Türkiye’de hibrit araçlara olan ilgi her geçen gün artarken, karbon ayak izini düşürmek isteyen şirketler de filolarını hibritlerle yenilemeye başladı. Bu konuda bankaların ciddi atakta olduğu belirtiliyor. Özellikle son yıllarda küresel ısınma ve çevre konusunda farkındalığın artması, dizelin avantajının giderek azalması (hatta bazı ülkelerde yasaklanması) gibi etkenler, kullanıcıları hibrit otomobillere yöneltmeye başladı. Benzer bir yönelim Türkiye’de de dikkat çekerken, satışların hızla arttığı gözleniyor. Milliyet'ten Levent Köprülü'nün haberine göre; nitekim Ağustos ayında 3 bin 229 adet hibrit otomobil satılırken, satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 177.4 artış kaydetti. Yılın ilk 8 ayındaysa hibrit satışları yüzde 218 gibi yüksek seviyede artarak 32 bin 885 adede ulaştı. Hibritlerin pazar payı bu dönemde 5.1 puan artarak yüzde 3.2’den yüzde 8.3’e yükseldi. Kabaca bakıldığında, Türkiye’de otomobil satın alan her 100 kişiden 8’i hibriti seçmiş oldu. Bireysel müşterilerin yanı sıra özel şirketler, kamu kurumları ve filolar da, hibrit araçlara yönelmeye başladı. Bilhassa karbon ayak izini azaltmak isteyen şirketler. Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış CEO’su Ali Haydar Bozkurt, kurumsal satışlardaki hibritin payının giderek arttığını belirtti. Pek çok şirketin, karbon ayak izi hedeflerine paralel olarak filolarındaki araçları hibrit modellerle değiştirmeye başladığını kaydeden Bozkurt, “Sadece finans sektöründen bir örnek vermek gerekirse; Türkiye’de şu an itibariyle 15 banka araç filolarını hibrit modellerimizle yenilemek için bizimle anlaşma yaptı” ifadesini kullandı. Bozkurt, önümüzdeki yıllarda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hem kurumsal hem perakende de hibrit tercihinin artarak süreceğini kaydetti. Toyota’nın toplam satışları içinde hibrit payının yüzde 30 olduğunu vurgulayan Bozkurt, “Global olarak 18 milyondan daha fazla hibrit araç satışı gerçekleştirerek, 140 milyon ton civarında karbon salımı dengeleyecek 11 milyar ağacın oksijen salımına denk gelen bir orana ulaştı” dedi. Türkiye’de tam elektrikli otomobillere geçiş sürecinde en rasyonel çözümün hibrit olduğunu söyleyen Bozkurt, hibrit araçların gelecek 15 yıl içinde pazarı domine etmeye devam edeceğini kaydetti. Elektrikli otomobillerin önündeki zorluklara değinen Bozkurt, şöyle konuştu: “Bugün; elektrikli otomobiller, insanların ikinci veya üçüncü otomobili. Tam elektriklilerin birinci araç olarak tereddütsüz bir şekilde kabul edilmesi; menzilin artmasına, aracın toplam maliyetinin satın alınacak seviyede olmasına bağlı. Ayrıca elektrikli araçlarla ilgili ikinci el pazarı da henüz oluşmuş değil, müşteri ikinci elde kolay ve değerinde satıp satamayacağını sorguluyor haklı olarak.” Mercedes-Benz Türk’ün Hoşdere tesislerinde üretilmeye başladığı Amerika pazarına özel “Tourrider” adlı otobüs ailesi, geçtiğimiz günlerde tanıtıldı. Böylece MB Türk, Temsa’nın ardından ABD pazarına otobüs ihracatı yapan ikinci şirket oldu. Kuzey Amerika pazarı için özel olarak geliştirilen ve tasarlanan Tourrider, “Business” ve “Premium” versiyonlara sahip. Ön bölümü nispeten özgün hatlar taşıyan otobüsün arka kısmı ise yine Türkiye’de üretilen Travego’dan alınmış görünüyor. 13.7 metrelik Tourrider’ın bu iki versiyonu, sahip oldukları donanımlarla birbirinden ayrılıyor. Ortak yönleri arasındaysa motorun yanı sıra 360 derece kamera gibi unsurlar var. Ayrıca Tourrider, yaya algılama özelliğine sahip Aktif Fren Yardımcısı ile donatılan ilk otobüs olarak tanıtılıyor. Giriş seviyesi “Business” olan otobüsün “Premium” versiyonunda cam tavan, çok daha konforlu koltuklar gibi farklılıklar bulunuyor. Tourrider’ın tek üretim merkezi, MB Türk’ün Hoşdere tesisleri olacak. Yerli Tourrider, ABD’de, pazara yaklaşık 11 yıl önce giren Adanalı Temsa ile de rekabet edecek. Halen Amerikan pazarında 3 farklı boyuttaki modelle yer alan Temsa, bugüne kadar 1000’in üzerinde otobüs satışı gerçekleştirdi. Rolls-Royce Motor Cars, tamamen elektrikli ilk otomobilini yollara çıkarmaya hazırlanıyor. Henüz yol testleri devam eden tamamen elektrikli ilk Rolls-Royce’nin adı, “Spectre” olacak. Otomobilin 2023’ün son çeyreğinde piyasaya sunulacağını kaydeden şirket, küresel testlerinin 2.5 milyon kilometreyi bulacağını belirtti. Radikal bir karar verdiğini de açıklayan Rolls-Royce, 2030’a kadar tüm ürünlerini elektrikli hale getirip, ardından da içten yanmalı motor üretmemeyi planlıyor. Rolls-Royce Motor Cars CEO’su Torsten Müller-Ötvös, bu kararın, 117 yıllık tarihinde çok önemli ve radikal dönüm noktası olduğunu kaydetti. 2011’de tamamen elektrikli bir Phantom olan “102EX”i, 2016’da da tamamen elektrikli “103EX” tanıttıklarını hatırlatan Müller-Ötvös, markanın tamamen elektrikleneceğini kaydetti. Dünyanın en yoksul ülkelerinden Papua Yeni Gine’nin, 2018’de ev sahipliği yaptığı APEC Zirvesi için satın aldığı lüks araçlar, yerel şartlara uygun olmadığı için kullanılamayınca, ucuza satışa çıkarıldı. Papua Yeni Gine’de hükümet, zirvesi sırasında liderlere tahsis etmek amacıyla 300 civarında lüks araç satın alınarak yanlış bir iş yapıldığını kabul ederken, “elde kalan” Maserati filosunu, “kelepir” fiyattan satışa çıkarttı. Araçların piyasa fiyatından 27 bin dolar daha ucuza satışa çıktığı belirtiliyor. APEC’ten sorumlu bakan Justin Tkatchenko, lüks araçların “peynir ekmek gibi satacağı”nı iddia etmiş, ancak 3 yılda sadece 2’si satılabilmişti. Zirve için aralarında 40 Maserati, 3 Bentley’in de bulunduğu farklı markalarda 284 araç alınmıştı. Daha sonra araçların büyük kısmının ortadan kaybolduğu belirtilirken, bir adet Maserati, üst düzey yetkililerden birine hediye edilmişti.