Onur Air pilotları 'yolcular tehlikede' diye dava açtı
Son 1.5 yılda toplam 77 Onur Air pilotu, "Limitlerin üzerinde uçuruluyoruz, bu da bizim ve yolcuların hayatını tehlikeye atıyor" diyerek istifa etti. Bu pilotların büyük kısmı, istifadan kısa bir süre sonra şirket aleyhine dava üstüne dava açtı. Pilotlar, dilekçelerinde Onur Air'in uçuşlarının otobüsten daha güvensiz olduğunu da iddia etti
Onur Air'de son 1.5 yılda yaşanan istifalar ve ardından açılan davalar, 'otobüs fiyatına uçak biletinin maliyeti' tartışmalarım yeniden gündeme taşıdı. Açılan davalar, Onur Air'in uçuş güvenliğini sorgulayan bir platforma dönüşürken, Hollanda'nın başını çektiği dört Avrupa ülkesi tarafından uygulanan, daha sonra çeşitli girişimlerle kaldırılan uçuş yasağının nedenlerine de ışık tutuyor. Türkiye'nin en büyük özel havayolu şirketlerinden biri olan Onur Air, l yıldan fazladır "Otobüs fiyatına uçak bileti" sloganı ile uçuşlarda önemli avantajlar sağladı. Ancak fiyatların düşmesiyle çoğunluğu pilot olmak üzere 100'e yakın kokpit personeli istifa etti. Son bir yılda Onur Air'den istifa eden eğitmen kaptan pilot, kaptan pilot, ikinci pilot sayısı tam 67 kişi. Son 1.5 yılda toplam 77 pilot istifa etti. Kokpit personeli ile birlikte son bir yılda istifa sayısı 100'ü aşıyor.
Yasağın nedeni bu iddalar mıydı?
İstifa eden pilotiar, istifadan kısa bir süre sonra mahkemelere başvurdular. Geçen yıl istifa edip dava açanlardan biri de MGK Eski Genel Sekreteri ve eski Hava Kuvvetleri Komutanı olan Orgeneral Cumhur Asparuk'un oğlu tnanç Asparuk. Türk Hava Kuvvetleri'nde yarbay rütbesi ile emekli olduktan sonra l Nisan 2004 tarihinde Onur Air'de ikinci pilot olarak görev yapan inanç Asparuk, 7 ay sonra 10 Kasım 2004 tarihinde istifa ettikten sonra dava açtı. Ardı ardına istifalarla sarsılan Onur Air, ikinci pilot Ender Gürsoylar, ikinci pilot Çağatay Özkaratay'ın açtıkları davalarda ağır bir dille suçlandı, inanç Asparuk, emekli Binbaşı Ender Gürsoylar, Çağatay Özkaratay'm avukatı Hayrettin Güzel, geçen yıl İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi'ne açtığı davaların dilekçelerinde, 4 Avrupa ülkesi tarafından uygulanacak yasakların ipuçlarını veriyor.
Müvekkillerinin THK'da uzun süreler çalışıp emekli olduktan sonra Onur Air'de ikinci pilot olarak görev yapmaya başladığını hatırlatan Avukat Güzel, müvekkillerinin uçuş limitlerinin üzerinde uçurulduğunu, bunun da uçuş güvenliğini tehlikeye attığını öne sürdü. Uçuş limitlerinin aşılması nedeni ile kaptan lisanslarının dahi tehlikeye girdini iddia etti.
Dava dosyasına konulan belgeye göre inanç Asparuk, günlük uçuşlarda limitleri aşmamış ancak 30 gün içinde yaptiğı uçuşların 20'sinde limitleri geçmiş. Asparuk'un 3 aylık limit aşımı sayısı ise 29. Toplamda 50 limit aşımı bulunan İnanç Asparuk, limiti aşan bu 50 uçuşta 657 saat fazladan uçarak uçuş güvenliğini tehlikeye düşürdü. Uluslararası emredici kurallara göre 3 aylık uçuş limiti 300 saat. Yani Asparuk, 300 saat yerine 657 saat uçarak limitini ikiye katladı.
Müvekkillerinden Mustafa Baran'ın emekli olduktan sonra l Nisan 2005 tarihinde Onur Air'de kaptan pilot olarak işe başladığını söyleyen Avukat Güzel, Baran göreve başladıktan 6 hafta sonra 12 Mayıs tarihinde 4 Avrupa ülkesinin uçuş yasağı kararı geldi.
Otobüs kadar bile güvenli değil
Yasağın yoğun bir şekilde tartışıldığı günlerde şirkete noter İhtan çeken kaptan pilot Mustafa Baran, pilot Yılmaz Özdemir, pilot Ertuğrul Bozukluoğlu, eğitmen kaptan pilot Mehmet Emin Demirağ, kaptan pilot Mecit Tuğal, eğitmen kaptan pilot Yusuf Ziya Akın, "Can güvenliğini tehlikeye atacak oranda fazla çalıştırılıyoruz" iddiasını içeren noter ihtarını Onur Air'e göndererek istifa ettiler. Pilotlar, işe başladıktan sonra şirketin kendilerini ulusal ve uluslararası sivil havacılık kurallarının emredici hükümlerini ihlal ederek çalıştırdığım öne sürdü. Dilekçede şunlar yer aldı:
"Eşim ve çocuklarım güvenilmez uçuşlar nedeni ile her seferinde kaygı içinde seferden sağ salim dönmemi beklemeye başladılar. Buna neden olan karayolu otobüs işletmecisi kadar dahi güvenlik kaygısı taşımayan, sadece kâr amacı güden davalı şirkettir. Bu nedenle bizzat Ulaştırma Bakanı tarafından uyarıldı. Ancak davalı bu uyarıya da aldırmadı. Nitekim davalıya ait bir uçak Hollanda'dan Türkiye'ye hareket etmeye hazırlandığı sırada akaryakıt sızıntısı tespit edilmiş ve bunun üzerine uçak bakıma alınmıştır. Bu olumsuzluklar, burada çalışan pilotiar tarafından, 'Kol kırılır yen içinde kalır' anlayışıyla dışarıya yansıtılmadı."
Avukat Murat İşçi de 3 pilot adına açtığı davada şunları iddia etti:
"Üçüncü emniyet pilotunun bulunması gerekirken hep 2 kişi ile uçuldu. Yorgun olmamıza rağmen uçurulduğumuz oldu. İtiraz ettiğimizde, Türkiye'nin turizm potansiyelini düşünerek idare edin' dediler."