Hotiç Ayakkabı ve Yeşil Kundura’nın konkordato talepleri sonuçlandı
Konkordato talep eden Hotiç Ayakkabı ve Yeşil Kundura’nın mahkemeye sundukları projeler onaylandı. Her iki şirket de belirli taksitler halinde var olan tüm borçlarını ödeyecek.
Kuralardaki ani yükselişin de etkisi ile 2-3 yıl önce birçok ünlü ayakkabı markası konkordato talebinde bulunmuştu. Beta Ayakkabı ile başlayan süreçte, Eser Ayakkabıcılık, Hotiç, Yeşil Kundura ve Kemal Tanca gibi yüzlerce mağazası bulunan devler aynı taleple mahkemelere başvurmuştu. Sektörün devi konumundaki anılan firmaların önemli bir bölümü, konkordato sürecini başarı ile sürdürdü.
285 MİLYONLUK BORÇ
Temeli 1938 yılında atılan Hotiç Ayakkabı San. AŞ için kritik karar 5 Şubat’ta görülen duruşmada çıktı. İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen davada, bir kısım alacaklı vekili şirketin iflasını istedi. Ancak mahkeme, şirketin borç ödeme planını içeren tasdik talebini kabul etti. Böylece Hotiç Ayakkabı, konkordato kapsamında yapılandırılan 285 milyon liralık borcunu alacaklılara taksitler halinde ödeyecek. Mahkemenin kararına göre şirket, borçlarını 17 taksit halinde ödeyecek. Her bir taksit ödemesinden sonra ikinci taksit ödemesi 6 ay sonra yapılacak. Bir başka ifade ile borçlar 8.5 yılda ödenmiş olacak.
5 YILDA ÖDEYECEK
Sektörün bir diğer devi konumundaki Yeşil Kundura ile ilgili karar ise 8 Şubat günü çıktı. İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen davada, şirketin konkordato talebini kabul edildi ve daha önce verilen tüm tedbirleri kaldırıldı. Karara göre Yeşil Kundura 100 milyon liralık borcunu 60 ayda 10 taksit halinde ödeyecek.
ESER, FERAGAT ETTİ
Öte yandan en son konkordatoya başvuran Kemal Tanca’nın açtığı davada yargılama devam ederken Ricardo Colli markası ile üretim yapan Eser Ayakkabıcılık, açtığı davadan geçen yıl feragat etmişti. Konkordato talep eden kimi firmalar bir süre sonra mali durumlarını düzelttikten sonra, açtıkları davalardan feragat edebiliyor.
TEDARİKÇİLER DE RAHAT NEFES ALDI
Hotiç Ayakkabı’nın mahkemece atanan komiser heyetinde yer alan Prof. Dr. Serdar Kale: “Hotiç dosyası, borç tutarı, alacaklı sayısının fazlalığı ve markanın bilinirliği sebebiyle konkordatonun önemli dosyalarından birisiydi” dedi. Tedarikçi firmaların başlangıçta oldukça zorlandıklarını kaydeden Prof. Kale, “Fakat gelinen noktada alacaklıların önemli bir bölümünün desteğiyle şirketin konkordato projesi kabul edildi ve mahkeme de projeyi tasdik etti. Konkordato kurumu olmasaydı Hotiç’in faaliyetlerine devam etmesi mümkün değildi. Benim tahminim, böyle bir durumda en az 50-60 şirket daha iflasa sürüklenirdi” diye konuştu. (Hürriyet)