745 milyon liralık ‘iyilik’ holdingi

Yüzbinlerce insana yardım taşıyan Kızılay’ın en büyük gelir kalemini bağışlar oluşturuyor. Gayrimenkul ve soda gelirleri de giderek artıyor.

Kara gün dostu olarak bilinir Kızılay. Doğal afetlerde çadır, battaniye ve yemek dağıtır. Bir de ameliyatlar öncesinde kan bulmak için kapısı çalınır kan merkezlerinin. 705 şube ve 4 bin çalışanı ve 745 milyon lira bütçesi olan, Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar’ın tanımıyla bir ‘İyilik Holding’ gibi faaliyet gösteriyor.

Başbakan Erdoğan’ın yaptığı kurban bağışlarıyla daha da heyecanlanan Kızılay yönetimi bu bayramı yurtdışında geçirecek. Pakistan, Bangladeş, Somali, Kenya, Etiyopya, Cibuti ve Gazze’de gerçekleşecek kurban kesimlerinde yönetim hazır bulunacak. Yurtdışı kurban kesimi için 300 lira, yurtiçi içinde 575 lira fiyat belirleyen Kızılay yönetimi özellikle yurtdışı için gelen taleplerden çok memnun.

Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, “Gözyaşının rengi; ihtiyacın dili, dini, mezhebi olmaz. Bu şuurla hareket ediyoruz. Bu yüzden de sadece İslam dünyasının değil, dünyanın en önemli sivil toplum örgütleri arasındayız” diyor.

Herkese yardım ediyoruz

Mart 2011’de patlak veren Suriye iç savaşı yüzünden yüz binlerce insan ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Kızılay Genel Başkanı Akar, “220 binden fazla insan bizim kurduğumuz çadırkentlerde yaşıyor. 300 bin kişi ise vizeyle ülkemizde yaşıyor. Yani şu anda 520 bin misafirimiz var” bilgisini veriyor ve ekliyor: “Ayrıca ‘Sıfır noktası’ olarak tanımladığımız sınır bölgesinde 8 farklı noktadan karşıdan gelen Suriyelilere yardım yapıyoruz. Un, şeker, ilaç, bebek maması, çadır, battaniye gibi temel ihtiyaç maddelerini karşı tarafa aktarıyoruz. Orada Türkmenler, Kürtler, Sünniler, Şiiler, Süryaniler yaşıyor. Biz yardım isteyen herkese yardım ediyoruz. Bu yüzden Kızılay konvoylarına herhangi bir saldırı olmadı. Tek sorunumuz herkesin pozitif ayrımcılık beklemesi. Araplar ve Kürtler Türkmenleri kayırdığımızı düşünüyor, Türkmenler ise tam tersine inanıyor. İnsanlar yardım konvoyları kendi köylerine geldiği zaman dert etmiyor ancak başka bir köye gittiği zaman bozuluyor. Kısacası paylaşılmayan sevgili gibiyiz.”

Açlık ve yoksulluğun pençesindeki Somali’de önemli çalışmalar yürüten Kızılay’ın bu çalışmaları bölgedeki bazı güçleri rahatsız etti. Geçtiğimiz Nisan ayında Kızılay konvoyuna saldıran ve 1 çalışanı şehit eden radikal El Şebab örgütü daha sonra Türk büyükelçiliğini hedef aldı. Bu saldırıda da bir özel harekat polisi şehit oldu. Akar, sözlerini şöyle sürdürüor: “Başkent Mogadişu’da 29 bin 500 kişinin yaşadığı büyük bir çadır kenti yönetiyoruz. Ayrıca 12 bin 500 yetime her gün yemek çıkartıyoruz. Buna ilaveten 10 bin tane de ekmek dağıtıyoruz. Bu operasyonun bize maliyeti yıllık yaklaşık 150 milyon lira. Bunun 100 milyon lirası nakit, gerisi ayni yardımlardan oluşuyor. Şimdi başkentin dışına çıkmaya hazırlanıyoruz. Putland ve Somaliland bölgelerinde mini hastaneler kuracağız. Sağlık ocağı ile hastane arasında bu ünitelerin halkın günlük yaşamına büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz.”

İyİlik için ‘Kızılay’ için

Türkiye’de soda denilince akla gelen ilk markalardan birisi de Kızılay. Kızılay Madensuyu, yılda 400 milyon şişe satılıyor. Yıllık gelir ise 18 milyon lira düzeyinde. Sade soda ile ünlenen Kızılay, şimdi aromalı ve meyveli sodalarla pazardaki konumunu güçlendiriyor. Kızılay Genel Başkanı Akar, ikinci bir üretim tesisi kurduklarını ve burada yılda 300 milyon şişe üretim yapacaklarını açıklıyor. Akar, “Erzincan’da halk arasında ‘Ekşi Su’ olarak bilinen suyun maden haklarını aldık. 320 dönüm arazi üzerine 50 milyon liralık yatırımla çok modern bir tesis inşa ediyoruz. Hedefimiz 2014 başında üretime başlamak” dedi. Akar, “ Çok farklı, ‘premium’ ürünlerle piyasaya çıkacağız. Buradan Orta Asya ve Ortadoğu ülkelerine demiryoluyla satış yapmayı planlıyoruz. Sloganımız da şu:

İyilik için, Kızılay için...”

Meşhur Marko Paşa kurdu

Kızılay, bu yıl 145. kuruluş yıldönümünü kutluyor. 1868 yılında “Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Derneği” adıyla kurulan Kızılay’ın 4 kurucusundan birisi de ünlü Marko Paşa idi. Gerçek adı Marko Apostolidis olan bu değerli bilimadamı Osmanlı İmparatorluğu’nda ‘Paşa’ ünvanı alan ilk hekim olarak tarihe geçmişti. Marko Paşa, hastalarını büyük bir sabırla dinlediği için “Sen git derdini Marko Paşa’ya anlat” sözüne de ilham vermişti. Kızılay yönetimi geçtiğimiz günlerde Fener Rum Patriği Bartholomeos ile birlikte Marko Paşa’nın kabrini ziyaret etti. Mezarı başında bir tören yapıldı. Dualar edildi. Kızılay’ın diğer kurucuları ise Kırımlı Aziz Bey, Ahmet Bey ve Dr. Abdullah Bey’dir.