Altını bırak, gümüşle paladyuma bak!

Merkez bankalarının para basmaya devam etmesi ve Avrupa’daki borç krizi altın, gümüş, paladyum ve bakır gibi değerli madenlerin 2010 yılında da değer kazanmasına neden oldu. Altının onsu yılbaşından bu yana yüzde 26 artarken paladyum yatırımcısına yüzde 86, gümüş ise yüzde 74 oranında getiri sağladı.

2010 geçen yıl gibi yine emtiaların yılı oldu. Global ekonomik krizin tüm dünyada yarattığı belirsizlikle altın, gümüş, paladyum ve bakır gibi yatırımcıların en çok talep ettiği emtialar bu yıl da kendisine güvenenlerin yüzünü kara çıkarmadı. Krizin etkilerinin azalmasının ardından büyük merkez bankalarının piyasaları likiditeye boğması enflasyon korkularını hortlattı. Enflasyonist beklentiler yüzünden dolar ve euro gibi kağıt paralara olan güvenin azalması emtiların 2010 yılında da yükselişlerini sürdürmesini sağladı. Tüm dünyanın en fazla takip ettiği emtiaların başında gelen altının ons fiyatı, 1.095 dolardan başladığı 2010 yılında 1.423 dolarla rekor seviyelere tırmanarak yüzde 29 değer kazandı. Son olarak onsu 1.380 dolardan işlem gören altın her ne kadar en gözde emtia olsa da gümüş ve paladyum, bu yıl altını solladı. Son 4 ayda yaptığı yüzde 51’lik ralli ile 30 yılın en yüksek seviyesine çıkan gümüşün onsu bu yıl yüzde 74 yükselerek 29 doların üzerine tırmandı. Altına göre daha ucuz olan gümüşün güvenli liman arayan yatırımcıların yeni adresi olduğunu belirten uzmanlar, emtiaya dayalı borsa yatırım fonlarının (ETF) talebinin yanında elektronik şirketlerinin fiziki talebinin de fiyatlardaki artışı hızlandırdığını söylüyor. Dünyanın gümüşe yatırım yapan en büyük borsa yatırım fonu iShares Silver Trust, bu yıl gümüşe net 1.1 milyar dolarlık yatırım yaptı.

Yükseliş 2011’de sürecek

Gümüşe bu yıl yapılan net yatırımın ise 4.5 milyar dola olduğu tahmin ediliyor. Bu rakam dünyadaki toplam gümüş talebinin yüzde 24’üne denk geliyor.

2010 yılının en fazla yükselen değerli madeni paladyum oldu. Paladyum fiyatları 2010 yılında yüzde 86 oranında arttı. Fiyatı 2010 yılında yüzde 28 artan bakır da yatırımcısının yüzünü güldüren bir diğer değerli maden.

Avrupa’da yaşanan borç krizi ve büyük merkez bankalarının para basarak piyasalardaki likiditeyi artırmasının emtiaların yıldızını parlattığı vurgulanıyor.

Uzmanlar, değerli madenlere olan talebin 2011 yılında da süreceğini tahmin ediyor. PricewaterhouseCoopers (PwC) tarafından hazırlanan “2010 Global Gold Price Survey Report-Küresel Altın Fiyatı Araştırma Raporu”na göre, Kanada’daki ve dünyadaki madencilik şirketleri yüksek fiyatların 2011 yılı boyunca devam edeceği beklentisini taşıyor. Rapora göre, altın üreticilerinin yüzde 75’i altın fiyatlarının 2011’in dördüncü çeyreğine kadar artmaya devam edeceğini düşünüyor.

Paladyum nerelerde kullanılıyor?

Çelik beyazı bir metal olan paladyum, normal sıcaklıklarda kararmaz. İşlenebilir ve yumuşak bir metaldir. Kaplandığında nikel kaplama ile karşılaştırılabilecek bir sertliğe sahiptir. Elektriksel direnci gümüşünkinden kabaca 7 kat daha büyüktür. Paladyum, mücevherattan bilgisayara cep telefonundan dişçiliğe kadar birçok alanda kullanılıyor.

EMTİA FİYATLARI NEDEN YÜKSELİYOR?

* Dolar ve euroya olan güvenin azalması
* Ekonomik toparlanmaya ilişkin belirsizlik
* Hızla artan hisse senedi fiyatlarında yükseliş marjının daralması
* Büyük merkez bankalarının likidite musluklarını açması
* Yatırımcıların enflasyon riskine karşı paralarını koruma isteği
* Emtiaya dayalı borsa yatırım fonlarının talebi
* Fiziki talep

Cari açığa kötü haber, petrol 91 doları da geçti

Cari açığı önlemek için peşpeşe kararlar alınırken uluslararası piyasalarda petrol fiyatları tırmanışını sürdürüyor. ABD ham petrolünün varil fiyatı dün 91.78 dolarla 26 ayın en yükseğine çıktı. Petrol fiyatlarındaki her 1 dolarlık artışın Türkiye’de cari açığı 300-350 milyon dolar artırdığı tahmin ediliyor. Petrol fiyatlarının yükselmesinde Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’ne (OPEC) üye Arap ülkelerinin, Mısır’ın başkenti Kahire’de yaptığı toplantıda petrol üretimini artırmayı planlamadığının işaretlerini vermesi etkili oldu. ABD’nin kuzeydoğu kesimlerindeki kar fırtınası ve Çin Merkez Bankası’nın gösterge faiz oranını artırması petrol fiyatlarındaki artışı destekleyen diğer gelişmeler.

TSKB’nin kredileri 2011’de yüzde 20-25 büyüyecek

Türkiye Sinai Kalkınma Bankası (TSKB) Genel Müdürü Halil Eroğlu, ağırlığı enerjide olmak üzere kredilerde ve aktiflerde 2011 için yüzde 20-25 arasında büyüme öngördüklerini, 1.5-1.6 milyar dolar civarında da yeni kredi verebileceklerini söyledi. Kredilerde enerjinin ağırlığının geçmişe göre hafifleyerek devam edeceğini belirten Eroğlu, “TSKB olarak 2011’de yüzde 20-25 civarında aktif ve kredi büyümesi hedefliyoruz. Bu yıl 1.5 milyar dolar civarında kredi plasmanı yaptık. Gelecek yıl 1.5-1.6 milyar dolar civarında kredi verebiliriz. Özellikle enerji üretim tesislerinin de satışa çıkması ile satın alma finansmanları da bir miktar gündeme gelecek. Ama biz daha çok yenilenebilir enerji ve enerji kredilerinin yeni yatırımları ile ilgili oyuncu olmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin önümüzdeki önemli alanlardan biri de PPP’ler (public-private partnership) olacak. Biz PPP’lerde yer almak istiyoruz. Devletin öncelikli işleri ile ilgili finansman yaptığımız için burada yer almak istiyoruz. Enerjiden sonraki yeni alan PPP olacak. PPP’lerde bir büyüme olacak ancak bu büyüme 2012 yılından sonra ivme kazanacak” dedi. Kredilerde enerji sektörünün payının geçmişe göre bir miktar hafifleyerek, yüzde 40-50 arasında yer alabileceğini belirten Eroğlu, üretim (otomobil, demir çelik vs), turizm gibi alanlara da ağırlık vereceklerini ifade etti.

Çin faiz oranlarını tekrar artırdı

Çin Merkez Bankası, yüksek enflasyonla mücadelesini hızlandırmak amacıyla gösterge faizi 25 baz puan artırarak yüzde 5.81’e, aynı oranda artırdığı mevduat faizini de yüzde 2.75’e yükseltti. Enflasyonun 2 yıldan uzun sürenin en yüksek seviyesine ulaştığı ülkede, 2 aydan biraz uzun bir süre içerisinde ikinci kez faiz artırımi gerçekleştirilmiş oldu. Faizleri yükseltme kararını Cumartesi günü açıklayan bankanın web sitesinde yer alan duyuruda, yapılan son artırımın Pazar itibarıyla geçerli olacağı belirtildi. Merkez Bankası Aralık ayında bir açıklama yaparak daha önce benimsenen “ılımlı gevşeklikteki” para politikasından, “ihtiyatli” para politikasına geçiş yapılacağı ifade edilmişti. Analistler, ifadedeki değişiklik ve yetkililerin enflasyonla mücadeleyi 2011’in en önemli önceliği olarak tanımlamalarının daha fazla faiz artışı ve kredi kontrolünün önünü açabileceğine dikkati çekiyor.

Bireysel bankacılık 2011’de gözde olacak

The Boston Consulting Group’un (BCG) yeni yayınlanan “Global Retail Banking 2010/2011 The Road to Excellence” (Küresel Bireysel Bankacılık 2010/2011 Mükemmeliyete Giden Yol) raporuna göre, bireysel bankacılık, küresel bankalar için önümüzdeki dönemde de en stratejik iş kolu olmaya devam edecek. BCG İstanbul Ofisi Yönetici Ortağı Burak Tansan yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Türkiye’de katılım bankacılığı büyümeye devam edecek. Ekonomik ve demografik nedenlerle mevcut ve potansiyel banka müşteri sayısı Türkiye’de hızla artıyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de şubeler bireysel bankacılıkta halen en önemli satış ve dağıtım kanalı olma özelliğini koruyor ve önümüzdeki yıllarda önemini korumaya devam edecek.”

Komşu’ya uyarı: Savunma harcamalarını durdur

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF), Yunanistan’dan, ülkedeki ekonomik krizin aşılmasına yönelik alınan önlemler çerçevesinde savunma harcamalarını 2014 yılına kadar durdurmasını istediği bildirildi. Atina basınında yer alan haberlerde, IMF tarafından hazırlanarak, Yunanistan hükümetine verilen 110 milyar avroluk ekonomik yardım paketinin üçüncü diliminin ödenmesine ilişkin sunulan raporda, Yunanistan’ın, IMF ile AB’den aldığı borçlarını ödeme süresinin geciktirilmesine karşılık, aralarında 2014 yılına kadar savunma harcamalarının durdurulmasının da bulunduğu bazı ek önlemlerin alınmasının önerildiği öne sürüldü. Haberlerde, Yunanistan’ın, üç yıl içerisinde 12 milyar avro tasarruf edebilmesi amacıyla önerildiği belirtilen yeni önlemler konusunda, Yunanistan ile IMF’nin mutabakata vardıkları kaydedildi.

Kriz yüzünden İrlandalılar ülkelerini terkediyor

İrlandalılar, bir zamanlar çalışmak ve yaşamak için tercih edilen ülkelerini, ekonomik kriz yüzünden terk ediyor. İrlanda Merkez İstatistik Ofisi (CSO), Nisan 2009-Nisan 2010 arasında İrlanda’dan ayrılanların sayısının 65 bini geçtiğini, bunun 1980’lerin son yıllarından bu yana kaydedilen en yüksek göç oranı olduğuna işaret ediyor. Aynı dönem içinde iş umuduyla İrlanda’ya gelenlerin sayısının 30 binden fazla olduğunu bildiren CSO’ya göre, özellikle doğu Avrupa’dan İrlanda’ya gelen çok sayıda göçmen umduğunu bulamayarak ülkesine geri dönüyor. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’ne göre, işsizlik oranının yüzde 13 civarında olduğu İrlanda’dan, 2 yılda göç edenlerin sayısı 120 bine çıkacak. Nüfusu 4.5 milyona yakın olan İrlanda’dan ayrılanlar, yaşamak ve çalışmak için özellikle Kanada, Yeni Zelanda, ABD, Avustralya ve İngiltere’yi tercih ediyor.

Irak’ta petrol üretimi 20 yılın zirvesinde

Irak Petrol Bakanlığı, ülkenin günlük petrol üretimi 2.6 milyon varili aştığını açıkladı. El Cezire televizyonunun internet sitesinde yer alan habere göre, bakanlık çalışanlarından Abdülkerim El Alaybi, 20 yıldan bu yana ilk defa günlük olarak petrol üretimini 2.6 milyon varile ulaştırdıklarını söyledi. Hergün üretim kapasitesini artırdıklarını kaydeden El Alaybi, 2011 yılında günlük üretim kapasitesini 3 milyon varile çıkaracaklarını ifade etti. 6-7 yıl içerisinde günlük üretim hedeflerini 12 milyon varile çıkarmayı planladıklarını belirten El Alaybi, Irak’ın, dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip olduğunu vurgulayarak, “Petrol üretiminde bazı zorluklarla karşılaşıyoruz. Elimizde üretiminin artırılması için yeterli imkanlar bulunmadığı için günlük olarak 2.6 milyon varil petrol üretimi yapılıyor” dedi.

Kuveytli NBK, Kılıç Deniz’e yüzde 20’sini aldı

National Bank of Kuwait’in iştiraki NBK Capital, kültür balıkçılığı firması Kılıç Deniz’in yüzde 20 hissesini aldı. Kılıç Deniz’den yapılan açıklamada, Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında 2009 verileriyle 301’inci sırada yer alan Kılıç Deniz’in, yüzde 20 hisse devriyle National Bank of Kuwait’in bir iştiraki olan NBK Capital ile bir ortaklığa imza attığı belirtildi.

Kılıç Deniz Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Kılıç, değerlendirmesinde, bu ortaklık dolayısıyla yeni pazarlara açılabileceklerini ve kapasitelerini güçlendireceklerini bildirdi. Kılıç, şunları ifade etti: “Bu güç birliği sayesinde büyüme hızımızı artırarak, yeni hedeflerle farklı pazarlara açılmayı ve başarılarımızı uzun yıllara yaymayı umuyoruz. İhracat odaklı bir firmayız. Yatırımlarımıza devam edeceğiz.” NBK Capital Alternatif Yatırımlar Grup Başkanı Amjad Ahmad da yaptığı açıklamada, bu yatırımın Kılıç Deniz’in büyüme potansiyeline ciddi bir katkı yapacağını vurguladı. Ahmad, “Ekiplerimizin oluşturacağı sinerji ile dünya çapında bir kuruluş oluşturmayı hedefliyoruz” dedi.