Türkiye ekonomisi 3’üncü çeyrekte beklentilerin üzerinde yüzde 11.1 büyüyerek son 6 yılın en iyi performansını sergiledi. Türkiye, AB, G20 ve OECD ülkelerini sollayarak dünyanın en hızlısı oldu. Büyümeyi teşvikler, KGF, sanayinin hızlı dönen çarkları ve hanehalkı tüketimi tetikledi. 2017’de yüzde 7’lik büyüme için umut doğdu
ABONE OL
Vatan Haber
Türkiye büyümede dünya rekoru kırdı. Ekonomi yılın 3’üncü çeyreğinde beklentilerin üzerinde yüzde 11.1 ile son 6 yılın en yüksek büyümesini gerçekleştirdi. Türkiye, böylece Çin ve Hindistan’ı geçerek dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi unvanını aldı. Büyümeyi; Kredi Garanti Fonu (KGF) başta olmak üzere sağlanan teşvikler, geçen yıl aynı dönemde yaşanan darbe girişiminin oluşturduğu baz etkisi, yatırımlar, sanayinin hızlanan çarkları, hanehalkı tüketimi tetikledi.
İki çeyrekte de revizyon
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2017’nin 3’üncü çeyreğine ilişkin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verilerini açıkladı. Buna göre, 3’üncü çeyrekte GSYH, cari fiyatlarla yüzde 24.2 artışla 827 milyar 230 milyon liraya yükseldi. Söz konusu rakam, 2016’nın aynı döneminde 666 milyar 176 milyon lira seviyesindeydi. 3’üncü çeyrekte yüzde 11.1 büyüyen Türkiye ekonomisi, 2011’in 3’üncü çeyreğinde kaydedilen yüzde 11.6’lık büyümenin ardından, 23 çeyrek sonra en yüksek büyüme performansını gösterdi.
TÜİK ayrıca ilk çeyrek için büyümeyi yüzde 5.2’den yüzde 5.3’e yükseltirken, 2’nci çeyrek verisi de yüzde 5.1’den yüzde 5.4’e revize edildi. GSYH’ye sanayinin 2.6 puan ve hizmet sektörünün 4.2 puan katkı sağlaması dikkati çekti. 9 aylık büyüme yüzde 7.4’ü buldu. 2017’nin tamamında yüzde 7’lik büyüme rakamının yakalanması için umut doğdu. Orta Vadeli Program’da (OVP), Türkiye’nin 2017’de yüzde 5.5 büyümesi öngörülüyordu.
Dünya rekoru kırdık
Türkiye ekonomisi, yılın 3’üncü çeyreğinde çift haneli büyüme oranını yakalayarak Avrupa Birliği (AB), G20 ve OECD ülkelerine fark attı. Büyüme ortalaması yüzde 2.5 olan AB ülkelerinin 4 katından fazla büyüyen Türkiye, G20’de de Çin ve Hindistan’ı geride bıraktı. TÜİK, Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) ve OECD verilerine göre, yüzde 11.1’lik büyüme oranıyla Türkiye, AB, G20 ve OECD ülkeleri arasında ilk sırada yer aldı. Avrupa ülkeleri yılın 2’nci çeyreğinde yüzde 2.1, 3’üncü çeyreğinde yüzde 2.5 büyüdü. Böylece Türkiye, Avrupa ortalamasının 4 katından fazla büyüme gösterdi. Avrupa’da yılın 3’üncü çeyreğinde en fazla büyüme kaydeden ülke Romanya oldu. Romanya söz konusu dönemde yüzde 8.8 büyüme temposu yakaladı. Romanya’yı yüzde 7.2 ile Malta ve yüzde 5.8 ile Letonya izledi. Avrupa’nın önde gelen ekonomilerinden Hollanda bu dönemde yüzde 3, Almanya yüzde 2.3, İngiltere yüzde 2.1 ve Fransa yüzde 2 büyüdü. G20’de dünyanın en büyük ekonomilerinden Çin yüzde 6.8, Hindistan yüzde 6.1 büyümeye imza attı. Türkiye, G20’de büyüme oranlarıyla öne çıkan bu ülkelere de fark attı. 3’üncü çeyrekte ABD yüzde 2.3, Japonya yüzde 2.1 ve Rusya yüzde 1.8 büyüme rakamında kaldı.
Makine yatırımı yüzde 15.3 arttı
Yatırımların kırılımını gösteren gayrisafi sabit sermaye oluşumuna bakıldığında zincirlenmiş hacim endeksi olarak yılın 3’üncü çeyreğinde inşaat yatırımları yüzde 12, kamu ve özel sektörün makine teçhizat yatırımı yüzde 15.3 arttı. 2016’nın 3’üncü çeyreğinde yaşanan yüzde 0.8’lik daralmanın ardından yavaşlamanın önüne geçmek için bu yıl inşaat, beyaz eşya ile mobilya sektörlerine yönelik vergi indirimlerinin yanı sıra istihdama, üretime ve KGF ile kredilere yönelik birçok destek verildi. Yetkililer, KGF’nin 2017’de büyümeye 1.5-2 puan destek sağlayacağını öngörüyor.
Bu tempo istihdama yansıyacak
Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı Cemil Ertem, Twitter üzerinden 3’üncü çeyrek büyüme verisini değerlendirdi. “Türkiye, 3’üncü çeyrekte 11.1 büyüyerek dünya rekoru kırdı” diyen Ertem, “Bu yüksek büyümeye imalat sanayi yüzde 15.2 oranında katkı yapmıştır. Önümüzdeki dönemde bunun istihdama yansıdığını da göreceğiz. Bu büyüme trendi, bir müddet sonra enflasyondan cari açığa değin diğer değişkenleri de olumlu etkileyecek. İhracatın, yatırımların, sanayinin güçlü katkı yaptığı bu büyüme gerçekleşmesini 2018’de de sürdürmek temel hedeftir” dedi. 2017 yılı itibariyle yüzde 7’yi aşan bir büyüme oranı ile karşılaşabileceğini belirten Ertem, “Bu, Türkiye’yi dünyada sayılı yüksek büyüme temposu sürdüren ülkeler arasına sokacak” diye konuştu. Cemil Ertem, şöyle devam etti: “Şimdi göreceksiniz bu büyüme temposu yine birilerini korkutacak, ‘Türkiye frene basmalı’ seslerini duyacaksınız. Bunlara artık kimse kulak asmayacak. İstihdam yanlısı kapsayıcı büyümeyi sürdürmeliyiz.”
İnşaat sektörü yine lokomotif
GSYH’Yİ oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 3’üncü çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak tarım sektörü toplam katma değeri yüzde 2.8, sanayi sektörü yüzde 14.8 ve inşaat sektörü yüzde 18.7 arttı. Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri yüzde 20.7 artış gösterdi. Ayrıntılara bakıldığında nihai tüketim harcamaları 3’ücü çeyrekte yüzde 11.7, devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 2.8, gayrisafi sabit sermaye oluşumu yüzde 12.4 artış gösterdi.
Sanayi en güçlü katkısını verdi
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, sanayi sektörünün büyümeye son yılların en güçlü katkısını verdiğini belirterek, “Sanayi sektörümüzün yüzde 14.8 ile güçlü bir büyüme gösterdiğini görüyoruz. Bu büyüme, 2’nci çeyrekteki yüzde 7.2’lik artışa göre belirgin bir hareketlenmeye işaret ediyor. Ve sanayi sektörü 3’üncü çeyrek büyümesine 2.6 puanlık çok önemli katkı yaptı” dedi. Bahçıvan, şu noktaların altını çizdi: “3’üncü çeyrekte yatırımlar yüzde 12.4 ile dikkat çekici bir canlanma gösterdi. Özellikle ilk 2 çeyrekte düşüş eğilimi gösteren makine-teçhizat yatırımlarındaki yüzde 15.3’lük artış dikkat çekici. Yine net dış talebin büyümeye pozitif katkısını sürdürmesi de oldukça önemli. Bütün bunlar, büyümenin sürdürülebilirliği açısından umut verici. Bu büyümeyi motive eden en önemli faktörler, hiç kuşkusuz hükümetimizin KGF kefaleti ile sağladığı kredi artışı ve güçlü teşviklerle yarattığı olumlu finansal koşullardır.”
2017 yılı tahminini % 7.5’e yükseltti
Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı, harcama grupları bazında özel tüketim harcamalarının katkısının oldukça belirginleştiğini, yatırımlardaki toparlanmanın dikkat çektiğini söyledi. Tokalı, “Kamunun tüketim harcamalarının katkısı bütçe disiplini hedefini gözetmenin de etkisiyle, ılımlı boyutta. Net dış talep yine ‘eksi’ bölgede ancak geçen yılın aynı dönemine göre negatif etkisi azalmaya devam ediyor. Yılın 9 ayında yıllık bazda yüzde 7.4’lük büyüme söz konusu. Son çeyrekte beklentilerden daha güçlü başlangıca işaret eden Ekim sanayi üretim verileri doğrultusunda, 2017 yılının tamamına ilişkin büyüme tahminimizi yüzde 5.6’dan yüzde 7.5’e çıkarıyoruz. 2018 beklentimizi yüzde 4 seviyesinde koruyoruz” değerlendirmesini yaptı.