Sidney’de IŞİD’çi ‘birader’ paniği
Polis rehinelerin tutulduğu kafeye baskın düzenledi. Polis, operasyonun bittiğini açıkladı. İranlı saldırgan hayatını kaybetti. Sidney'de son 35 yılda iki büyük olay yaşandı, her ikisi de Türk bağlantılıydı.
GAZETEVATAN.COM
Avustralya’nın Sidney kentinde İran asıllı Harun Munis adlı kişi, bir kafeteryada onlarca kişiyi rehin aldı. Polisin düzenlediği operasyonda Munis ve iki rehine öldü, 4 kişi yaralandı.
Eylül ayında Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) üyelerine yönelik geniş çaplı operasyonlara sahne olan Avustralya, dün IŞİD bağlantılı bir rehin alma eylemine sahne oldu. Sidney kentindeki Martin Place Caddesi’nde bulunan ‘Lindt’ adlı kafeterya gelen silahlı bir kişi, 21 kişiyi rehin aldı.
Adının Harun Munis olduğu açıklanan eylemci, rehineleri cam kenarına dizerken, camlardan birisine yanında getirdiği El Kaide’nin Suriye kolu olan Nusra Cephesi’ne ait bir bayrağı astırdı. Kentin finans merkezi sayılan bölgeye 2 adet bomba yerleştirdiğini öne süren Munis, yanında da 2 bomba olduğunu söyleyerek, polise taleplerini iletti. Munis’in taleplerini bir rehineye okuttuğu video kaydını polis yetkililerine gönderdiği öne sürüldü. Yetkililerden kafeteryaya bir IŞİD bayrağı getirmelerini isteyen eylemcinin, Başbakan Tony Abbott’la telefon görüşmesi yapma talebinde de bulunduğu kaydedildi.
20 saniye sürdü
Eylemin ilk saatlerinde ikisi kafe çalışanı 5 rehine Munis’in elinden kaçmayı başardı. Eylemin 16’ncı saatinde kafeteryaya baskın düzenleyen polis, Munis’i ölü ele geçirdi. 20 saniye süren operasyon, rehine müzakerecisi Chuck Johnson’un içeriye gaz bombası atmasıyla başladı. Polisin içeri girmesiyle çıkan çatışmada iki de rehine öldü, 3’ü ağır 4 kişi yaralandı. Yaralılardan birinin başından vurulan bir polis olduğu belirtildi.
‘Amaç korkutmak’
Başbakan Tony Abbott ilk açıklamasında, “Tek amaçları korkutmak. Avustralya barışçıl, güvenli bir ülke. Avustralyalılar normal yaşantısına devam etsin” dedi. Abbott birkaç saat sonraki açıklamasında ise, saldırganın eyleminin siyasi amaçlı olduğunu söylediğini kaydetti.
Özgürlüğe böyle koştu
Kafeteryanın 2 kadın çalışanı, rehin alma eylemininin 7’nci saatinde silahlı eylemcinin elinden kaçmayı başardı. Ön kapıdan çıkınca koşmaya başlayan çalışanlar, binanın önünde bekleyen özel timler tarafından olay yerinden uzaklaştırıldı.
‘Seni ben bırakayım’
Saldırının 11 Eylül sonrası ABD’de olduğu gibi Müslümanlara yönelik tepki getirmesinden korkan pek çok Avustralyalı Müslüman, sosyal medyada toplu taşıma araçlarına binmekten çekindiklerini açıkladı. Saldırganın İslam dinini temsil etmediğini söyleyerek Müslümanların endişelerini gidermek isteyen Avustralyalılar, Twitter üzerinden #Illridewithyou (Seni ben bırakayım) etiketiyle desteklerini ifade etti.
Hakkı’yı 30 yıl önce vurmuşlardı
Sakin bir kent olan Sidney’de son 35 yılda iki büyük olay yaşandı, her ikisi de Türk bağlantılıydı. Bunlardan ilki ASALA teröristlerinin, 1980’de Türk Konsolos Şarık Arıyok’a düzenlediği suikasttı. Diğer ise dünkü rehine olayı dışında Sidney’de yaşanan tek rehine olayı olan 1984’teki banka soygunuydu. Hakkı Bahadır Atahan adlı 35 yaşındaki Türk banka soyguncusu, aynı gün içinde 3 bankayı soyduktan sonra dördüncüsünü soymak için Commonwealth Bankası’na girdi. 11 kişiyi rehin aldı. 6 saat süren eylemin ardından vurularak öldürüldü. Atahan’ın öldürülene kadar 35 banka soygununa imza attığı, kız arkadaşıyla büyük lüks içinde yaşadığı ortaya çıktı. Olay Avustralya basını tarafından başrolünü Al Pacino’nun oynadığı ‘Köpeklerin Günü’ (Dog Day Afternoon) filmine benzetilmişti. ( UĞUR KOÇBAŞ / VATAN DIŞ HABERLER)
Katil zanlısı ‘üfürükçü’
Polise kendini ‘birader’ (The Brother) adıyla tanıtan Munis’in, 1996’da İran’dan Avusturalya’ya sığındığı belirtiliyor. Avustralya’nın Afganistan’a asker göndermesine kaşı başlattığı kampanyayla adını duyuran Munis, ölen askerlerin ailelerine öfke mesajları gönderiyordu. Geçen kasımda eski eşi Nulin Pal’ı bıçaklayıp öldürdükten sonra cesedini yakma suçlamasıyla hakkında dava açılan Munis kendisini, astroloji, meditasyon ve kara büyü konusunda uzman olarak tanıtıyor. 50 yaşındaki Munis’in kendisini ‘ruhani iyileştirici’ olarak tanıttığı 50’ye yakın kadına cinsel tacizde bulunmakla da suçlanıyor.
Selfie yüzsüzlüğü
Sidney’deki krizin ilk saatlerinde bazı vatandaşların kafeterya önünde selfie çekerek bu fotoğrafları sosyal medyada paylaşması tepki çekti. Fotoğrafların altına, “Korkunç, bunlarda hiç duygu yok mu? Yaptıkları tek şey selfielerini paylaşmak” gibi mesajlar yazıldı.