Reklamcılar krizi değerlendirdi

Üretim ve tüketimin artması için reklama ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Uluslararası Reklamcılık Derneği, Başbakan Erdoğan ve ilgili bakana sunulmak üzere sektördeki tüm tarafların ortak görüşlerini içeren sekiz maddelik bir öneri ve önlemler paketi hazırladı



Ekonomik kriz nedeniyle Ekim 2008-Mart 2009 tarihleri arasında medya harcamalarında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde

20 azalma olduğunu tespit eden reklam sektörünün temsilcileri, reklamlardan alınan KDV’nin yüzde 18’den yüzde 8’e, gazete kağıdı ithalatında ödenen yüzde 8 KDV’nin de satışta olduğu gibi yüzde 1’e düşürülmesini talep etti.

Ekonominin çarklarına yön veren reklamverenler, tüketimi yönlendirici ve canlandırıcı kampanyalar üreten kreatif ajanslar, medya planlama ajansları ve reklamları tüketiciye ulaştıran mecralar dün bir araya gelerek ekonominin gidişatını etkileyecek pazarlama iletişimi ile ilgili hazırlanan raporu kamuoyu ile paylaştı. Toplantıya Uluslararası Reklamcılık Derneği (IAA) Türkiye Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ ile birlikte sektörün tüm ayaklarını temsil eden Reklamverenler Derneği adına Başkan Hakan Gören, Reklamcılar Derneği adına Başkan Yiğit Şardan, Reklamcılık Vakfı adına Başkan Özgür Sağlam, TV Yayıncıları Derneği adına Başkan Nuri Çolakoğlu, Basın Reklam Platformu adına Başkan Ayşe Sözeri Cemal katıldı.

Televizyoncular ve reklamverenler olarak ilk kez bir araya geldiklerini ve bir çıkış yolu aradıklarını belirten Mehmet Ali Yalçındağ, “Bu sektörel toplantılar sonucunda hazırlanan ’Öneriler ve Önlemler’ raporunu sunmak için Başbakandan randevu talep ederek, ’sorunlarımız bu’ diyeceğiz. Bu sorunlarla baş etmek için bürokratik yardım talebinde bulunacağız” dedi.

Daralma yüzde 20 olur

Yalçındağ, sektörün ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 daraldığını, ikinci çeyrekte ise KDV, ÖTV indiriminden kaynaklanan bir canlılık olduğunu, bu iyimser havayla, daralmanın yüzde 15-20’ler düzeyinde kalacak gibi göründüğünü söyledi.

Açış konuşmasının ardından rapor, Reklamcılar Derneği Genel Müdürü Ayşegül Molu tarafından açıklandı. Molu, kriz döneminde reklamın gücünü Ankara’ya iyi anlatamadıklarını söyledi. Kriz döneminde Türkiye’de reklam sektörünün yüzde 20 daraldığına dikkat çeken Molu, bu küçülmenin fiyatların aşağı çekilmesinden kaynaklandığını vurgulayarak, “İç talebi canlı tutabilmenin, kriz derinleşmeden engelleyebilmenin yolu reklamların sürdürülmesinden geçiyor” diye konuştu. Reklamcılar Derneği Başkanı Yiğit Şardan da bu kadar hızlı girilen krizden hızlı çıkılacağına inandığını ifade ederek, iç piyasayı canlandırmanın yolunun reklam olduğunu söyledi.



İlaç-hastane-siyasi parti reklamı yapılsın



Reklam sektörü ne istiyor?

Reklamdan alınan KDV yüzde 18’den yüzde 8’e düşürülsün.

Reçetesiz ilaçlar ve hastaneler için reklam yapılabilsin.

Örtülü reklamlar AB normlarında düzenlensin.

Siyasi reklamların televizyonlarda önü açılsın.

Kanalların RTÜK’e ödediği eğitim katkı payı düşürülsün.

Gazete kağıdı ithalatındaki yüzde 8 KDV, satışındaki gibi yüzde 1’e çekilsin.

Dergilerde PTT abone dağıtım sistemi daha etkin hale getirilsin.

Alkollü içecekler kategorisindeki sponsorluk bedeli gider olarak kaydedilebilsin.



Kriz döneminde reklam yatırımları % 20 geriledi


* Reklam yatırımları 2008’de 2007’ye göre sadece yüzde 2.1 oranında arttı ve 3 milyar 117 milyon liradan 3 milyar 182 milyon liraya çıktı.

* 2008 dördüncü çeyreğine bakıldığında ise reklam harcamaları 2007 son çeyreğine göre yüzde 16.5 düşüp, 915 milyon liradan 764 milyon liraya geriledi.

* 2009’un ilk üç ayı da kötü geçti. Reklam harcamaları Ocak-Mart döneminde yüzde 24.8 düşüp 705.6 milyon TL seviyesinden 530.9 milyon TL seviyesine geriledi.

* Krizin başladığı Ekim 2008 ile Mart 2008 dönemi, 2007 yılı Ekim-2008 Mart dönemi ile kıyaslandığında ise reklam harcamalarındaki düşüş yüzde 20 olarak tespit edildi. Sözkonusu dönemde reklam yatırımları 1 milyar 620 milyon lira seviyesinden 1 milyar 295 milyon lira seviyesine çekildi.

* 2009’un ilk üç ayında en büyük 10 reklamveren sektörden 9’u yatırımlarını kıstı. Sadece bilgi teknolojileri sektörü reklam yatırımları yüzde 43 arttı. Kısıntı inşaatta yüzde 41’i, otomotivde yüzde 40’ı buldu.



Televizyon ölçüm aleti olan evleri arayıp seyretmeleri için program adı vermişler


Televizyonlar için reyting ölçümlemesi yapılırken, ölçüm cihazı bulunan bazı hanelere kimliği belirsiz kişilerce yapılan “Şu saatte şu programı izleyin” şeklindeki tehditkar telkinler savcılık tarafından soruşturulacak.

TİAK Başkanı Ömer Kayalıoğlu, ölçüm cihazı bulunan bazı hanelere kimliği belirsiz kişilerce telefonlar edildiğini, bazılarının ise bizzat kapılarına kadar gidilerek belli programları izlemelerinin istendiğini söyledi. Kayalıoğlu, ziyaret edilen evlere önerilen programların TRT’ye ait olduğunu da belirtti. Kayalıoğlu, “Reyting ölçümlemelerinde manipülasyon iddialarını ciddiye alarak inceledik. Evlere tesadüfen de gidilmiş olabilir, bilinçli bir şekilde de. Ancak ben listeye ulaşmış olabileceklerini tahmin etmiyorum. O listeyi kimsenin bilmesi mümkün değil. Hepsi savcılık soruşturması neticesinde belli olacak. Olaya karışanlara çok ağır cezalar verilecek. Bu telkinlerden etkilenen evlerin sayısının çok fazla olduğunu sanmıyorum. Etkilenenler ölçümleme dışı bırakıldı” dedi.

TİAK 1992 yılında kurulduktan sonra 1993 yılında ilk ölçümler yapıldı. İstanbul, Ankara, İzmir illerinde yapılan ölçüm toplam 440 hane ile başlamıştı. Bugün gelinen noktada ise 3 bine yakın hanede ölçüm yapılıyor.

Dünyada bu boyutta ölçüm yapan üç ana şirket var: AGB, GfK ve TNS. Dünyada people meter ile ölçülen ülke sayısı ise 63. Şu anda Türkiye ile birlikte Çin dahil 29 ülkede TV ölçümünü AGB Nielsen Media Araştırma Şirketi yapıyor.

Ölçümleme farklı ülkelerde o ülkenin nüfus yapısı ve coğrafi dağılımına göre adedi 275(Estonya)-11.436(ABD) arasında değişen sayıdaki hanede yapılıyor. Türkiye’de ölçüm yapılan hanelerin yüzde 25’i her yıl değiştiriliyor.