Tarihi değiş tokuş

Nisan 1979’da saat geceyarısını gösterirken 16 yaşındaki Hizbullah militanı Samir Kantar ve 3 arkadaşı Lübnan’dan İsrail’in sahil kasabası Nahiriye’ye sızdı. Sınırda görev yapan polislerle aralarında çıkan çatışmada bir İsrailli polisi öldürdüler. Ardından önlerine çıkan ilk apartmana girip Danny Haran ve dört yaşındaki kızı Anat’ı rehin aldılar. Kantar, Anat’ın gözleri önünde babasını öldürdükten sonra silahının dipçiğiyle minik kızı da kafasına vurup öldürdü.

Tüm bunlar olurken Anat’ın annesi, 2 yaşındaki diğer kızıyla içerideki dolapta saklanıyordu. Çocuğunun ağlaması duyulmasın diye elini Yael’in ağzına koydu ama nefessiz kalan çocuk hayatını kaybetti. Olay yerine gelen İsrail askerleri Hizbullah militanlarının ikisini öldürdü. Kantar ve bir arkadaşı sağ olarak ele geçirildi. İsrail halkının zihinlerinden yıllardır silinmeyen bu katliama imza atan Kantar, ömür boyu hapis cezası ile yattığı İsrail hapishanesinden dün elini kolunu sallayarak çıkıp Lübnan’da kırmızı halıyla bir “Arap kahramanı” olarak karşılandı.

Ölü mü sağ mı?

Tüm dünyanın büyük ilgiyle izlediği bu olay Lübnan’daki Şii örgüt Hizbullah ile İsrail arasında varılan anlaşma çerçevesinde gerçekleşti. Hizbullah militanları bundan 2 yıl önce Lübnan sınırında devriye gezen İsrail konvoyuna saldırmış ve bir askeri öldürüp ikisini de kaçırmıştı. Ardından İsrail, kaçırılan askerlerini kurtarmak için Lübnan’a girdi ve 34 gün süren savaşta 1200 Lübnanlı ve 159 İsrailli öldü. Ancak kaçırılan askerler bulunamadığı gibi savaştaki başarısızlık hükümeti salladı. İsrail Genelkurmay Başkanı istifa etmek zorunda kaldı. O gün bugündür askerlerin akıbeti konusunda Hizbullah hiç açıklama yapmadı.

Son birkaç ay içinde İsrail hükümetiyle Hizbullah arasında Alman Gizli servisinin aracılığında pazarlıklar başladı. Müzakare sonunda müthiş takas dün gerçekleşti. İki askeri teslim edecek olan Hizbullah son ana kadar askerlerin sağ olup olmadığını açıklamadı. İsrail’deki asker ailelerinin tüm hayallerini yıkan görüntü ise Hizbullah’ın iki siyah tabutu bir kamyon kasasından indirmesi oldu. Tabutlar İsrail tarafına geçirilip kimlikler doğrulanınca sıra İsrail’e geldi. Anlaşma kapsamında İsrail, Samir Kantar ile 4 Hizbullah militanını serbest bıraktı, 199 Hizbullah militanının cesetlerini verdi. Ancak ömür boyu hapis cezası çeken Kantar’ın serbest bırakılması için Cumhurbaşkanı’nın af yetkisini kullanması gerekiyordu. Cumhurbaşkanı Şimon Perez, “Dayanılmaz bir acı çekiyorum. Buna mecburuz ama bu o katliamı unutacağımız anlamına gelmiyor. Kantar eli kanlı bir katildir” dedi ve militanın af belgesini imzaladı. 29 yıldır hapis yatan Kantar, 4 arkadaşıyla serbest kaldı.

HAPİSTE İBRANİCE ÖĞRENDİ

Kantar hapiste geçirdiği 29 yıllık süre içerisinde gardiyanlar ile konuşabilmek için İbranice öğrendi. Dün de serbest bırakılırken kendisine sorulan sorulara İbranice yanıt vermeyi tercih etti.



16 YAŞINDA BİR AİLEYİ YOK ETTİ

Nahiriye kentinde gerçekleşen saldırıda Danny Haran ve çocukları (solda) hayatını kaybetti. Samir Kantar İsrail askerleri tarafından böyle yakalandı.

ÜNİFORMA GİYDİRİP GENERAL GİBİ KARŞILADILAR

Üniforma giydirilen Kantar ve dört arkadaşı akşamüzeri İsrail sınırını geçip Lübnan’a ayak bastığında Hizbullah militanları tarafından askeri törenle ve kırmızı halıyla karşılandı. Lübnan’da 1 günlük bayram ilan edildi. İsrail’de ise aynı saatlerde derin bir yas vardı.

O militanın cesedi de teslim ediliyor

İSRAİL 1978 yılında tarihinin en büyük bombalı saldırılarından birine hedef oldu. Dalal el Mughrabi adlı Filistinli militanın, bir İsrail yolcu otobüsüne düzenlediği saldırıda 36 kişi öldü. O dönem İsrail ordusunda yüzbaşı rütbesiyle görev yapan şu anki Savunma Bakanı Ehud Barak saldırıdan sonra ölü olarak ele geçirilen militanı basına böyle göstermişti. Hizbullah’a iade edilen cesetler içinde Mugrabi’nin kalıntıları da bulunuyor.