Ortadoğu’da dengeleri değiştirecek!

Türkiye son 25 yılın en kurak günlerini yaşarken, barajlardaki su seviyesinin giderek düşmesi herkesi kara kara düşündürüyor. Kuraklık yüzünden temel besin maddelerinin fiyatları artıyor, bu durum halkın alım gücünü de olumsuz yönde etkiliyor. Baklagil fiyatları son 3 ayda 100 artarken, pazardaki fiyatlar el yakıyor.

GERİLİM DAHA DA ARTACAK

Ancak uzmanlara göre ortada daha hayati bir sorun var. İstanbul kültür Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr Hasan Köni, “Küresel ısınmaya bağlı olarak ortaya çıkan iklim değişiklikleri dünya ekonomisi ve siyasetini derinden etkiliyor” dedi ve ekledi: “Türkiye’de yaşanacak bir kuraklık ve buna bağlı olarak Ankara’nın izleyeceği su politikası Ortadoğu ülkelerini de doğrudan etkileyecektir. Suriye ve Irak için hayati önem taşıyan Dicle ve Fırat’ın sularının azalması ülkeler arasındaki tansiyonun artmasına neden olur. Bu da Ortadoğu’da zaten yüksek olan gerilimin daha da artırır” dedi.

SU VAZGEÇİLMEZ

Ekonomistlere göre Türkiye’nin Dicle ve Fırat’a dair politikası Suriye ve Irak açısından hayati önem arz ediyor. Suriye ekonomisinin yüzde 28’inin tarımdan oluştuğu düşünüldüğünde sulamanın önemi bir kez daha anlaşılıyor. Aynı şekilde ülkedeki elektrik üretiminin çok önemli bir bölümünün hidroelektrik santrallerden karşılanması da suyu daha vazgeçilmez hale getiriyor. Irak açısından da durum aynı. Petrol ve doğalgazın ardından ikinci hayati sektör olan tarım sektörü açısından büyük önem taşımanın yanı sıra hızla artan nüfus için de çok önemli.

Her iki ülkenin toplam su tüketiminin son 20 yılda yüzde 50 oranında arttığına işaret eden Prof. Dr Hasan Köni, “1990’larda 40 milyar metreküp civarında olan toplam su tüketimi 2000 yılında 60 milyar metreküpü aştı. Bu rakamın ilerleyen günlerde daha da artması bekleniyor” diye konuştu.

TÜRKİYE BU AÇIDAN ZENGİN DEĞİL

Küresel kuraklık yüzünden Türkiye’nin bu iki ülkeye tahahüt ettiği su miktarını vermekte zorlanabileceğine işaret eden Köni, “Mezopotamya ve Suriye ister istemez bu durumdan olumsuz etkilenecektir. Evet, artık herkesin şu gerçeği kabul etmesi gerekiyor; Türkiye su kaynakları açısından çok zengin bir ülke değil. Bu nedenle de izlenecek su politikasının küresel ısınmayla ortaya çıkan yeni gerçeklerle uyumlu olması şart….” Şeklinde konuştu.