‘Tasarruf yapın’ demek kolay da...
.
İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, “Eskiden bireysel kredi diye bir şey yoktu. Şimdi borçlanma imkanı var. Genç topluma tasarruf et demek kolay değil” dedi.
İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, Türkiye’de genç nüfusun fazla olduğunu ve tasarruf etmek istemediğini ifade ederek bugüne kadar 9 milyar dolarlık akıllı telefon alındığına işaret etti. İnegöl Genç İş Adamları Derneğinin (İGİAD) davetlisi olarak İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı salonunda işadamlarıyla bir araya gelen Özince, şöyle konuştu: “Gençken tasarruf etmiyorsun ve harcamak istiyorsun. Eskiden daha orta yaşta bir toplumduk. Daha az çocuğumuz vardı. Daha büyük ailelerle yaşardık. Erzakımız şuyumuz buyumuz memleketimizden gelirdi. Almanya’da bile olsak gelirdi. Şimdi daha küçük aile yapısı, genç nüfus, ev açma arzusu, serbest yaşama arzusu, tüketim alışkınlıkları. 9 milyar dolarlık sadece akıllı telefon almışız. Nasıl almayalım? Arabamız olsun istiyoruz. Evimiz olsun istiyoruz. Eskiden imkan yoktu. Bizim gençliğimizde bireysel kredi diye bir şey yoktu. Kefil bulsan ancak kredi alabiliyordun. Şimdi bireyin borçlanma imkanı çıktı. Madem ki genciz genç topluma tasarruf et demek kolay değil. Bana 60 yaşında tasarruf et dersen ediyorum tabii masraf yok. ama genç insana sen tasarruf et dediğinde zaten diyor ki ‘nereden edeceğim.’ Otur hesap yap ondan sonra konuş. Son 10 yılda ticari krediler 10 kat büyümüş. Tüketici kredileri 19 kat büyümüş. Yani Türkiye hızlı bir şekilde harcıyor. Harcayınca da daha az tasarruf ediyor.”
Türkiye’nin borcu daha az
Türk halkının ülke gayrisafi milli hasılasına oranla borcunun diğer ülkelere göre çok az olduğunu ifade eden Özince, şunları söyledi: “Peki Türk halkı ne kadar borçlu. Hane halkı borcunun ülke gayrisafi milli hasılasına oranı Brezilya 9 gibi Türkiye’de 7 onda 1 gibi Tayland 20’leri bulmuş. Amerika’da 100’den fazla. Amerikan hane halkı gayrisafi milli hasılasından daha fazla borçlanıyor. Biz şimdi korkuyoruz. Diyoruz ki Türkler çok borçlu. Ben borçlansın falan demiyorum ama Türkiye’nin borçluluk oranı hele gelişmiş ülkelerle karşılaştırırsak, Çin gibi gelişmemiş bir ülkeye nazaran bile çok kötü seviyelerde değil. Zaten buralarda bir rahatsızlık olmaması şuradan belli: Çok şikayet edilmesine rağmen bizdeki kredi kartı sorunu dahi birçok yabancı ülkenin seviyelerine ulaşmadı. Bizde krediler tıkır tıkır geri ödeniyor. Ödeyemeyen de var ama çoğunluğu tıkır tıkır ödüyor. Ödenmese zaten bankalar bu kadar istekli olur mu Çok güzel sistem çalışıyor. Bir de uzun vadeli borçlar veriliyor. Ne kadar güzel. Konut finansmanında bu krediler olmazsa bu ekonomi bu kadar dönebilir miydi. Sonuç itibarıyla ben halkın borçluluğunun çok fazla olduğunu düşünmüyorum.”
Akıllı telefon satışları taksit yasağı dinlemedi
Kredi kartına taksit sınırlandırmasının ardından ülke genelinde düşeceği öngörülen akıllı telefon satışları, teknoloji marketlerinde yüzde 18 oranında düşmesine karşın, GSM operatörleri ve senetli satış mağazalarında arttı. Geçtiğimiz yıl ayda 750 bin adet olan akıllı telefon satışları, taksit sınırlandırmasından sonra ayda 755 bin adede yükseldi.
Gold Teknoloji Marketleri Pazarlama Müdürü Kılınç Orhan Erdemir, Şubat ayında öngördükleri gibi, taksit sınırlandırmasından sonra akıllı telefon pazarının GSM operatörleri ve senetli satış mağazalarına altın tepside sunulduğunu söyledi.
Telefonlarda taksit uygulamasının kaldırılmasının ardından, teknoloji marketlerinde gerçekleşen akıllı telefon satışlarının 2013 yılındaki satışların da gerisine düştüğüne dikkat çeken Erdemir şu bilgileri verdi: “Tüm Türkiye pazarı incelendiğinde ise teknoloji marketlerinin aksine bir tablo ortaya çıkıyor ve akıllı telefonların satış adetlerinin arttığı görülüyor.
GfK verilerine göre, ülke genelinde 2013 yılında ayda ortalama 750 bin adet akıllı telefon satılırken, bu sayı 1 Şubat 2014’ten sonra 755 bine çıktı. Bunun ise sadece 158 bin adedi teknoloji marketlerinde satılıyor. Bu durum, 1 Şubat’ta yürürlüğe giren kredi kartı düzenlemesinden sonra teknoloji marketlerinde ciddi düşüş yaşayan akıllı telefon satışlarının diğer satış kanallarına ciddi bir şekilde kaydığını ve hatta büyüme gösterdiğini ispatlıyor. Kısacası, kredi kartı sınırlandırmasından sonra teknoloji marketlerinin kaybettiği pazar, GSM operatörleri ve senetli satış mağazalarına altın tepside sunuldu. Kredi kartı düzenlemesiyle telefon satışlarının düşürülmesi planlanıyordu ancak bu önlemin hiçbir işe yaramadığını satış rakamları ortaya koyuyor. Şubat ayında dillendirdiğimiz öngörülerimiz gerçekleşti ve olan teknoloji marketlerine oldu. Bu sınırlamadan tek kârlı çıkan GSM operatörleri ve senetli satış mağazaları oldu.”