ve güven artışı yaşadı. Artık ekonomiyi tarumar eden krizler yaşamıyoruz. Tam tersine krizleri atlatabiliyoruz. Hem yerli hem yabancı yatırımcının Türkiye ekonomisine güveni arttı. Kendimize güven geldi” dedi.
İmralı süreci zor ve riskli bir süreç
Bülent Eczacıbaşı, İmralı sürecine ilişkin gelişmeleri şu sözlerle değerlendirdi:“Hükümetin kararlılığını kutlamak lazım diye düşünüyorum. Kararlılık gösteriyor. Zor ve riskli bir süreç başlatıyor. O bölgeye yatırım yapmayı her zaman planlıyorum.”
Marka avı sürecek
DünyadA yaşanan son gelişmelerin gelişmiş ülkelerin lokomotif olma rolünü azalttığını söyleyen Bülent Eczacıbaşı, şöyle konuştu: “Gelişmekte olan ülkelerle gelişmiş olanlar arasında fark hızla kapanıyor. Gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisindeki payı artıyor. Dünyada risk haritası değişiyor. Gelişmiş ülkelere verdiğimiz ağırlığı azaltmayı hedefliyoruz. Hindistan gibi gelişmekte olan ülke pazarlarına dikkatimizi yönelteceğiz. İkinci stratejimiz inovasyonu geliştirmek. Bir başka konu markalaşma. Almanya’da 3 marka aldık. Daha fazlası için arayışlarımız sürüyor.“
Dokunmatik üretim makinesi
Fuarda kurulan Vitra Elements sistemi, kullanıcının elleriyle dokunmatik olarak bir lavabo üretmesine aracılık ediyor. Ürün tasarımcının ilk eskizlerini 3 boyutlu ekranda kullanıcı ile birlikte çizdiriyor. Bülent Eczacıbaşı ve oğlu Emre Eczacıbaşı da fuarda bu yeniliği birlikte test etti.
Dünya devleriyle rekabet ediyoruz
Eczacıbaşı Holding CEO’su Erdal Karamercan, Almanya’nın Frankfurt kentinde yapılan ISH 2013’te Vitra’nın geçmişten bugüne yaptığı atağı anlattı. Karamercan, şöyle konuşt: “1985’te Eczacıbaşı olarak ilk kez 4 kişi fuara katılmıştık. Gelirken yanımızda kovalar, sıvalar, malalar vardı. Kovada karıştırılan harçla 15 metrekarelik standı kendimiz kurduk. 28 yıl geçti. Vitra olarak şimdi aynı fuarda dünya devi markalarla rekabet ediyoruz. Fuara 2008’de satın aldığımız Burgbad ile 2 bin metrekarelik standla katıldık. Otomobilde Mercedes, BMW gibi markaları bizim sektöre uyarlayın ve onlarla rekabet eden bir Türk markası düşünün. İşte bu Türk şirketi Vitra. Üstelik Almanlar’ın banyo dolabında 1 numaralı markası Burgbad’i alan bir Vitra. Dünya ligine oynuyoruz. Satışlarımızın yüzde 65’i yurtdışından, 6 bin 500 kişilik istihdamın dörtte biri yurtdışı operasyonlarımızdan geliyor.“
Vitra tasarımları fuarda öne çıktı
Vitra bu yıl 4 yabancı tasarım ofisinin elinden çıkan serilerle fuarda çok iddialı. Fransız Christophe Pillet, İngiliz Ross Lovegrave, Alman NOA ve Finlandiyalı Pentagon, hazırladıkları yeni ürünlerde basitlik, işlevsellik ve tasarım öğelerini buluşturuyor. Vitra standı, Rocca, Villery&Booch, Duravit, Kohler gibi global oyuncularla sırt sırta, karşı karşıya fuarda yer alıyor. Türkiye’de pazarın etkili oyuncusu Vitra, seramik sağlık gereçlerinde Almanya’da yüzde 10, İngiltere’de yüzde 6 ve Fransa’da yüzde 2 pazar payına sahip.