Wilders’i yendi diye ‘kahraman’ oldu
Avrupa Birliği liderleri, Ankara’yla yarattığı diplomatik krizle oylarını artıran Hollanda Başbakanı Rutte’yi, aşırı sağın yükselişine engel olduğu gerekçesiyle ‘kahraman’ ilan etti
Hollanda’da Çarşamba günü yapılan genel seçimlerde Başbakan Mark Rutte’nin zaferi ve aşırı sağcı Geert Wilders’in partisinin oy oranının tahminlerin altında kalması Avrupa’yı ‘rahatlattı’.
Hollanda’nın Avrupa Birliği’nden (AB) çıkmasını savunan, İslam ve göçmen karşıtı Wilders’in Özgürlük Partisi’nin (PVV) seçimde birinci parti olarak Avrupa sağ popülistlerini daha da güçlendirmesinden endişe ediliyordu. Wilders’in partisinin 15 olan sandalye sayısını 20’ye yükselttiği ve oyların 13,1’ini aldığı açıklandı. Rutte’nin lideri olduğu Halkların Özgürlük ve Demokrasi Partisi (VVD) ise 150 sandalyeli meclise 33 vekil sokmayı başardı.
Rutte’nin Wilders’e karşı zaferi Avrupalı liderler tarafından memnuniyetle karşılandı. Almanya Başbakanı Angela Merkel Rutte’yi telefonla tebrik etti. Merkel’in sözcüsü Steffen Seibert sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Merkel’in Rutte’ye “Arkadaş, komşu ve Avrupalı olarak işbirliğine devam etmek için sabırsızlanıyorum” dediğini aktardı. Merkel’in Almanya seçimlerindeki rakibi Sosyal Demokrat Partili Martin Schulz da yayınladığı açıklamada, “Wilders seçimleri kazanamadı. Rahatladım. Ancak bizim açık ve özgür bir Avrupa için mücadeleye devam etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande Rutte’yi tebrik ederek, iktidar partisinin zaferinin aşırı eğilimlere karşı bir zafer olduğunu belirtti. İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni ise Wilders’in uğradığı hezimeti Avrupa yanlıları için bir zafer olarak niteledi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker de Rutte’yi telefonda tebrik ederek, “Avrupa için bir oy, aşırılığa karşı bir oydur” dedi. Eski İsveç Başbakanı Carl Bildt de Rutte’nin zaferinin ‘herkes için çok cesaret verici’ olduğunu kaydetti.
İyi giden ekonomi seçimi kazandırdı
Kamuoyu yoklamalarında uzun süre Wilders’in partisi ilk sırada çıkıyordu. Bu da Wilders’in sürekli gündeme getirdiği göçmen meselesinin seçimlerin odağında yer almasına yol açmıştı. Ancak Rutte’nin zaferi, Hollandalıların sandığa giderken başka öncelikleri olduğunu gösterdi. Uzmanlara göre Rutte’nin zaferinde Hollanda ekonomisinin başarılı gidişatı etkin bir rol oynadı.
Türk partisi 3 koltuk aldı
Yaklaşık 243 bin kayıtlı Türk seçmenin bulunduğu Hollanda’da Türklerin kurduğu DENK partisi, mecliste 3 sandalye ile temsil edilme hakkını kazandı. Bu koltuklardan ikisine partinin birinci ve üçüncü sıra adayları olan Selçuk Öztürk ile Tunahan Kuzu oturacak. Partinin ikinci sıra adayı olan Farid Azarkan da meclise girmeye hak kazandı.
Denk’in kurucuları olan Kuzu ve Öztürk, 2012’de İşçi Partisi’nden seçilerek parlamentoya girmişti. Ancak daha sonra partinin entegrasyon politikaları ve bazı Türk sivil toplum kuruluşlarının denetlenmesiyle ilgili partinin aldığı karara itiraz etmişler, bunun üzerine 2014’te partiden ihraç edilmişlerdi.Kuzu ve Öztürk, Hollanda’da yaşayan Müslümanların ve göçmenlerin haklarını savunmak için 9 Şubat 2015’te ‘DENK’i (Düşün) kurmuştu.
Kazandığını düşünüyor
Geert Wilders, seçim sonuçlarına ilişkin açıklamasında “Biz de kazananlardan biriyiz” dedi. Başbakan Rutte’yi zaferinden ötürü tebrik eden Wilders, “Hedefimiz olan 30 sandalyenin gerisinde kaldık. Ama biz de kazananlardan biriyiz, sandalye sayımızı dört artırdık. Size temin ederim ki vatansever baharı başlayacak” ifadelerini kullandı. Partisinin Hollanda siyaseti üzerinde büyük bir etki yarattığını vurgulayan Wilders, “Ben kendimi popülist olarak tanımlamıyorum, ama Rutte benim kötü popülist ve bir tür Nazi olduğumu ima ediyor” diye konuştu. Wilders, partisinin koalisyon hükümetinde yer almakta istekli olduğunu söyledi. Ancak diğer büyük partiler Wilders ile koalisyon yapmayacaklarını önceden açıklamıştı. Wilders, bu nedenle hükümette yer alamamaları durumunda ise önemli gördükleri konularda hükümeti destekleyeceklerini belirtti.
Gizli galip!
Siyasi analistler, Hollanda seçimlerinin bir diğer galibinin de YeşilSol partisi olduğu yorumunda bulunuyor. Liderliğini Jesse Klaver’in yürüttüğü parti, bir önceki seçimlerde 4 olan meclisteki sandalye sayısını 14’e çıkarmayı başardı. Yeşillerin yükselişinde, çevrenin göçmenlerden daha önemli bir sorun olduğunu düşünen seçmenlerin sayısındaki artışın etkili olduğu vurgulanıyor. Uzmanlar, seçimin kaybedeni olarak da, iktidar ortağı İşçi Partisi’ni gösteriyor. Partinin bir önceki seçimlerde 38 olan koltuk sayısı 9’a geriledi.
‘Hepsi aynı kafa’
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hollanda’daki genel seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmesinde, seçime giren tüm partilerin aynı zihniyette olduğu yorumunu yaptı. Çavuşoğlu yaptığı açıklamada, “Aldıkları oylar birbirine yakın, yüzde 17’ler, yüzde 20’ler. Böyle birçok parti ama bir bakıyorsun sosyal demokrat ile faşist Wilders arasında da hiçbir fark yok, hepsi aynı kafa. Nereye varacaksınız, Avrupa’yı nereye götürüyorsunuz, Avrupa’yı çökertmeye başladınız. Avrupa’yı uçuruma götürüyorsunuz. Yakında Avrupa’da din savaşları da başlar, başlayacak. Bu gidişle öyle” dedi.