Şahlanma dönemi bitti

Bloomberg HT’de bir programa katılan İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, “Özkaynaklarımız Türk Lirası ancak finansman hep dövizden. Son kur artışıyla artık büyüme imkanı kalmadı. Banka sermayedarları da artık iştahlı değil. Türkiye için son 10 yıldaki o şahlanan bankacılık dönemini geride bıraktı diye düşünüyorum” diye konuştu.

Özince, mevcut kötü durumunda daha da kötüye gitmesini beklemediğini belirtti ve ekledi: “Yüzde 10’lu büyümelere ulaşacak dinamik var. Özkaynak kârlılığı hala birçok ülkeye parmak ısırtacak düzeyde.”

Özince, katıldığı programda kendisine yöneltilen sorulara şu yanıtları verdi:

- Sorun gördüğünüz önümüzdeki dönemle ilgili endişelerinizi açar mısınız?

“Kamu otoritesi kazanılan kârların dağıtımına kısmen izin veriyor. Yani sermayeye eklenmesini arzu ediyor çoğunlukla Bu da banka sermayedarlarının gerek ülkemiz yerli banka sermayedarlarının gerekse borsanın lokomotifi olan bankalarımıza yatırım yapan yabancı portföy yatırımcılarının bankacılık sektörünü artık biraz beklentilerini arkaya itti. Bu ciddi bir sorun bizim için çünkü sektöre sermaye lazım..

Türkiye’yi büyütecek bankacılık sektörüne önce sermaye gerek. Ben şöyle öngörüyorum: Önümüzdeki dönem sektör sermaye temini açısından geçen 10 seneye göre sorun yaşayacağını öngörüyorum. Daha doğrusu elinin o kadar rahat olmayacağını düşünüyorum. Zaten banka kredileri ve mevduattaki gelişmeler de şu anda yavaşlama gösteriyor.”

Bankacılık krizi olmaz

- Türkiye’de bir bankacılık krizi olabilir mi?

“Böyle şeylere kulak asmamak lazım. O zaman ileride Amerika’da da bir bankacılık krizi olabilir. Döviz borcu risk olarak gösteriliyorsa, tabii ki riski vardır bunun her türlü borcun riski vardır. Peki biz nasıl oluyor da bütün olumsuz raporlara rağmen finansman sıkıntısı çekmeden dış borç alabiliyoruz? Biz önceleri 100 spread’le borç alırken bugün 300 spread’le alıyoruz.

- TCMB ve sadeleşme çabaları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Merkez Bankası politikaları ile ilgili olumsuz konuşmamaya çok özen gösterdim. Ancak bir eleştiriye katılıyorum.

O da anlaşılır olmak. Yabancı yatırımcı burda faiz politikası açısından öngörülebilirlik istiyor ve Merkez Bankası geçmişte ödüllere layık olmuş poltikasını irdeleyemiyor. Faiz politikasının daha anlaşılabilir olmasını bekliyor yabancılar.

Bankaların kârı ilk kez düştü

Türk bankacılık sektörünün dönem net kârı, Ağustos ayı itibarıyla 16 milyar 165 milyon lira olarak gerçekleşti. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), bankacılık sektörünün bu yılın Ağustos ayına ilişkin konsolide olmayan ana göstergelerini açıkladı. Buna göre, Ağustos ayında Türk bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü 2 trilyon 346 milyar 147 milyon lira oldu. Sektörün aktif toplamı, geçen yılın sonuna göre 351 milyar 818 milyon lira artış gösterdi. Ağustos 2015 döneminde en büyük aktif kalemi olan krediler 1 trilyon 456 milyar 760 milyon lira, menkul değerler 320 milyar 525 milyon lira olarak hesaplandı. Geçen yılın sonuna göre sektörün aktif büyüklüğü yüzde 17.6, krediler yüzde 17.4 ve menkul değerler yüzde 6 arttı. Bankaların kaynakları içinde en büyük fon kaynağı durumundaki mevduat, geçen yılın sonuna göre yüzde 16.7 artışla 1 trilyon 229 milyar 16 milyon liraya yükseldi.

Ağustos ayı itibarıyla sektörün dönem net kârı yüzde 3 düşüşle 16 milyar 165 milyon lira oldu. Bankacılık sektörünün Ağustos sonunda sermaye yeterlilik rasyosu (SYR) yüzde 14.82 olarak gerçekleşti. SYR Temmuz sonunda yüzde 15.09 olarak gerçekleşmişti.