47 saat yerine 38 saat çalışırsak işsizlik düşer

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, işsizlik oranını düşürülmesi için kısmi çalışma konusunun önünün açılacağını söyledi. Şimşek, Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, cari açıkta iyileşme olduğunu ancak kat edilecek yapısal mesafe bulunduğunu dile getirdi. Şimşek, “Küresel kriz sonrası neredeyse 7 milyon kişiye iş bulmuşuz. Ona rağmen işsizlik oranı yüzde 10’un üzerinde. Bu nasıl oluyor? Bizde çalışma çağındaki nüfus yüzde 2 civarında artıyor. İşgücüne katılım oranı hızla artıyor. Biz Avrupa ülkesi değiliz. Öyle olsaydık, nüfusumuz yaşlı olsaydı işsizlik oranı bugün daha düşük olur. Bu Türkiye için büyük bir fırsat” diye konuştu.

Türkiye’de 47 saat yerine 38 saat çalışılması halinde işsizlik oranının düşeceğini belirten Şimşek, kısmi zamanlı çalışma konusunun önünün açılacağını bildirdi. Şimşek, kadınların işgücüne katılımının önemine değinerek, “Son 10 yılda gelişmekte olan ülkeler arasında kadınlarda iş gücüne katılım oranını en hızlı artıran ülke Türkiye’dir. İddialı konuşuyorum” dedi.

Yeni Zelanda örneği

İş yapma kolaylığı endeksinde ilerleme sağlandığını ancak arzu edilen noktada olunmadığına dikkati çeken Şimşek, “Yeni Zelanda’da şirket kurulumu yarım günde tamamlanıyor. Bizde 7-8 günde. Eskiye göre çok iyiyiz. Biz neden yarım günde tamamlayamıyoruz? Zihniyet değişimi gerekli. Hemen o gün bir toplantı yaptık. Toplantıda, ‘Yeni Zelanda’dan ilham alacaksınız ve bunu çözeceksiniz’ dedim” ifadesini kullandı..

Birkaç yıl içinde mutlak yoksulluğu yok edeceğiz

- Türkiye AB ile kişi başına millli gelirde arayı 20 puandan fazla kapattı. Keşke Türkiye her 10-15 yılda arayı 15 puan kapatabilse.

- Ar-Ge’de dünyanın en cömert teşviklerini veriyoruz ama yetmez, eksiğimiz var. O da ekosistem.

- Her şey mükemmel, güllük gülistanlık değil. Zaten böyle bir iddiamız olsaydı yapısal reformlarla karşınıza çıkmazdık.

- Türkiye mutlak yoksullukla mücadelede başarılı olmuştur. Birkaç yıl içerisinde mutlak yoksulluğu yok etmiş olacağız.

- Tasarrufları artırmamız lazım. Aslında bugünkü faiz tartışmasının temelinde de bu var.

- Türkiye enflasyonu tek haneye düşürdü ama yetmez.

- Son dönemde kurumların kalitesi açısından bir algı bozulması var, bunu iyileştirmemiz lazım.

- Kişisel Verilerin Korunması reformunu çıkardık. Şimdi bahaneleri kalmadı. Siyasi Etik Yasası’nı da Mayıs başından önce çıkartacağız.

- Kamu personel reformu için çok konuştuk ama ilerleyemedik. 657 kökten değişmeli.

- Brüksel’de PKK çadır açınca sorun yok ama IŞİD açınca sorun var. Yok arkadaş PKK’nın, IŞİD terör örgütünden hiçbir farkı yok.

2000’lerin başında fiilen iflas edildi

BAŞBAKAN Yardımıcısı Şimşek, Türkiye’nin, aslında Osmanlı’nın son 100 yılı dahi dikkate alınırsa en büyük sorununun; sürdürülemez bütçe açıkları, sürdürülemez borç dinamikleri olduğuna dikkat çekti. Şimşek, şöyle devam etti: “Nitekim Osmanlı döneminde de Türkiye döneminde de zaman zaman iflas edilmiştir. En son 70’li yılların sonunda Türkiye iflas etti. Aslında 2000’lerin başında fiilen iflas ettik ama o günün konjonktürü nedeniyle IMF geldi bir miktar destek sağladı ve bu işi yönetebildik. Sonra biz geldik reform yaptık. Türkiye’nin en temel sorunu eskiden beri bütçenin dengeleri olmuştur. Geçen sene genel devlette bütçe dengesini sağladık. Türkiye AB tanımıyla sıfır bütçe açığı vermiştir.”

Yolsuzlukla mücadelede daha çok yol katetmeliyiz

Başbakan Yardımcısı Şimşek, şeffaflık ve yolsuzlukla mücadelenin önemli bir alan olduğunu vurgulayarak, “Türkiye’nin algı bozulmasının arka planında bu vardır. Aslında Türkiye yolsuzlukla mücadelede başarılı olmuştur ama yeterli değil daha fazla yol katetmemiz lazım” dedi. Şimşek, yolsuzluk algısında ufak bir bozulma olduğunun söylenebileceğini aktardı.